|
Tüm gözlenebilen ve bilinebilen olayların içinde yer aldığı kozmik deniz nasıl bir şeydir? Klasik filozoflar bu soruyu madde, şuur ya da ikisinin bir birleşimi olarak ele aldılar. Büyük metafizikçiler ya materyalist ya idealist ya da düalisttir. Ancak yeni fizikçilere göre evrenin dokusu madde ya da düşünce, fizik ya da psişe gibi farklı ve bağımsız gerçeklere ayrılamaz. Yeni kozmolojideki gerçekçi bir yoruma göre evreni oluşturan bir tür deniz vardır ve de bu enerjidir. Ancak enerji, bir buhar makinesindeki pistonu harekete geçiren enerji gibi basit bir kavram değildir. Yeni anlayışlara göre enerji geniş ve temel bir kategori ve birçok şekle girebilen bir realite niteliğidir.
O şekillerden biri, Einstein’in ünlü E=mc2 denkleminde belirttiği gibi, maddedir. Başka bir durumda, ısı ya da ışık olarak görünebilir ki bu termodinamiğin konusudur. Ve bu şekillerden birinde de enerji gerçek değil, sadece potansiyel olarak bulunur. Bu, içinde gözlemlenen madde enerjileri ile ısı yayan ısı enerjilerinin ortaya çıktığı “Kuantum Boşluğudur“. Değişik şekillere bürünebilen temel realite olarak enerji bugün yeni kozmolojilerde en kapsamlı yeri tutmaktadır. Bu teorilerden yola çıkarak ortaya konan evrenin görünümü, devresel olarak kendi kendini yenileyen, kendi kendini organize eden bir bütünü göstermektedir. Bu bütün içinde kuantum boşluğunun rolü en ön plandadır. Kozmik doğumda madde ve yerçekimine bölünen bu “boşluktur“ (boşluk aslında potansiyel enerjiyle dolu bir doluluktur). Ve evrenin oluşumunun ilk anlarında evrendeki maddi yapıyı birleşik hale getiren aynı boşluktur. Eğer en yeni kozmolojilerin, evrenin yapısıyla ilgili değerlendirmelerinin geçerli olduğu varsayılırsa, gözlemlenmiş ve gözlemlenebilen dünya, periyodik olarak, potansiyel enerjilerden oluşan sonsuz bir denizden ortaya çıkmaktadır. Evrimleşen bir gerçeklik ile korunan derin yapının etkileşimi değişik yorumlara olanak sağlamaktadır. David Bohm ‘un “içrek” ve “dışrak“ düzen diye yaptığı ayırıma da destek vermektedir. İçrek olan, her şeyin birbiriyle hem zamandan hem de mekandan bağımsız olarak belirlenip bütünleştiği derin yapıdır. Dışrak olan ise, şeylerin ve olayların zaman ve mekan içinde evrimleşmesinin gözlemlenebilir düzeyidir. Bu durumda kuantum altı alan teorisine göz atabiliriz. Bu teori, hem kozmik hem de biyosferik evrimin gözlemlenebilen gidişini, kuantum boşluğunun oluşturduğu enerji alanı ile zaman ve mekan içinde fizik hale geçmiş madde-enerjiler arasındaki sabit bir etkileşimin sonucu olarak açıklamaktadır. |