1- Asla gözünün içine bakmayın:
Ayak parmaklarınız dururken, gözlerine bakıp da ne yapacaksınız? Siz boş verin onu ve ayağınızın pedikürüyle ilgilenin. Bu arada karşınızdaki erkek boynunuzda bir sorun olduğunu düşünecekse ne olmuş? Hem boynunuzda bir sorun olduğunu düşünmesi, sorunun kafanızdan kaynaklığını düşünmesinden iyidir!
2- Arkadaşlarınızın sizi bir araya getirme çabasını sabote edin:
Siz birinden hoşlandığınızı arkadaşlarınıza ilettiğiniz anda, onlar kendilerine borç bildikleri hayati görevi üstlenip bir “Buluşturma Şövalyesi”sine dönüşürler. Tabi bu durum sizin çok hoşunuza gider, çünkü onunla …
1- Asla gözünün içine bakmayın:
Ayak parmaklarınız dururken, gözlerine bakıp da ne yapacaksınız? Siz boş verin onu ve ayağınızın pedikürüyle ilgilenin. Bu arada karşınızdaki erkek boynunuzda bir sorun olduğunu düşünecekse ne olmuş? Hem boynunuzda bir sorun olduğunu düşünmesi, sorunun kafanızdan kaynaklığını düşünmesinden iyidir!
2- Arkadaşlarınızın sizi bir araya getirme çabasını sabote edin:
Siz birinden hoşlandığınızı arkadaşlarınıza ilettiğiniz anda, onlar kendilerine borç bildikleri hayati görevi üstlenip bir “Buluşturma Şövalyesi”sine dönüşürler. Tabi bu durum sizin çok hoşunuza gider, çünkü onunla bir araya gelmek için bir fırsat geçmiştir elinize. İşte bu buluşmada öyle tavırlar sergilemesiniz ki, hoşlandığınız kişi, siz hariç o masadaki herkesin kendisinden hoşlandığı fikrine kapılmalıdır. İşte bunu başarmanın bazı yolları:
a) Arkadaşlarınızdan biri mutlaka sizin güzel bir tarafınızla ilgili bir konu açacaktır. (Bu örnekte kendi adımı kullanarak, sizler için kendimi feda edeceğim.)
“Bak Metin, Müge’nin burnu ne güzel değil mi?”
“Benim burnum mu güzel? Hiç de değil. Bir kere benim burnum çok çirkindir. Bak tam şurasında garip bir kemer var. Aynı zamanda simetrik de değil. Biraz sola çekiyor. Ama Naz’ın burnu gerçekten güzeldir.” diyerek Metin’i Naz’ın burnuyla baş başa bırakıp konudan çekilin.
b) Buluşmanın devamında çalan dans müziğinde arkadaşlarınız, sizin dans etmeniz için yeni bir girişimde bulunacaklardır:
“Metin aşk olsun, bu kadar kız var, kimseyi dansa kaldırmıyorsun!”
Bu girişimden sonra masada sevgilisi olmayan bir tek siz varsanız, Metin sizi dansa davet edecektir. Eğer masada sevgilisiz başka kızlar da varsa, bu sitemden sonra ansızın ortadan kaybolacaklardır. Sonuçta arkadaşlarınız ortamı öyle ayarlayacaklardır ki, dansa davet edilen siz olacaksınız. Dans anı, Metin’i kendinizden uzaklaştırmak için en ideal zamandır. Dansa başladığınız anda sanki o bir vebalıymış gibi aranıza konulabilecek en uzun mesafeyi koyun. Öyle ki, parmaklarınız bile birbirine zor değsin! Tabi muhtemelen Metin bu durumdan rahatsız olacak ve sizi kendisine yaklaştıracaktır. Bu da elinize ikinci fırsatın geçtiği anlamına gelmektedir. Müziğin ritmine uygun olarak, ayaklarını çiğnemeye başlayın. O kadar çok çiğneyin ki, iki gün yürüyemesin.
c) Hâlâ umutlarını kaybetmemiş olan arkadaşlarınız, bu sefer konuyu ilişkilere getireceklerdir. İlişkiler konusu işlenirken, içlerinden birisi Metin’e öylesine (!) bir soru soracaktır:
“Metin, senin sevgilin yok değil mi?”
“Hayır!”
“Hoşlandığın biri var mı?”
“Yok!”
“Senden hoşlanan biri var mı?”
“Bilmem!”
Konuşmanın tam bu noktasında konuya dalın ve Metin’e akıl verin:
“Bence yoktur. Böyle baston yutmuş gibi yürürsen kızlar sana bakmazlar. Daha kendinden emin ve güvenli olmalısın. Ayrıca bir de saç modelini…”
Ezilip büzülen Metin’inin yanında, şok geçirmiş halde size bakan arkadaşlarınıza, “Ben şimdi ne dedim ki” ifadesiyle şaşkın şaşkın bakarak cevap verin.
d) Bu saatten sonra arkadaşlarınız vazgeçmeyecek kadar azimli dahi olsalar, zafer sizindir! Artık istediğinizi yapmakta özgürsünüz. Nasılsa yapacağınızı yaptınız!
3- Ona lakaplar takın:
Bir erkeği kendinizden soğutmanın en etkili yollarlından biri lakap takmaktır. Burada dikkat etmeniz gereken, lakabın içeriğidir. “Yakışıklı çocuk”, “Güzel gözlü”, “Bay İtalyan” gibi iltifat içerikli sözler, amacınızdan sapmanıza ve onun sizden hoşlanmasına sebep olacağı için, içerik her zaman alaycı olmalıdır.
“Bay Muhalefet”, “Prof. Herşeyibilen”, “Mr. Süperman” gibi lakaplar son derece kullanışlıdır.
4- Her söylediğine karşı çıkın:
Tek yapmanız gereken, kendinizi muhalefet parti olarak görüp, onun söylediği en basit şeylerde bile üstüne gitmektir.
“Yarın hep birlikte pikniğe gidelim mi?”
“Hava durumunu izlemedin herhalde. Yarın yağmurlu olacakmış. Tabi hava durumunu sunan kıza bakmaktan ne söylediğini duymamışsındır belki!”
“????”
5- Onun yanında, her fırsatta erkeklere çamur atın:
“Siz erkekler hep böylesiniz zaten…”
“Erkeklerin tek derdinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz.”
“Erkek milleti değil mi işte, hiç şaşırmadım!”
Tabi bir de bunun tersi vardır. Kadınları erkeklerle kıyaslamak da son derece etkili bir yöntemdir:
“Biz kadınlar sizin gibi at gözlüğü takmıyoruz.”
“Kadınların değerini anlayacak tek bir erkek bile yok şu dünyada!”
6- Ne kadar kültürlü olduğunuzu her koşulda belli edin ki ödü patlasın:
“Socrates’in dediğine göre…”
“18. yüzyıl İngiliz edebiyatında…”
“Kemalettin Kamu’nun Kimsesizlik şiirini duydun mu?”
7- Ona birini ayarlayın:
Ortak tanıdığınız bir kızdan söz açın ve onun ne kadar güzel, akıllı olduğundan bahsedin. Konuşma sırasında kızın kalbinin boş olduğunu ima edin. Tüm bunları yaparken onun ağzını aradığınızı fazlasıyla belli edin.
8- Kaçamak bakışlar atın:
Bu öneriyi okuyunca biraz şaşırdınız, biliyorum. Çünkü kaçamak bakışlar aşkın davetçisidir. Ama sizin kaçamak bakışlarınız aşkı kovalayan nitelikte olmalıdır. Bir kafede o farklı bir masada otururken, arkadaşlarınız ona bakmanız konusunda sizi teşvik ederler. Ya da siz dayanamayıp bakarsınız. Bu bakışların “Seni etkilemeye çalışıyorum” gibi yanlış bir mesaj içermemesi için, gözlerinizi fincan gibi açın. Boş bir ifade yerleştirin. Bu boş ifadeyle uyumlu olacak şekilde, alt dudağınızı hafifçe sarkıtın. Kısacası en aptal bakışınızı takının. Eğer böyle bir bakışım yok diyorsanız, hemen aynanın karşısına geçin ve bir tane edinin.
9- Onu yönetin:
Erkeklerin çoğunun en hoşlanmadıkları şey, yönetilmektir. Her fırsatta sanki o nasıl yapılacağını bilmiyormuş gibi, ona talimatlar verin:
“Önce çok dişli çatalı kullan, küçük olan tatlı için.”
“Kırmızı ışık yanıyor, dur!”
“Tuvaletten çıkınca ellerini yıkamayı unutma!”
“Sinemada sessiz ol, tamam mı?”
10- Çok konuşun:
Ona yaşadığınız bir günü anlatırken ne kadar gereksiz detay varsa uzun uzun hepsine değinin:
“Dün Selin’le çok korkutucu bir olay yaşadık…”
“Ne oldu?”
“Sabah 9.30’da kalktım. Banyoya gittim. Tam dişlerimi fırçalarken Selin aradı. O da 9 civarı kalkmış. Başı ağrıyormuş. Dışarı çıkıp hava alalım dedi. Benim yıkanacak çamaşırım vardı. Onları yıkayayım, gidelim dedim… Sonra bankamatikten biraz para çektim.
Geçen ay mutfak masrafımdan yaptığım tasarruf ile biriktirmiştim. Meğer mutfak için ne çok masraf yapıyormuşum. Manavda domatesin kilosu 1 YTL iken pazarda 50 kuruşmuş. Bense hep manavdan alıyormuşum. Selin’le buluştuk. Biraz alışveriş yapalım dedik. Selin’in denediği pembe çiçekli beyaz bluz öyle güzeldi ki görmeni isterdim. Ama çok pahalıydı, alamadık. Akşama doğru sinemaya gittik. Güzel bir korku filmi vardı. Dur sana da anlatayım: Baş rol oyuncusu oğlan…. Tam filmin sonunda elektrikler kesildi. Çok korktuk. Hani korku filmiydi ya o bakımdan. Sen de olsan korkmaz mıydın?”
Tüm bunları yaptınız ve adam yine de size aşık oldu! Sakın onu kaçırmayın. Böylesi az bulunur.
Teknik olarak bahsettiğim bu yöntemler son derece etkilidir. Birçoğunu kendim tecrübe ettim. Oldukça işe yarıyor. İlişkilerde önemli olan, amaca yönelik hareket etmektir.
Eğer amacınız bir erkeği sizden uzaklaştırmaksa, yukarıda bahsettiğim öneriler tam size göre. Ama amacınız kalbini kazanmaksa, önerilerimin tam tersini yapmanız sizin için güzel bir birlikteliğin habercisi olacaktır.
Zeynep Müge KASAROĞLU
mukasaroglu@yahoo.com
www.gencgelisim.com
bu yazılarda ilginizi çekebilir:
Erkeklerin Beden Dili Farklı Anlamlar Taşıyabilir
MUTLULUĞUN YOL HARİTASI: Düşüncenin Gücü
Cool Görünmenin 10 Altın Kuralı
SEVGİLİNİZLE NE KADAR UYUMLUSUNUZ ? TESTİ ÇÖZÜN, ÖĞRENİN
