Didem Rumeysa Sezginer
Deha gelişimi yolculuğunda vurucu bir noktayı temsil eden hayal gücünü geliştirmek çok önemlidir. Beyin loblarımızdan sağ beyin lobunun fonksiyonlarından biri olan hayal gücünün etkin kullanımı hem hafızanın tetiklenmesi, hem de keşfedici ve üretken zekanın parlatılması için vazgeçilmezdir. Hayal gücü, insanı bulunduğu zaman ve mekan sınırlarının ötesine taşıyan çok değerli bir fonksiyondur. Sadece gözlerin gördüğü, kulakların duyduğu, tutulabilen ve dokunulabilen bir çevrede sıkışılıp kalmayıp duyuların algıladıklarından çok daha geniş ve zengin bir dünyaya açılım fırsatları saklar. Hayal gücü, insana ne kadar yüksek bir kapasite verildiğinin de delilidir. İnsanın gelişim yolculuğunda, ileri gidişin kamçısı olarak düşünebiliriz hayal fonksiyonunu. Her şey hayalle başlar ve her adım hep hayalle devam eder. Uygarlığın gelişimini sağlayan tüm buluşların öncesinde muazzam hayal gücü hikayeleri vardır. Tüm keşiflerin mayası “hayal”le çalınır.
Öyleyse haydi, neden duruyoruz? Hayal gücümüzü etkinleştirmeye başlayalım.
· Bir manzaranın karşısına geçin, dikkatinizi gözlerinize verin. Tüm renkleri, şekilleri, aydınlık-karanlık, parlaklık-matlık konularını detaylı olarak gözlemleyin.
· Şimdi bulunduğunuz bu ortamda tüm dikkatinizi kulaklarınıza odaklayın. Bu çalışmayı daha iyi yapabilmek için gözlerinizi kapatabilirsiniz. Şimdi çevrenizdeki sesleri duyun. Ses düzeylerine, hızlarına, tonlarına, vurgulara dikkat edin.
· Bulunduğunuz bu ortamda dokunabileceğiniz şeylere dokunun. Dokunduklarınızı hissedin. Hangi duyguları yaşadığınızı fark edin.
· Şimdi gözlerinizi yine kapatın, az önce dikkatle gözlemlediğiniz manzarayı zihninizde görün. Renkleri, şekilleri ve tüm görsel unsurları… Tam olarak resmi zihninizde tekrar çizin. Şimdi bu görüntüde renklerin bazılarını değiştirin. Yeni renkleri ile manzarayı tam olarak zihninizde görün.
· Şimdi zihninizdeki görüntüde bazı şekilleri değiştirin. En büyük cisim nedir ve ne şekildedir? Dikdörtgen prizma şeklinde bir bina mesela… Bunu silindir olarak değiştirin hayalinizde. Yeni şekillerle ayrıntılı olarak görüntüyü tekrar oluşturun.
· Bu aşamada, bulunduğunuz ortamdaki seslere tekrar odaklanın. En yüksek ses ne sesi? Bunu değiştirin. Başka bir sesi ortama ekleyin ve zihninizde yavaş yavaş bu yeni sesin volümünü yükseltin.
· Ortama bir başka melodi katmayı düşündüğünüzde, nasıl bir melodi duymak isterdiniz? Bunu bir düşünün ve ortama ilave edin. Şimdi bu melodiyi hayalinizde duyun. Kendi fon müziğinizi kendiniz oluşturun.
· Biraz önce dokunduğunuz şeyleri hatırlayın. Nasıldılar? Hangileri sert, hangileri yumuşaktı? Neler pürüzlüydü? Şimdi hayalinizde bunları değiştirin. Sert şeylerin yumuşacık olduklarını hayal edin. Pürüzlü nesneleri zihin dünyanızda pürüzsüzleştirin.
· Bu ortamda neler hissettiğinizi tekrar hatırlayın. Duygularınızı tanımlayın. Şimdi ortama farklı duygular ilave edin. Örneğin bu ortamda sevgi hissettiğinizi düşünün. Neler olsaydı kendinizi sevgi dolu hissederdiniz bu manzarada? Umut hissettiğinizi hayal edin mesela. Bu ortama umut şırınga edilmesi için ortamın nasıl olması gerekirdi? Tüm düşündüklerinizi ortama ekleyin. Yepyeni tasarımınızı hayal edin; görüntüler, sesler ve dokunsal öğelerle…
· Bulunduğunuz ortamı, zamanda yolculuğa çıkarın. 10 yıl öncesine gidin, ortamınızla birlikte. 10 yıl öncesinde olsaydınız çevrenizdeki eşyalar nasıl olurdu? Görüntülerde, seslerde neler değişirdi? Bu yeni fotoğrafı hayalinizde görün.
· Şimdi de aynı uygulamayı 100 yıl öncesi için yapın. Zihninizi zorlayın. Hemen görüntü oluşmuyorsa da yılmayın, devam edin. 100 yıl öncesi buranın bir fotoğrafı çekilmiş olsaydı, nasıl olurdu? O zaman hangi sesler duyulurdu? Hangi duygular yaşanırdı?
· Geleceğe de yolculuk yapın. 10 yıl sonrasına öncelikle. Neler, nasıl değişirdi? Yepyeni neler üretilmiş olurdu da, bu manzaranın içerisinde bulunurdu? Tüm bunları çok zengin bir şekilde hayal edin.
· Peki ya 100 yıl sonrasına seyahat etmenizi istesem, nasıl olurdu? Evet, hayal atınıza binin. Hızla uçuşa geçin. Buralar 100 yıl sonra nasıl görünüyor? Bu ortamın yepyeni resmini zihninizde inşa edin.
Bir sonraki sayımızda yepyeni uygulamalarla buluşmak ve hayal atımızı çok daha hızlı koşturmak üzere…