“Nurettin Topçu Günleri”

0
646

Kayalı: Topçu’yu anlamanın yolu Cemil Meriç’i anlamaktan geçer

Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Nurettin Topçu’yu anlamanın yolunun Hilmi Ziya Ülken, Cemil Meriç gibi isimleri anlamaktan geçtiğini söyledi.

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul Erkek Lisesi tarafından düzenlenen “Nurettin Topçu Günleri”nde, gazeteci, yazar Bünyamin Yılmaz’ın moderatörlüğünde konuşan Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu ve Ercan Yıldırım, “Bir Entelektüel Olarak Nurettin Topçu”yu anlattı.

Lisede gerçekleşen etkinlikte konuşan Yazar Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Topçu’nun siyasi partiler üzerine yazısında, siyasi partilerin Türkiye’de ve yurt dışında oluşum süreci üzerindeki farklılık üzerinde durduğunu aktararak, şunları kaydetti:

“Siyasi partilerin Batı’da sosyal tabakaları önemsediğini, Türkiye’de ise partilerin bunu düşünmediğini, başka tarzlarda kurulduğunu anlatmaya çalışıyor ve partiler üzerine eleştirel yaklaşımda bulunuyor. Ancak mesela köylülük üzerine özellikle, Hareket dergisinin ilk çıkmaya başladığı 1939’larda ayrıntılı tahliller yapıyor. O döneme baktığımızda köylülüğe yönelik asli bir değerlendirme, bir şekilde köylülük güzellemesi denecek bir yaklaşım içerisinde.”

1930’lu yılların entelektüellerinde bir köy vurgusu olduğu fikrini paylaşan Kayalı, 1960’lı yılların marksist entelektüellerde de bunun görüldüğünü vurguladı.

Kayalı, dönemin entelektüellerin ele aldığı köylülük meselesini sınıf çerçevesinde değerlendirerek, şunları söyledi:

“Hakikaten bu köy meselesini Türkiye’nin farklılığı içinde değerlendiren yazılar var. Ben bir entelektüeli anlamanın yolunun o dönemki başka entelektüeller üzerinden yapma taraftarıyım. 1950’den önce Topçu, Hareket dergisinde bir yazısında başka entelektüeller hakkında düşüncelerini yazmış. Şöyle diyor; “Böyle bir mürşit hayatının bir devresinde hayatının bir devresinde müspet sosyolog iken sonra samimi bir aşk ahlakı doğuran mistisizme inanıyor daha sonra da kendi hayatında yaşattığı yeislerin kederlerin tesiri altında ezilerek bu mefkureyi feda ediyor hem de daha yüksek fikirde olanların kanaatlerine esir olarak en ruhsuz, en imansız materyalizm vehmine yuvarlanıyor’. Topçu bu yazısında hiç isim vermeden dönemin entelektüellerini eleştiriyor.”

Topçu’yu anlamanın yolunun Hilmi Ziya Ülken, Cemil Meriç gibi isimleri anlamaktan geçtiği düşüncesini paylaşan Kayalı, Hareket dergisinin de iyi okunması gerektiğinin altını çizdi.

Ercan Yıldırım da Topçu’nun Osmanlı İslamcılığı ile cumhuriyet İslamcılığı arasında araftaki entelektüellerden biri olduğunu belirterek, “Topçu, İslam düşüncesinin Cumhuriyet dönemi en önemli entelektüellerden biridir. Bana göre cumhuriyet İslamcılığının önemli iki kurucu unsuru var, biri Necip Fazıl Kısakürek, diğeri Topçu’dur.” dedi.

Yıldırım, Topçu ve Kısakürek’in fikri dayanaklar bakımından aynı menşede olmalarına rağmen, usul açısından ayrıştıklarına dikkati çekerek, şunları söyledi:

“1960’lara kadar birlikteyken, sonrasında ilişkileri kırılma noktasına ulaşmıştır. Zaten cumhuriyet İslamcılığının, Osmanlı İslamcılığından ayrışma noktası da 27 Mayıs 1960 darbesidir. Demokrat Parti’nin iktidardan ayrılması, 27 Mayısçıların yeni bir statüko oluşturması ile sadece İslamcı kesimde değil, milliyetçiler, sosyalistler arasında da çok büyük ayrışmalar başlamıştır.”

Topçu’nun “rüzgara karşı tutunan” bir entelektüel olduğunu ifade eden Yıldırım, tarihi anlamda Türkiye’nin 1960’dan sonraki siyasi konjonktürüne dair görüşleri ve tezlerinin önemli olduğunu vurguladı.

Yazar Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu ise Topçu için düzenlenen etkinliklerde Topçu’yu Topçu yapan temel parametrelerin belirlenmesi gerektiği yorumunu yaparak, şunları anlattı:

“Topçu’yu nasıl şerh edebiliriz onu anlatmak istiyorum. Topçu’nun en önemli özelliği fikir dünyamızın vagonu olmayan lokomotifi olmasıdır. Ben Topçu’nun hala yalnız ve sahipsiz olduğu kanaatindeyim. İslami kesim medyasına bakarak onun yalnız olduğunu söyleme kanaatindeyim. İslam dünyası şu anda çıkış arıyor ama kurtuluşu aramak için ihtiyacımız olan her şey elimizin altında, Topçu elimizin altında mesela. Bütün potansiyelleri aşağı yukarı sunan, ideal prototipidir.”

Etkinlikte, Topçu’nun hayatını anlatan belgesel gösterimi gerçekleşti.

Dün başlayan ve dört oturum gerçekleşen “Nurettin Topçu Günleri” bugün sona erdi.

AA

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız