85 yaşına merdiven dayamış olan bisküvi kralı Sabri Ülker, 1920 yılında, Kırım’da doğdu. 1890’larda 16 yaşındayken Kırım’dan İstanbul’a tahsile gelen babası, öğrenimini Fatih Medresesi’nde tamamlamış ve sonra öğretmen ve imam hatip olarak tayin edilmiş. Sabri Ülker, sonrasını şöyle anlatıyor:
“Babam komşu köy Büyükyoncalı’nın öğretmeninin kızı ile evlenmiş. Ailemiz, Balkan Harbi öncesi Çorlu’nun Karaahmet Köyü’nde yaşıyormuş. Balkan Harbi bozgununda çocukları kucaklarında, büyük göçmen seli ile İstanbul’a gelmişler. Bir sene cami avlularında barındıktan sonra babam Kırım’a gitmeyi uygun görmüş.
Babam Kırım’da akrabalarının bulunduğu Korbek Kasabası’nda yaşarken Birinci Dünya Savaşı patlamış.
Böylece dönüş imkanı kalmamış. Rahmetli ablam ve …
Nasuh Can
bilgi@gencgelisim.com
85 yaşına merdiven dayamış olan bisküvi kralı Sabri Ülker, 1920 yılında, Kırım’da doğdu. 1890’larda 16 yaşındayken Kırım’dan İstanbul’a tahsile gelen babası, öğrenimini Fatih Medresesi’nde tamamlamış ve sonra öğretmen ve imam hatip olarak tayin edilmiş. Sabri Ülker, sonrasını şöyle anlatıyor:
“Babam komşu köy Büyükyoncalı’nın öğretmeninin kızı ile evlenmiş. Ailemiz, Balkan Harbi öncesi Çorlu’nun Karaahmet Köyü’nde yaşıyormuş. Balkan Harbi bozgununda çocukları kucaklarında, büyük göçmen seli ile İstanbul’a gelmişler. Bir sene cami avlularında barındıktan sonra babam Kırım’a gitmeyi uygun görmüş.
Babam Kırım’da akrabalarının bulunduğu Korbek Kasabası’nda yaşarken Birinci Dünya Savaşı patlamış.
Böylece dönüş imkanı kalmamış. Rahmetli ablam ve ağabeyim Çorlu’da doğmuşlar. Rahmetli küçük ağabeyim Hakkı ve ben Kırım’da dünyaya geldik.”
1929 yılında Türkiye’ye göç etmişler ve Sabri Ülker, Kadırga İlkokulu’nu bitirdikten sonra İstanbul Erkek Lisesi’ne devam etmiş.
Mühendis olmayı çok istemiş; ama koşullar buna elvermediği için bu isteğini gerçekleştirememiş.
Çocukların Bisküvici Dedesi hem okumuş, hem sokaklarda satıcılık yapmış, hem de fabrikalarda işçilik. İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdikten sonra Besler Bisküvi Fabrikası’nda çalışmaya başlamış.
Burada işçi olarak çalışırken, yine kendi gibi işçi olan bir arkadaşıyla bisküvi yapmaya karar vermişler. Tamamen borç ile işe başlamışlar. 1944 yılında, bugün lezzetle yediğimiz Ülker bisküvileri Eminönü’nde ara sokakların birindeki handa ilk defa üretilmeye başlanmış.
Nohutçu Han’ın üçüncü katında, küçük ev fırını ile üç işçiyle birlikte yapılan bisküvilerden o zamanlarda günde ancak 200 kilo üretilebiliyormuş. O gün bu gündür, tam 65 yıl boyunca durmadan çalışan Sabri Ülker “Çalışmaktan hiçbir vakit bıkmadım.” diyor.
Bugün günde 250 ton çikolata ve 400 ton bisküvi üreterek 5 bin kişiye iş imkânı sağlayan Ülker İmparatorluğu’nun her bir karış harcında Sabri Bey’in alın teri mevcut. Onun başarısının kaynağı olarak göz nurunu, cesaretini ve sonsuz inancını görebiliriz.
“Akşama Babacığım Unutma Ülker Getir!”
Sabri Ülker, unutulmaz “Akşama babacığım, unutma Ülker getir!” sloganıyla çocukların kalbinde yer eden Ülker ürünlerine Anadolu’nun harman havasını taşıdı. Dünya standartlarında üretilen ancak tam bir Türk Malı olan çikolata ve bisküvilerle bize yılardır eşsiz bir lezzet sundu.
Bugün Ülker genelinde tam 250 bin satış noktası var.
35 ülkeye ihracat yapılıyor ve her yıl yüzlerce milyon dolar döviz elde ediliyor. Gençliğinde 18 saat çalışan Sabri Ülker, bu tempoyu ancak üç beş yıldır azaltmış. Sabri Ülker en değerli sermayenin çalışmak olduğuna inanıyor ve dünyaya açılmasını sağlayan unsuru, takipçi bir ruha sahip olması olarak açıklıyor.
Nereden Nereye…
Bir zamanların küçücük bakkalı Sabri Amca’nın Ülker bisküvileri, şimdi uzak ülkelerde gurur kaynağımız. Bugüne kadar piyasaya 1000’den fazla çeşit ürün sunan Ülker, 60 şirket ve 37 fabrikada 18.500 çalışanıyla üretim yapıyor. Beşi Türkiye’de, yedisi yurtdışında 12 fabrikada, faal biçimde üretim gerçekleştiren Ülker, 4 milyar dolar yıllık ciroya sahip.
Bisküvi imparatoru Sabri Ülker, yükselişi anlatırken alçak gönüllülüğü de elden bırakmıyor:
“Bundan 60 yıl önce kurduğumuz basit ve küçük bir atölyeden, 19 şirketin meydana getirdiği bir sınai kuruluş haline gelmek elbette kolay olmadı. Bu yarım asırdan fazla zaman boyunca çok zorluklar çektik. Fakat en sıkıntılı anımızda dahi milletimize hep daha iyisini, daha mükemmelini sunmak prensibinden hiçbir zaman vazgeçmedik. Allah çalışanın, ama dürüst çalışanın yardımcısıdır.”
Sabri Ülker, bunca zenginliğine rağmen hâlâ kendisi beyaz önlüğünü ve kepini giyiyor, fırınları dolaşıyor, kaliteyi bizzat denetliyor. Sabri Bey başarının temel unsurlarının şöyle açıklıyor:
“Başarının temelinde önce bıkmadan, usanmadan çalışma gelir. Çalışma olmadan hiçbir şey olmaz. Sonra dürüst çalışmak gelir… Daha sonra ise kaliteli çalışma… Kaliteli çalışmadan anlaşılan şudur: Üretilen bir malın iyi olması, müşteriye cevap vermesi, yani aldığı paranın karşılığını vermesi gerekir. Özellikle müşteriyi aldatan bir mal, bir hizmet, ne maldır, ne de hizmettir. Onun adı başka bir şeydir. Müşteriye değer vermek lâzım. “Müşteri Velinimetimizdir” sözü boşuna söylenmiş bir söz değildir. Zira, müşterisi olmayan bir ticarethaneyi düşünmek mümkün değildir. Tüm bunların ardından “tanıtım” gelir. Biz 1950’den beri Ülker’in reklamını yapmaktayız.”
Ülker Nasıl İşliyor?
Sabri Ülker sözlerine şöyle devam ediyor: “Ülker Grubu, tüketicinin daha iyi bir hayat için istediği ürünleri tesbit eder ve bunları özenle seçilmiş hammaddelerden, tamamen hijyenik koşullarda, çevre dostu ileri bir teknoloji kullanarak üretir. Bizim asıl işimiz bisküvi ve çikolatadır. Bütün yatırımlarımız bu iki kategori çevresinde toplanmıştır. Bu ürünleri yapmak için ne gerekir? Tabi ki un, yağ, nişasta, ambalaj maddeleri. İşte tüm bunları üretecek fabrikalar, pazarlama şirketleri ve araç filosu olan, lojistik açıdan tam kapasiteli ihracat şirketleri kurup dikey olarak entegre olduk.”
“En Önemli Önceliğimiz…”
“Türkiye’ye dışarıdan uzman getiren ilk bisküvi şirketiyiz. Bugün de en iyi uluslar arası uzmanlardan bazıları şirketlerimiz için çalışıyor. Birçok yabancı şirketle ortaklık kurup onların ustalık ve deneyimlerinden faydalandık. Bazı şirketlerimizi halka açtık. En önemli önceliğimiz, her zaman müşterilerimizin sağlığı oldu. Bu nedenle, ilk olarak biz bir “Hijyen Departmanı” kurduk. Tüm küresel gelişmeleri takip edip, dünyanın hızına yetiştik. Kapasitemizi artırmak için yatırım yaptık, yeni fabrikalar kurduk, iş olanakları sağladık.
Böylece, müşterilerimizin kalbini kazanan yeni ürünler üretmeyi başardık.
“Küçük Mutluluklar, Büyük Farklar Yaratır”
“Ülker markasını 60 yıl önce bu vizyona ulaşma hayaliyle kurduk. Bu hayal, bize takip etmemiz gereken yolu da işaret etti. Yol şudur: Kalkınmış toplumlardaki çocukların sahip olduğu tüm ürünleri önce Türk insanına, sonra da tüm dünyaya sunmayı hedeflemeliyiz. Ürünlerimiz her zaman ulaşılabilir olmalı. Küçük mutlulukların büyük farklar doğurduğunu unutmamalıyız. Kazandığımızı sürekli işimize yatırmalı, sürprizlerle dolu bir marka olmayı her an sürdürmeliyiz. İsmimiz toplumun hafızasında lezzet, sağlık ve beslenme kavramlarıyla özdeşleşmeli. Eğer, insanlara sürekli yaşam enerjisi veren bir marka olabilirsek, işte o zaman kendimizi başarılı sayabiliriz.”
Sabri Ülker Başarı Noktalarını Anlatıyor
Toplumsal Hizmet: Ait olduğumuz toplumun ihtiyaçlarının farkındayız. Toplum hayatımıza somut katkılar sağlamayı görev biliriz.
Kalite ve Teknoloji: Ürün yelpazemizdeki kalite standartlarının tümünü biz belirleriz. Tüm üretim aşamalarımızda son teknoloji kullanılır.
Strateji: Ülker için müşterilerinin mutluluğu her şeyden önemlidir. Grup, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayan ürünler geliştirerek, son teknolojiyi kullanarak, kalite ve hijyenden asla ödün vermeyerek, ayrıca dikey ve yatay entegrasyonun faydalarını kullanarak müşteri memnuniyetini sağlamayı amaçlar.
Değerler: Bazı temel ilkelere ve değerlere olan bağlılığımız, Ülker’in bir bisküvi imalathanesi olmaktan çıkıp çok yönlü bir gıda grubu haline gelmesine katkıda bulundu. Aşılan bu değerler, bundan sonra da yönetime ve çalışanlara yol göstermeye devam edecek.
Takım Çalışması: Önemli sayıda eğitimli ve deneyimli çalışana sahip olmakla birlikte, biz ekip çalışmasının en iyi sonuçları verdiğine inanırız.
Dürüstlük: Şirketlerimiz ve çalışanlarımız, güvenli kurumlar ve kişilerdir. Dürüstlük bizim için “olmazsa olmaz” değerlerin başında gelir.
Müşteriye Odaklanma: Müşterilerimize kalite, fiyat ve ürün dağıtımı dahil olmak üzere her açıdan, tüm rakiplerimizden daha iyi hizmet vermeyi hedefleriz.
Kendine Yeterlilik: Hammaddeden satış noktalarına kadar değerler zincirinin tüm halkalarını kapsarız. Bu bizim kalite ve verimlilik standartlarımızı karşılamamızı sağlamak için gereklidir.
ÜLKER’İN GELİŞİM ADIMLARI:
Yıl 1944: Sabri Ülker, 50 m2’de 3 çalışanla işe başladı.
Yıl 1948: Üretim 75 bin tonu buldu. Topkapı’da açılan bir fabrikayla bisküvi kapasitesi üç katına çıkartıldı.
Yıl 1970: Anadolu Gıda halka açık bir şirket olarak Ankara’da kuruldu ve bisküvi üretim kapasitesi iki kat arttı.
Yıl 1974: İhracat başladı. İlk hedef Ortadoğu pazarıydı. İstanbul’da kurulan ikinci fabrika modern çikolata üretimine başladı. Uluslar arası şirketlerle rekabet edebilmek için Araştırma ve Geliştirme Departmanı kuruldu.
Yıl 1979: Ülker ürünleri, selofan kökenli maddelerle ambalajlanmaya başlandı.
Yıl 1983: Listeye BOPP ve oluklu mukavva da eklendi. Ülker, bir takım üretim makinelerini kendi üretmeye başladı.
Yıl 1992: Ülker margarin, bitkisel yağ, endüstriyel yağ sektörüne girme kararı aldı.
Yıl 1993: Bir dünya deviyle ilk ortaklık: Pendik Nişasta kuruldu.
Yıl 1995: Grubun ikinci yarı yarıya ortak girişimi kuruldu: Dankek
Yıl 1996: Ülker, süt endüstrisine girdi.
Yıl 1999: Yeni milenyuma yeni bir örgüt yapısı: Altı grup ve icra kurulu oluşturuldu.
Yıl 2000: Ülker sakız, hazır çorba ve pişirme katkıları pazarına girdi. Uluslar arası pazarda genişleme amacıyla yurt dışında birçok çikolata ve bisküvi üretim tesisi satın alındı.
Yıl 2002: Gazlı içecek üretimine başlandı. Süpermarket markaları adı altında satılacak ürünleri pazarlamak üzere bir şirket kuruldu.
Yıl 2003: İlk yerli bebek maması üretimine İsviçreli Hero şirketiyle ortak olarak Ankara’da başlandı. Ayrıca, dondurma ve Türk kahvesi üretimine başlandı.
ÜlLKER'İN FAALİYET ALANLARI
1- Ülker Geleneksel Gurup: Bisküvi, çikolata, şekerleme ve kek.
2- Gıda Grubu: Yağ, süt, dondurma, kola, gazozlu içecekler, nişasta, glikoz ve şeker şurubu.
3- Tüketici Grubu: Satış, pazarlama ve lojistik faaliyetleri yürütüyor.
4- Ambalaj Grubu: Ürünlerin ambalaj malzemelerini üretiyor.
5- Ticaret Grubu: İş akışı yönlendiriliyor. Statik durumdan faal duruma geçiş stratejileri geliştiriliyor.
6- AR-GE Grubu: Takipçilik, araştırma-geliştirme faaliyetlerinde verimlilik ve randıman açısından taktikler tesbit ediliyor.
