YENİ SENEDE YENİDEN BİR MERHABA
BİRNOKTA, 156. SAYISIYLA OKURLARINI SELAMLIYOR.
Birnokta Dergisi her sayısı ile insanla insan, insanla hakikat, yerelle evrensel arasında şirazesi kaymış ya da kopmaya yüz tutmuş ilişkiyi onarma çabasında.
2015’in ilk sayısı olan 156. Sayısında Birnokta’da 12 şiir 7 hikaye 5 deneme 2 inceleme ve 1 söyleşi ile 26 farklı imza bir arada.
Hüsran Aralığı/Metin Tavukçuoğlu, Şiir İçin Kötülükler/Cumali Ü. Hasannebioğlu, Şairin Annesi Ölünce/Mustafa Özçelik, Ahir Saman/Ulvi Ali Birkardeşler, Ben Meseli – 23/Özcan Ünlü, Hazan Göçü Karda Kaldı/Metin Erol, Birerli Kolda Yürüyüş/Erol Yılmaz, Alevler ve Güller Arasında/Mehmet Kurtoğlu, Yağmuru Anla/Arif Onbaşıoğlu, Kum Saati/Mehmet Baş, Eksik Mısra/Ahmet Şefik Vefa ve Kar Mektubu/Bünyamin K., şiirleriyle Birnokta’nın 156. Sayısının şiir cephesinden ses verirken,
Oyun/Adem Dönmez, Ayizer’in Cüzdanı/Tuncay Günaydın, Masal/Ahmed Öztürk, Korkueli Köyü/Suavi Kemal Yazgıç, Vuslat Aşkı Bitirirmiş/Fehmi Demir, Günler Geçiyordu/Ahsen Ebrar Akay, Dalmış-Dağınık-Dolunay Etkisi/Furkan Baltaise hikâye cephesinden ses veriyor.
Birnokta’da şiirleriyle buluşmaya alışık olduğumuz Sıddık Ertaş bu sayıda bir deneme ile sesleniyor okurlarına. Nurettin Durman‘ın Sıddık Ertaş ile yazma serüveni üzerine gerçekleştirdiği söyleşide ise hayatına ve şiirine dair önemli açıklamalarda bulunuyor. 156. Sayıda yer alan diğer denemeler ise; Köy ve Şehir/Mehmet Kurtoğlu, Almanya Mektupları/Özay Aslan, Kırılganlıklar/Bünyamin Durali ve Çatlağı Yüzüne Vurmuş Kırağı Aralığında/ Necmeddin Atlıhan.
Ali K. Metin’in Rövanş isimli kitabı üzerine kaleme aldığı yazı ile Mustafa Nurullah Celep ve Sait Faik’in Başka Sözcükleri başlığını taşıyan leziz yazısı ile Erdal Noyan da Birnokta’nın 156. sayısında yer alıyor.
Birnokta Genel Yayın Yönetmeni Mürsel Sönmez, derginin selamlama yazısında, şubat ayında yapılacak bir eylemi haber veriyor;
“Şubat sayımızda bir çeşit mülkiyet sorgulaması ve testi yapacak, gelen ürünleri isimsiz yayımlayacağız. Mart sayımızda ise bu isimleri ‘izafi malik’lerin izafi varlıklarına hürmeten duyuracağız. Şu soyut ve somut ‘kirli mülkiyet’ çağında böyle bir soru çengeli bir işlev görür belki.”
