Zihin Orucu Nasıl Tutulur?

0
2135

Aklımız da tıpkı bedenimiz gibi bize aittir. Kendimize hâkim olup önümüze gelen her şeyi yemeyerek nefsimizi terbiye ederken aklımızdan geçen düşünceler üzerinde de hâkimiyet kurabilmeyi öğrenmemiz mümkündür.
Enerji konusu ile ilgilenenler, pozitif enerjinin ve dolayısıyla hayat içerisindeki olumlu unsurların nasıl ve ne şekilde çoğaltılabileceğinin bilincindedirler.
Bugüne dek konu ile ilgilenmemiş kişiler olabileceğini de göz önünde tutarak, okunanların daha anlamlı olabilmesi için kısa bir özet vermek gerekir diye düşünüyorum.
Aklımız, düşüncelerimiz, kafamızın içerisinde uçuşan her ne varsa …

 

Patricia MURADİ
patricia_muradi@yahoo.com

 

Aklımız da tıpkı bedenimiz gibi bize aittir. Kendimize hâkim olup önümüze gelen her şeyi yemeyerek nefsimizi terbiye ederken aklımızdan geçen düşünceler üzerinde de hâkimiyet kurabilmeyi öğrenmemiz mümkündür.

Enerji konusu ile ilgilenenler, pozitif enerjinin ve dolayısıyla hayat içerisindeki olumlu unsurların nasıl ve ne şekilde çoğaltılabileceğinin bilincindedirler.

Bugüne dek konu ile ilgilenmemiş kişiler olabileceğini de göz önünde tutarak, okunanların daha anlamlı olabilmesi için kısa bir özet vermek gerekir diye düşünüyorum.

Aklımız, düşüncelerimiz, kafamızın içerisinde uçuşan her ne varsa, tıpkı söylediğimiz sözler ve davranışlarımız gibi hayatımıza olumlu veya olumsuz şekilde yön verir.

Olumlu olan unsurları düşünüp olayları zihnimizde evirip çevirirken, onlara olumlu bakmayı ve olumlu sonuçlar umut etmeyi sürdürürsek, kısa bir zaman içerisinde hayatımız bundan etkilenir.

Bir anda taş ve toprak dolu bahçelerden atlayıp bir gül bahçesine çıkmamız mümkün olmaz. Gül bahçesine ulaşmak için zaman ve emek sarf etmek gerekir. Kaldı ki, güllerin de dikenleri vardır. Ancak edindiğimiz olumlu bakış açısı ve olumlu düşünce tarzı bize huzurlu olmak ödülünü verecektir. Bu huzurla motive olduğumuzda ise olayların görmediğimiz taraflarını görmeye başlayarak, korkulardan, endişelerden sıyrılacak ve daha objektif kararlar alma imkânımız doğacaktır.

Herkesin aklının içerisinden her gün yüzlerce, binlerce düşünce geçer. Asıl mesele, bu düşüncelere hâkim veya esir durumunda olup olmadığımız ve onları nasıl kullandığımızdır.

Aklımıza takılan, bizi huzursuz eden şu ya da bu fikirlere 'dur' diyebilir miyiz? Yoksa diyemeyiz de aklımızın içinden geçenler bizi canlarının istediği gibi rahatsız mı eder? Eğer kimi zaman kafanıza üşüşen olumsuz düşüncelerden rahatsızlık duyuyorsanız zihninizi terbiye etmenin zamanı gelmiştir.

Aklı ve Kalbi Yıkamak

Zihin orucunda ilk adım aklı ve kalbi yıkamakla başlar. Ama bu temizlik sabunlu sularla değil, onları aklımızın içerisinden çıkarıp atmayı amaç edinmekle başlar. Olabilecek en zor kısım, buna karar verebilmektir. Bir kere karar verdikten sonra ise her şey kendiliğinden değişecektir.

O güne dek iyi şeylerin yanında, türlü yanlış, korkunç, çirkin ne varsa aklımızın bir köşesine girip bilgi depolarımızı tıka basa doldurduğundan, bunları çıkarıp atmak üzere harekete geçmekte belli bir zorlanma hissedilebiliriz ki bu oldukça doğaldır. Ancak bilgi depolarımızın sonsuz olduğunu unutmayalım.

O güne dek iyi kötü ne depolamış olursak olalım, aklımızda yeni ve güzel şeyler için daima yer vardır. Depolarımızın sonsuz olduğunu düşünerek aklımızı kendi haline ve olumsuz öğrenilmişliklerle baş başa bırakmamız doğru değildir.

Zihin ilginç olmak yanında değerli bir mekanizmadır. Gördüğü, tanık olduğu durumları bilgi haznesine atmakla kalmaz, onları yan yana getirir, ölçer, biçer ve kendisine tüm farklı olaylardan ayrı bir hayat dersi çıkartır.

Ona kumanda etmeyip kendi haline bıraktığımız sürece depoladığı olumsuzluklar bizi etkileyerek içimizdeki pozitif bakış açısının son kırıntılarını da beraberinde eritir ve mutsuz olmaya doğru adım adım ilerleriz.

Karar verdikten sonra, gerisi kolaydır. Karar alıp niyet etmişsek, bu kez zihnimiz bize yapmak istediğimizi yapabilmemiz için yardımcı olmaya başlayacaktır.

Zihnimizi Desteklemenin Yolları

1- Bilincimizi açık tutalım. Neyi, neden yaşadığımızın farkında olalım, sadece yaşayıp geçmeyelim.
2- Karşılaştığımız durumlar her ne kadar hoşumuza gitmese de, şaşırıp sendelemek yerine alınabilecek bir ders olup olmadığına bakmak akıllıca olacaktır. Kimi zaman başımıza gelen olumsuzluklardan bile çıkarılabilecek önemli dersler olduğunu, bunu da kendi adımıza sadece bizim yapabileceğimizi unutmayalım.

Olumsuz olmak kavramını hayatımızdan bir anda uzaklaştırmak mümkün olamıyorsa hiç olmazsa görmemezlikten gelmeye çalışalım. Beklememizi gerektiren bir süreç varsa ve sonuç belli değilse, sürecin mutlaka lehimize sonuçlanacağını düşünelim. Kimi zaman sonuçlar aleyhimize imiş gibi görünse bile bu gibi durumlarda acele karar vermekten kaçınalım. Kısa vadede aleyhimize imiş gibi algılanan durumların, belli bir zaman sonra aslında lehimize gelişmiş olduğu sürprizi ile karşılaşabiliriz.

Kaldı ki, durum tamamen aleyhimize gelişmiş olsa bile hiç olmazsa her gün moralimizi bozmak yerine, bir kez bu olumsuzluğu yaşar ve alınabilecek derslerimizi çıkardıktan sonra konuyu kapatırız.

3- Sadece olaylar değil, insanlar için de olumsuz düşünmemeye gayret edelim. Biz olumlu oldukça onların da bize bu doğrultuda yaklaştıklarını deneyimlemek için gerek kendimize gerekse onlara fırsat vermeyi unutmayalım.

4- Duymadığımız, görmediğimiz şeyler için 'Zannetme ve Varsayma mekanizması'nı çalıştırmayalım. Görmemiz gereken bir şey varsa, gereken zamanda görür ve duyarız.

5- Hayata güven duymayı öğrenelim. Ona kendimizi güvenle teslim ettiğimizde, bize daha farklı davrandığını göreceksiniz.
Hepinize bol ışıklı, olumlu günler diliyorum. Sevgiyle kalın.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız