Derleyen: Sefer JAN
seferjan@gmail.com
Bir Çift Ayakkabı
Bir gün trene binmek üzereyken Mahatma Gandhi’nin bir ayakkabısı vagonun altına düşer. Kanaatkâr kişiliğiyle tanınan Gandhi belki de yegâne ayakkabısını almaya çalışır, ama başarılı olamaz. Yanındakilerin şaşkınlığına aldırmadan ayakkabının öbür çiftini çıkarır ve onu da düşen ayakkabısının yanına atar. Bunun nedenini soranlara şu cevabı verir: “Rayların üzerindeki ayakkabıları bulan fakir bir kimse artık bir çift ayakkabıya sahip olabilir.”
Çamurdan Kahramanlar
Heykelleri ile tanınan meşhur Amerikan sanatçısı Jo Davidson, birkaç eserinin fotoğrafını yanına alarak Mahatma Gandhi’nin ziyaretine gider. Fotoğrafları dikkatlice inceleyen Gandhi: “Görüyorum ki çamurdan kahramanlar yapıyorsun”, diye değerlendirmede bulunur. Jo Davidson: “Evet efendim, bazen tersi de oluyor”, diye ekler.
Garip Bir Birliktelik
Mahatma Gandhi sade yaşam biçiminin, kanaatin, sabrın ve şükretmenin ardındaki mutluluk ile alakalı, bir topluluğa seminer veriyordu. Dinleyiciler teker teker seminerden sıvışmaya başladılar, salonda kimse kalmayana dek herkes gitti, Gandhi’nin kendi ifadesiyle: “Salonda sadece Tanrı, oturumun başkanı ve ben kaldık.” Bir süre sonra oturum başkanının da ortadan kaybolması üzerine Gandhi gülümser: “Zavallı adam, bu garip birliktelikten sıkılmış olmalı”, diye söylenir.
Bir Yıllık Eğitim
1910 yılında, Güney Afrika’da çalışan Hindistanlı işçiler arasında pasif direniş hareketini başlattığı gerekçesiyle Mahatma Gandhi hapse atılır. Gandhi, kendisini hapse attıran zamanın Güney Afrika başbakanı Jan Smuts’a bir teşekkür mektubu yazar. Mektupta yer alan şu ifade herkesi şoke eder: “Bana bir yıllık aralıksız eğitim fırsatı tanıdığınız için size minnettarım.”
Hazineler Dolusu Fakirlik
Gandhi çok sade bir yaşam sürmeyi adet edinmişti, sabun yerine kül kullanıyordu, kör ustura bıçağıyla tıraş oluyordu, kendi eliyle ördüğü elbiseler giyiyordu, günlerinin çoğunu oruç tutarak geçiriyordu. Hayatı fakirlik ve kanaatle geçmişti. Hindistanlı şair Sarojini Naidu, Gandhi’nin bu yaşamını çok meşhur bir latifeyle değerlendirmişti: “Hâlbuki Gandhi’yi fakir ve perişan halde yaşatmak (İngiliz yönetimindeki) ülke için hazinelere malolmuştu.”
Atom Bombası Üzerine
Amerika’nın Japonya’ya atom bombası atması üzerine, Gandhi tepkisini şu şekilde ifade eder: “Hiçbir bomba başka bir bomba ile yok edilemez, şiddetin şiddetle yok edilemediği gibi. İnsanlık şiddetten ancak şiddete başvurmamakla kurtulabilir. Nefret ancak sevgiyle aşılabilir.”
Gandhi’nin 1948 yılında öldürülmesinden sonra, atom bombası için çalışmalarda bulunan Albert Einstein, Gandhi’nin bu konudaki fikirlerini Jawaharlal Nehru’dan öğrenir. Einstein eline kalem alıp kâğıda iki sütun çizer ve tarihlerle birlikte bir şeyler karalar. Başını kaldırdığında gözlerinde beliren gözyaşlarını gizlemeye çalışarak: “Biz atom bombasını yapmak için uğraşırken, Gandhi barış için çabalıyordu”, diye belirtir.