Biz türkülerimizi söyleyelim diğer şeylerin canı sağ olsun
Usta Yazar Mustafa Kutlu, TYB İstanbul Şubesinde gerçekleştirilen söyleşide, “Kalkınmaya, konfora, fazla üretime inanmıyorum. Kanaat adamıyım. Biz türkülerimizi söyleyelim, diğer şeylerin canı sağ olsun” dedi.
Yazar Kutlu, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesinde gerçekleştirilen söyleşide gençlerle bir araya geldi.
Sultanahmet Kızlarağası Medresesi’nde yapılan söyleşide konuşan Mustafa Kutlu, fukara bir ailenin çocuğu olarak sokaklardan geldiğini belirterek, “Yazdığım kitapları çay bahçelerinde, kahvelerde yazdım. Evde kütüphanem yok. Okuduğum kitapları, herkese dağıtırım. Dolayısıyla ben bu toprakları ve insanlarını çok iyi tanıyorum. İnsanımızı tanımaktan imtina etmiyorum. ‘Şu bizdendir, o değildir’ ayrımına gitmeyin. Bu tanışıklığın gücünüzü artıracağınıza inanın” dedi.
“Hayvanatın, çiçeğin, böceğin kıymetini bilmeyenler insanı çiğner geçerler”
Tarımın insan doğasına, insan-yaradan ilişkilerine çok uygun olduğunu düşündüğünü ifade eden Kutlu, sözlerine şöyle devam etti: “Hayvanatın, çiçeğin, böceğin kıymetini bilmeyenler insanı çiğner geçerler. Onlara şefkat gösterenler insanlara da gösterir”
“Nefesim yettiği kadar ağaçları, kuşları, suyu yazamaya devam edeceğim”
Türkiye’de tarımla ilgili yazı yazılmadığını aktaran Kutlu, “Tüketim toplumu devam ettikçe insanoğlu hem kendini, hem de dünyayı tüketecek. Modern teknoloji ile mücadele etmenin zor olduğunun ben de farkındayım. Teorik olarak, zihnen modern hayatın hükümranlığını kabul etmeyin. Yani yenilseniz dahi teslim olmayın. Ben nefesim yettiği kadar ağaçları, kuşları, suyu yazamaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
Göç olgusunun Türkiye’deki toplumsal değişimin zorlayıcı gücü olduğunu belirten Kutlu, şunları söyledi: “Kalkınmaya, giderlenmeye, konfora, daha fazla üretime inanmıyorum. Ben kanaat adamıyım. Biz türkülerimizi söyleyelim, diğer şeylerin canı sağ olsun. Hürriyet dediğimiz şey yaradana kul olmaktır. Allah’a kul olunca başka hiçbir gücün karşısında eğilmek zorunda kalmazsınız. Müslüman sanatçının en büyük çatışma unsuru nefsidir. Başınızı eğmeyin, dik durun. Dik durmanın bu dönemde ne kadar işe yaradığını gördük.”
AA
