Carl Rogers – İnsancıl psikolojinin önemli temsilcisi.

0
92

Carl Ransom Rogers (8 Ocak 1902 – 4 Şubat 1987), insancıl psikolojinin (hümanistik psikoloji) kurucularından biri olarak kabul edilen Amerikalı bir psikologdur. Rogers, özellikle kişi merkezli terapi (client-centered therapy) yaklaşımıyla tanınır1.

Erken Yaşam ve Eğitim

Rogers, Illinois, ABD’de doğdu. Wisconsin Üniversitesi’nde ziraat eğitimi aldıktan sonra, New York’ta peder olmak için gittiği Union Theological Seminary’de psikolojiye ilgi duymaya başladı. Daha sonra Columbia Üniversitesi’nde klinik psikoloji alanında doktora yaptı2.

Kariyer ve Katkılar

Rogers, kariyerine çocuk psikolojisi alanında çalışarak başladı. 1940’larda Ohio State Üniversitesi’nde profesör olarak çalışırken, kişi merkezli terapi yaklaşımını geliştirdi. Bu yaklaşım, danışanların kendi sorunlarını çözme kapasitesine sahip oldukları inancına dayanır ve terapistin empati, koşulsuz olumlu kabul ve içtenlik göstermesini vurgular2.

Hümanistik Psikoloji

Rogers, Abraham Maslow ile birlikte hümanistik psikolojinin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Hümanistik psikoloji, insanın doğuştan iyi olduğunu ve kendi potansiyelini gerçekleştirme kapasitesine sahip olduğunu savunur. Rogers’ın çalışmaları, bireyin kendini gerçekleştirme sürecine odaklanır ve bu süreçte kişinin özgürlüğü ve sorumluluğu üzerinde durur3.

Ödüller ve Onurlar

Rogers, Amerikan Psikoloji Derneği’nden (APA) “Takdire Değer Bilimsel Katkı Ödülü” de dahil olmak üzere birçok ödül aldı. Çalışmaları, psikoterapi ve danışmanlık alanında geniş bir etki yarattı ve bugün hala yaygın olarak kullanılmaktadır2.

Kişisel Yaşam ve Miras

Rogers, 1987 yılında Kaliforniya’da hayatını kaybetti. Mirası, psikoloji ve terapi alanında derin bir etki bırakmaya devam ediyor. Kişi merkezli terapi ve hümanistik psikoloji, modern psikoterapinin temel taşlarından biri olarak kabul edilmektedir1.

Carl Rogers’ın çalışmaları, insan doğasının olumlu yönlerini ve bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirme kapasitesini vurgulayan bir yaklaşım sunar. Bu, onun psikolojiye yaptığı en büyük katkılardan biridir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız