Eşler Arası Arkadaşlık ve Yoldaşlık

0
817

Eşimle Diyaloğumu Yitirdim, Hükümsüzdür            
Karı-koca elli yıllık evliler… Bu elli yıl boyunca kadın hep ekmeğin içini kendi yemiş, dışını kocasına vermiştir. Kadının canına tak eder ve yumar gözünü, açar ağzını: "Elli yıldır, hep ekmeğin en sevdiğim yerini (dışını) sana verdim ve sevmediğim yerini (içini) kendim yedim. Bir kere olsun, hanım, bugün de ekmeğin dışını sen ye, içini de ben yiyeyim demedin, der.
Koca bu duruma acı acı gülümser ve der ki: "Hanım, yıllardır ben de hep düşündüm ki, şu sevdiğim insana bak, bir kerecik olsun ekmeğin içini sen ye demedi. Oysa ekmeğin en çok sevdiğim yeri iç tarafıdır."
Elli yıl boyunca, fedakârlık adına, hoşgörü adına …

 

M. Abdullah YILMAZ
ayilmaz67@yahoo.com

 

Eşimle Diyaloğumu Yitirdim, Hükümsüzdür            

Karı-koca elli yıllık evliler… Bu elli yıl boyunca kadın hep ekmeğin içini kendi yemiş, dışını kocasına vermiştir. Kadının canına tak eder ve yumar gözünü, açar ağzını: "Elli yıldır, hep ekmeğin en sevdiğim yerini (dışını) sana verdim ve sevmediğim yerini (içini) kendim yedim. Bir kere olsun, hanım, bugün de ekmeğin dışını sen ye, içini de ben yiyeyim demedin, der.

Koca bu duruma acı acı gülümser ve der ki: "Hanım, yıllardır ben de hep düşündüm ki, şu sevdiğim insana bak, bir kerecik olsun ekmeğin içini sen ye demedi. Oysa ekmeğin en çok sevdiğim yeri iç tarafıdır."

Elli yıl boyunca, fedakârlık adına, hoşgörü adına yaşadıklarını görebiliyor musunuz?

Kendimizi ne kadar tanıyoruz, birlikte olduğumuz insanı ne kadar tanıyoruz ve en önemli soru, bizi tanıması için birlikte olduğumuz insana ne kadar yardımcı olabiliyoruz?

Kültürel farklılıklar, farklı milletlerden, farklı bölgelerden ya da farklı şehirlerden olmak, yemek kültürlerindeki farklılıklar birbirini çok seven iki insan için ne kadar önemsizleşebilir?

Birbirimizi sabırla dinleyebiliyor muyuz? Söyleyeceklerimizi, hiçbir kaygımız olmadan dillendirebiliyor muyuz?

Aynı dili konuşabiliyor muyuz? Yoksa hala, "Ben onu demek istemedim", "Hayır, beni yanlış anladın" gibi cümleler kurmaya devam mı ediyoruz?

Siz de yukarıda dile getirdiklerimizle ilgili bir iletişim-siz/lik sorunu yaşıyorsanız, söyleyeceklerimizi göz önünde bulundurmalısınız.

 

Empatik Yaklaşım Sergileyin

Son yıllarda -içini ne kadar doldurabiliyoruz, bilmiyorum ama- herkesin dilinde bir kelime var: Empati…

Belki de iletişimde en çok üzerinde durmamız gereken noktalardan biri Empati… Hemen eşinizin yerine kendinizi koyun. Ne yapmak/ne yapmasını isterdiniz? Hatta hemen ilk fırsatta, sizinle ilgili rahatsız olduğu bir şey var mı, sorun. Söylediklerini değerlendirin.

Tek taraflı beklenti içinde olmak, saygı ve sorumluluk duygusundan uzak bir birliktelik, anlayışın kıt olduğu, dürüstlüğün olmadığı, paylaşımın en alt düzeyde bulunduğu bir evlilik sizce ne kadar yürüyebilir? Yürürse ne kadar sağlıklı yürür?

Yürümez. Değerlendirmenizi yapın, bu sorunu ortadan kaldırmak için yapabileceğiniz herhangi bir şey varsa hemen işe koyulun. Hiçbir şey yapamıyorsanız, kendinize ve birlikte olduğunuz insana, topluma zarar verecek bu birlikteliği devam ettirmenin bir anlamı olmadığını anlamak için çok bedel ödemenize gerek kalmasın.

Her güzel birlikteliğin bir de olumsuz getirileri olabileceğini göz ardı etmemeliyiz. Kendimizi her türlü olumsuzluğu ortadan kaldırma çabası içinde buluruz ama bütün olumsuzlukları ortadan kaldırmak çoğu zaman mümkün değildir.

Üretici ve Paylaşımcı Bir Birliktelik
Eşimiz bizim ne kadar arkadaşımız? En önemlisi, eşimiz bizim ne kadar dostumuz? Ya da biz onun ne kadar arkadaşı/dostuyuz?

Bir birliktelik olumlu ya da olumsuz bazı alışkanlıkları da beraberinde getirir. Bize düşen, olumlu alışkanlıkları ön planda tutup bunların sayısını mümkün olduğunca arttırmak.

Eşler arasında eşitliğe mi inanıyoruz, yoksa adil olmaya mı? Eşimiz bu duruma nasıl bakıyor?

Kadınla erkek birbirlerini tamamlayan aynı türün iki cinsidir. Eşitlik kavramını her alanda kullanacak olursak hata ederiz. En güzeli adil olmak, adil davranmak.

Uykunun tadına birlikte varabiliyor muyuz?

Bir birliktelikte paylaşmak, üretmek ve çoğalmak huzurun temel unsurları olarak görülür. Birlikte uykunun tadına varabilmek, bunun en önemli göstergelerinden biridir. Yatağa girerken ve yataktan çıkarken ona sımsıkı sarılabiliyor musunuz? En sinirli anınızda bile onun yanında olduğunuzu gösterebiliyor musunuz?

Kıskançlık krizlerimizle sevdiğimiz insanı bezdiriyor, ben sana güveniyorum ama çevre kötü gibi basit, basmakalıp bir sözün ardına sığınarak birlikteliğimizi zedeleyici bir girdabın içine mi düşüyoruz?

Bir birlikteliğin temel şartlarından biri de güvendir. Eşimize, birazcık da olsa güvensizlik varsa, o birliktelikte her zaman için sorun yaşama olasılığı vardır. Güvenmediğiniz bir insanla çok özel bir birliktelik yaşamak mümkün değildir.

Birbirine sımsıkı sarılmış, mutlu, huzurlu, üretken, paylaşımcı birliktelikleri gördüğümde kendimi ne kadar mutlu hissediyorum, bilemezsiniz. Çünkü böyle güzel birliktelikler her şeyden önce birbirine güvenen, üretici, paylaşımcı bir toplumun da habercisidir.

 

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız