“Bir mafya babası oğluna mektup yazar ve der ki? “Oğlum, iyi bir boks seyircisi olacağına, kötü bir boksör ol, sahaya in ve dayak ye. Hayatı seyretmek yerine sahaya inmek ve savaşmak her zaman iyidir.”
Hayatı seyretmek…
Hayata dışarıdan bakmak…
Hayatın sürüklediği yere doğru gitmek…
Rüzgârın önündeki kuru yaprak gibi savrulmak…
Hemen hemen hepimizin rahatsız olduğu, istemediği ama içinden bir türlü çıkamadığı bir durumdur bu. Çocukluğumuzdan beri hep hayatı seyretmiş, ne yapacağımıza asla ve asla karar verememiş, ne diyeceğimizi hep birilerinin söylemesini beklemişizdir.
Liseye geçtiğimizde, alan seçimi her zaman problem olmuştur. Siz sosyal bilimlerle ilgili bir alanda okumak isterken, sırf fizik, kimya ve biyoloji notlarınız yüksek diye öğretmeniniz ailenizi ikna ederek sizi sayısal …
MAHMUT AÇIL
mahmutacil@hotmail.com
“Bir mafya babası oğluna mektup yazar ve der ki? “Oğlum, iyi bir boks seyircisi olacağına, kötü bir boksör ol, sahaya in ve dayak ye. Hayatı seyretmek yerine sahaya inmek ve savaşmak her zaman iyidir.”
Hayatı seyretmek…
Hayata dışarıdan bakmak…
Hayatın sürüklediği yere doğru gitmek…
Rüzgârın önündeki kuru yaprak gibi savrulmak…
Hemen hemen hepimizin rahatsız olduğu, istemediği ama içinden bir türlü çıkamadığı bir durumdur bu. Çocukluğumuzdan beri hep hayatı seyretmiş, ne yapacağımıza asla ve asla karar verememiş, ne diyeceğimizi hep birilerinin söylemesini beklemişizdir.
Liseye geçtiğimizde, alan seçimi her zaman problem olmuştur. Siz sosyal bilimlerle ilgili bir alanda okumak isterken, sırf fizik, kimya ve biyoloji notlarınız yüksek diye öğretmeniniz ailenizi ikna ederek sizi sayısal alana kaydettirmiştir. Üç yıl boyunca bir türlü ısınamadığınız, sevmeden çalışmak zorunda olduğunuz derslerle cebelleşmişsinizdir.
Nihayet üniversite sınavı…
“Ama ben öğretmen olmak istiyorum… Çocuklara bir şeyler öğretmek ve vatanıma faydalı olmak istiyorum…”
Aldığınız cevap manidardır:
“Yavrum sen doktor olarak da vatanına hizmet edebilirsin. Ben çocukken doktor olmaya çok heveslenmiştim; ama imkânlar elvermedi işte! Şimdi ise senin doktor olmanı istiyorum. Hem çok iyi para var bu meslekte…”
Baba bir türlü gerçekleştiremediği hayalini çocuğunun gerçekleştirmesini arzuluyor. Arzulamak ne kelime, bunun için adeta emir veriyor çocuğuna…
“Sen doktor olacaksın! Doktor olmazsan hakkımı helal etmem.”
Çocuklarınıza kendi hayallerini yaşamanın öneminden bahsetmek lazım. Başkalarının hayallerini yaşamak ileride kendisine ait olmayan bir dünya kurmak demektir. İçinde hayal kırıklıklarının, mutsuzluk ve bunalımların olduğu bir dünya…
Yaşanacak hayat kiminse, kararı o vermelidir. Dışarıdan müdahale eden insanlar ise sadece seçenekler sunmayla yetinmelidir. Kendi hayatını kendisi kuramayanlar ilerleyen zamanlarda çoluk çocuğa karışınca, kendi çocukları üzerinde aynı yıkımı devam ettireceklerdir. Bir zamanlar çok arzulayıp kuramadıkları hayatı, çocuklarının kurmasını arzulayacaklar, onları baskıcı, sindirilmiş, kendi ayakları üzerinde duramayan birer varlık olarak sokaklara salacaklardır.
Bırakın çocuklarınız kendi hayatlarını kendileri kurmayı öğrensinler.
Siz sadece seçenekler sunun.
Siz sadece alternatif yollar çıkarın önlerine.
Hangi yoldan giderse ne gibi zorluklarla karşılaşacağını anlatın ona.
Ve en önemlisi otobanda giden bir aracın önüne bariyer olmayın, bir çarpışma anında ikiniz birden parçalanabilirsiniz.
Onları helikopterle yukarıdan takip edin.
Gittikleri yoldaki engelleri onlara fark ettirmeden kaldırmayı deneyin.
Yollarını açın.
Onları sahaya indirin
Bırakın mücadele etsinler.
Hayatı dışarıdan, bir fanus içerisinde seyretmenin bir anlamı yok.
Siz en iyisi çocuklarınıza mücadele ruhu kazandırın…
Mücadele ruhu verirseniz arzu ettiğiniz tüm başarılar kendiliğinden gelecektir.
Sadece başarı mı? Beraberinde yapılan işten alınan zevk ve mutluluk…
Onları iyi bir boks seyircisi yapacağınıza ringe indirin ve kötü de olsa, sahada yer alan bir boksör olmalarını sağlayın… Sahaya insinler ve gerekirse dayak yesinler…
Unutmayın, her zaman sahaya inmek ve sahada bulunmak, hayatı dışarıdan seyretmekten iyidir…
