Başarının Adı Olan Kadınlar

0
1008

Kadının gerçek özgürlüğü iş dünyasına adım atmasından geçiyor. Bu sayfadaki üç yürekli insanın hikayesini okuduğunuzda kadınların istediklerinde, neler yapabileceğine tanık olacaksınız. Kadınların potansiyelini fark eden üç kurum, birbirinden yaratıcı projelerle “Haydi kadınlar iş hayatına,” dedi.

 

 

ÇİÇEK ALTUNTAŞ (55)

LAVAŞI MARKALAŞTIRACAĞIM

 

13 yaşında evlenmişsiniz…

– Tokatlıyım, ayağın sandalyede yere değdi mi, evlendiriyorlardı kızları. Ailemin maddi durumu iyi değildi. Babam 13 yaşımda beni amcaoğluna verdi. 55 yaşımdayım. 40 yaşında oğlum, altı da torunum var. Hepsine ben bakıyorum. Kocama da! Bizde ölüm var, boşanmak yok. Kadınlar korkmasınlar, hiçbir erkekten korkmasınlar ama çalışsınlar alın teriyle.

 

– İstanbul’a ne zaman geldiniz?

– 40 sene oldu. Eşim belediyede arşiv memuruydu. Kocamdan gizli ev temizliğine giderdim, çalışmamı istemezdi. Çocuklarımı okuttum, büyüttüm. Sonra eşimi karşıma alıp konuştum. Çocuklarıma daha iyi eğitim sağlamak için çalışmam lazımdı. En iyi bildiğim iş gözleme yapmaktı. Önce Taksim’de gözleme yapmaya, sonra bu lavaş işine başladım. Şimdi birlikte çalıştığım Emine Hanım’la tanıştım. Bana mikrokrediyi anlattı. Beş kadın bir araya gelip Turkcell’den kredi isteyebiliyormuş. Toplandık, başvurduk.

 

– Eşinizi nasıl ikna ettiniz kredi almaya?

– O kadar seneden, o kadar dayağını yedikten sonra artık önemsemiyorum söylediklerini. Kendime güvenim vardı. İlk olarak 500 lira çektim. Hemen hamur makinesi aldım. Ondan sonra 1500 lira çektim, hamur açma makinası aldım. Şimdi bakkallara, marketlere, kebabçılara lavaş satıyoruz. Yetiştiremiyoruz. Allah’a şükür işlerimiz çok iyi. Günde 2 binin üzerinde lavaş yapıyoruz. Ben lavaşı markalaştırmak istiyorum.

 

– Korktunuz mu ‘Ya krediyi geri ödeyemezsem,’ diye?

– Niye korkayım? Gücüm kuvvetim yerinde. Birine gider iş yaparım, evini temizlerim. Çalışma gücüm olduktan sonra hiçbir şeyden korkmam.

 

– Hayaliniz nedir şimdi?

– Daha büyük bir yer açmak istiyorum, çok eksiğimiz var. İki tandırım daha olsa, çok iş yaparım. Sabah 06.00’da geliyorum, bazen gece 24.00’e kadar çalışıyorum. Çocuklarımı kuru ekmekle büyüttüm. Kadınlara diyorum ki; yılmasınlar. Güngören’de kredi alan 50 kadın var. Kocalarından korkuyorlardı ‘Ben parayı çeksem, ödeyemezsem ne yaparım?’ diye. Çok şükür hepsi kredisini ödüyor.

 

– Rest çekmiyor musunuz eşinize? ‘Ben çalışıyorum, sen oturuyorsun,’ diye.

– Bizde ölüm var, boşanmak yok. Ne olursa olsun çocuklarımın babasıdır. Gençken, kocamdan korkuyordum. Dayak yediğim zaman üç gün ağlıyordum, yemek yemiyordum. Baktım olan bana oluyor. İçine atıyorsun, kimse yok arkanda. Annen yok, baban yok. Kimse sahip çıkmıyor. Ama gücün olunca herkes senin yanında.

 

EKONOMİYE KADIN GÜCÜ

Turkcel’in ekonomik üretime başlamak ya da işini büyütmek isteyen dar gelirli kadınlar için TİSVA (Türkiye İsrafı Önleme Vakfı) işbirliğiyle başlattığı Ekonomiye Kadın Gücü projesi şu anda 55 bin kadına ulaştı. Dileyen herkesin dar gelirli kadınlara bir yıl vadeli borç vermesi mümkün. www.ekonomiyekadingucu.com sitesi maddi kaynak ihtiyacı içinde olan kadınlarla borç veren melek yatırımcıları buluşturuyor. Sitede kadınların öykülerine ulaşmak ve seçilen girişimciye kredi kartıyla borç verebilmek mümkün. Ayrıca FON yazıp 5886’ya SMS gönderirseniz, kadınlara mikrokredi olarak verilmek üzere proje havuzuna 5 TL bağış yapmış oluyorsunuz. Mikrokredi almak isteyen kadınların tek yapmaları gerekense, beş ihtiyaç sahibi kadının bir araya gelerek TİSVA’ya başvurmaları ve girişim fikirlerini anlatmaları.

 

AZİZE KARATAŞ (29)

SORGULAYAN SİSTEM YARATTIM

 

– Risk içeren tüm sektörlerin kullanabileceği bir database yaratmışsınız. Çok tebrik ederim. Türkiye’de ilk mi?

– Evet. Ben lise mezunuyum. Bilgisayarla ilgili bir eğitim almadım. Mersin’de yaşıyorum. Üç yıl önce bir araç kiralama şirketi kurdum. Üç araba ile başladım, üç yıl içinde 12 araba oldu. Mersin’de bu işi yapan tek kadındım. Müşteri geldiğinde ‘Patronu çağırır mısınız?’ diyordu. ‘Patron benim,’ dediğimde çok yadırgıyorlardı. Şirketimin adını Mersin Asya Rent A Car koydum. Asya, benim çok sevdiğim yeğenim.

 

– Motordan anlıyor musunuz?

– Erkeklerin anladığı kadar. Eşim de sağ olsun, çok büyük destekçim oldu. İlk zamanlar araçların bakımını, temizliğini bizzat yaptı.

 

– Projeniz birinci oldu. Nasıl buldunuz bu fikri?

Bu, tamamen tesadüf. Ben Vodafone kullanıcısıyım. Böyle bir yarışma olduğunu bilmiyordum. Bir gün telefonuma mesaj geldi ‘Teknolojiyi kullanarak bir iş projesi geliştirdiyseniz, gönderin,’ diyordu. Araçlarım Suriye’ye gitmiş, kaybolmuştu. Daha kredi borçlarını ödüyordum. Üzerinde uzun süredir çalıştığım müşteri sorgulama sistemini heyecanlı bir şekilde gönderdim. ‘312 başvurudan, 18 ön adayımızdan birisiniz, asıl jüriye sunum yapacaksınız,’ dediler. Daha önce hiç sunum yapmamıştım. İnternetten sunumun nasıl yapıldığını araştırdım. Ali Sabancı, Faruk Eczacıbaşı, Serpil Yılmaz, Hakan Çelik, Serpil Timuray’ın önünde sunum yapacaktım. Ve ben uçağı kaçırdım. Tam yıkım oldu. 10 gündür bu iş için uğraşıyorum. Uçak kaçtı. Sağ olsun Kadın Girişimcilik Derneği’nde Doğa Tamer var, çok yardımcı oldu. Bir sonraki uçakla jürinin değerlendirmesinin sonuna yetiştim.

 

-Müşteri Sorgulama Sistemi nedir? Nasıl keşfettiniz?

Biz araçlarımızı GPRS sistemi ile takip ediyoruz ama problem yaşadığımız çok müşteri oldu. Arabalarım Suriye’de kayboldu. Sadece benim değil, Mersin’de 180 arabanın Suriye’ye götürüldüğü biliniyor. Ciddi zarara uğradım. Bir şeyler yapmalıydım. Nasıl bankaya gittiğinizde TC kimlik numarasından sorgulanıyorsunuz, müşteri kara listede mi diye, onun gibi bir sorgulama sistemi düşündüm. Öncelikle kişiyi üye yapıyoruz, bir kullanıcı adı ve kodu veriyoruz. Emniyet müdürlüğüyle temasa geçtim. Kişilerin kişilik haklarını zedelemeden o kişilerin sorgulamasını yapabiliyorsunuz. Web sayfamızı oluşturdum. Mersin genelinde küçük küçük başladık. Adı www.coplukcenter.son.com.tr.

 

TEKNOLOJİDE KADIN HAREKETİ

Ekonominin sürdürülebilir gelişiminde kadınların değerini göstermek için yola çıkan Türkiye Vodafone Vakfı, Teknolojide Kadın Hareketi projesi yarışmasını başlattı. Amaç kadın girişimciler arasında teknolojiyi yaratıcı projelerde kullananları ortaya çıkarmak. Yarışmanın ilk yılında 312 katılımcıdan üç proje hibeye layık görüldü. Ön elemeye kalan 18 kadına İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Antep’te teknoloji eğitimleri verildi. Vakfı tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı himayesinde, KAGİDER ve Türkiye Bilişim Vakfı işbirliğiyle yürütülen çalışma, kadınların teknolojik iş fikirlerini hayata geçirmeleri için, cansuyu sermayesinin verildiği ilk sosyal sorumluluk projesi.

 

SELNUR AYSEVER (35)

EKOBÜSTEN FİLO KURACAĞIM

 

– Bütün Ataşehirliler sizi tanıyor. Ekobüs fikrini nasıl buldunuz?

– Bu fikir aslında benim hayatımı değiştirmeye karar verdiğim anda doğdu. Ataşehir Belediyesi’nde çağrı merkezinde çalışıyordum. Coca Cola’nın kadın girişimciler yaratmak için Fikrim Artık İşim adlı bir proje başlattığını duydum. ‘Eğer eğitimlere katılırsanız, siz de projeye başvurabilirsiniz,’ dediler. Bu hayatımın kırılma noktasıydı. Kızım dört buçuk yaşında. Onu altı aylıkken organik ürünlerle beslemeye başlamıştım. Her hafta sonu Feriköy’deki organik pazara gidip alışveriş yapardım. Fakat benim pazara ulaşımım çok zor ve zahmetliydi. Ekobüs fikrini kızımdan aldığım ilhamla gerçekleştirdim. Hedefim ekobüslerden bir filo yaratmak. İstanbul Ticaret Odası’nda 10 gün boyunca uygulamalı girişimcilik eğitimi aldık. 250 kadındık.

 

– Eşiniz sizinle gurur duyuyor olmalı.

– Boşandık. Kızım bir buçuk yaşındaydı ayrıldığımızda. 15 yıl boyunca çeşitli sektör ve firmalarda çalıştım ama hiçbir yere sığamadım. Her zaman işimi kendim yönetmek istedim. İçimde o enerji vardı. Tam da hayatımı değiştirmeye karar verdiğim an Fikrim Artık İşim projesi karşıma çıktı. Ekobüs önce bir hayaldi. Bu destekten sonra hayatımı değiştiren, dönüştüren bir iş oldu benim için.

 

– Nasıl bir hayat değişikliği bu?

– Memurluktan ayrıldım, kendime çok daha fazla güveniyorum. Sabah çok erken saatte kalkıp, ürün almaya gidiyorum. Zahmeti çok ama işimi çok seviyorum. Her gün o tezgahı açmak, o düzeni sağlamak, örtüsünden temizliğinden sunumuna, iletişimine kadar bütün bunları sağlayabiliyor olmak kolay değil ve bunu başarmış olmak benim için önemli. 23 Şubat’ta açılışını yaptık. Hemen sadık müşterilerim oluştu. Organik sebze, meyve, süt ve süt ürünleri, kahvaltılık ürünler, zeytin, salçalar, zeytinyağı, bakliyat ve köy ürünleri satıyorum. Kısa vadede ekobüsü Ataşehir’in dışında iki noktaya daha taşımak istiyorum. Ayrıca birinci yılı bitirmeden bu durumu sabitlemeyi hedefliyorum. Uzak vadede ise bir ekobüs filosu kurmak istiyorum.

 

FİKRİM ARTIK İŞİM

İTO, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu ve Coca-Cola ortaklığıyla kadınların çalışma hayatına sağlam adımlarla katılmasını sağlayacak bir model olarak hayata geçti. İ Projesiyle başvuran 250 kadından 60’ı eğitim gördü. İlk üç projeye Coca Cola tarafından iş kurmaları için 50 bin liralık destek verildi.

*

Tuluhan Tekelioğlu

www.sabah.com.tr

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız