Yazar ve kendi işinin patronu Joel Sparks bu duyguyu şöyle tarif ediyor: “En zoru bir müşteriyi reddetmek. Her iş, daha düşük fiyat için sonu gelmeyen revizyonlar ve toplantılar demek. Projeler de birikmiş durumda, sonu gelmiyor. Karşı tarafa karşı uysal ve kibar olmaya çalışıyorum, ama böyle davranmak durumu daha da kötüleştiriyor. Sparks şu sonuca varmış: “Ne demek istiyorsan onu söyle ve lafı dolandırma.”
İşte zor durumlarda etkili ve yapıcı konuşabilmek için 5 ipucu:
Açıkça uyarın: Konuşmanın sertleştiği bir anda kesip, karşı tarafa başka bir zaman daha özel, farklı bir yerde konuşmak istediğinizi söyleyin. Konunun ne olduğunu görmelerini sağlayın ve size ne söyleyeceklerini düşünmeleri için zaman verin.
Bir saldırı planınız olsun: Ne söyleyeceğinizi belirleyin, bir yere yazın ve bir süre bekleyin. Yazmak işinizi kolaylaştıracaktır. Ne söyleyeceğinizden emin değilseniz, güvendiğiniz birine danışın. Bu kişinin güvenilir ve ağzı sıkı bir olmasına dikkat edin.
Bir “süreç”e hazırlıklı olun: Zorlu konuşmaların yinelenmesi olasılığı yüksektir. Çünkü konunun diğer ilgili kişiler ve departmanlar ile de görüşülmesi gerekir.
Bir arabulucu çağırın: Konuşmanın sertleşeceğini düşünüyorsanız, ortamı yatıştırması ve dengelemesi için güvenilir bir ortak arkadaşınızı da konuşmaya alın. Başka birinin sadece orada bulunması bile konuşanların en iyi şekilde davranmalarını, olayın kibarlıkla çözülmesini sağlar.
Önce tahminlerinizi kontrol edin: Çok fazla tahminde bulunmak hep yapılan bir hata. Karşımızdakini tam olarak anladığımızı sanmak çok kolaydır. Onun davranışları ve niyeti hakkında çok çabuk sonuçlara varırız. Bunu önlemek için, kimin haklı olduğunu unutun ve onu anlamaya çalışın. Gerçekten bilmek istediğiniz konuyu açıkça anlamanıza yardım edecektir. Gerçeği tahminlerden ayırmak, gerçekten anlamanın anahtarıdır. Sorular sormak çekingenliği ortadan kaldırarak şüphenin yerini güveninin almasını sağlar.
Yazan : Monster Career News /yenibiris.com