Gelecek zamanın (Future Tense) yardımcı fiili olarak kullanılmasının yanısıra Modal Yardımcı olarak İSTEKLİLİK (WILLINGNESS), PROMISE (Vaad) POLITE REQUEST AND OFFER (Kibar istek ve ikram), STRONG DETERMINATION (Kesin kararlılık), REFUSE (Red) ve INTENTION (Niyet) ifade eder.
Şu noktayı da hatırlatmakta yarar olsa gerek:
SHALL konusunda da anlatıldığı gibi (I) ve (We) için SHALL, HE SHE, IT, YOU ve THEY için WILL gelecek zamanı (Future Tense) oluşturur.
Geleneksel gramer kitaplarında Gelecek Zamanın böyle öğretildiğini görürüz. Günümüzdeki uygulamada bu ayrım artık görülmemektedir. Bütün Şahıslar için WILL kullanılması daha emin ve daha doğru bir yol oluyor. Fakat bazı durumlar için SHALL in kullanılacağını hatırlamak gerekir, özellikle resmî yazışma ve konuşmalarda I – WE için SHALL tercih edilir.
Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde (‘ll)
Olumsuz cümlelerde: (Won’t)
A — WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):
I | WILL / WON’T (‘ll) |
drink milk. |
He | ||
She | ||
We | ||
You | ||
They |
Example:
1 — I will buy that shirt.
(O gömleği satın almak istiyorum.)
2 — I will see you tomorrow.
(Yarın görüşelim.)
3 — Will you sell your car?
(Arabanızı satacak mısınız? İstekli misiniz?)
4 — We will go to the seaside this year.
(Bu sene deniz kenarına gideceğiz. Gitmeyi istiyoruz.)
5 — Will you stay at home and do your homework?
(Evde kalıp ödevini yapacak mısın? İstekli misin?)
PROMISE (Vaad):
I | WILL (‘ll) |
send a telegramme. |
He | ||
She | ||
We | ||
You | ||
They |
B — POLITE REQUEST and OFFER (Kibar istek ve İkram):
Example:
1 — Will you help me this afternoon? (request)
(Bu öğleden sonra bana yardım eder misin?)
I’ll be glad to. (Memnun olurum.)
2 — Will you open the window for me? (request)
(Benim için pencereyi açar mısınız?)
I’ll Be glad to.(Memnuniyetle.)
3 — Will you have a cup of coffee? (offer)
(Bir fincan kahve içer misiniz?)
4 — Won’t you have dinner with me? (offer)
(Benimle yemek yemeği arzu etmez misiniz?)
NOT : No, I won’t isteksizlik bildirir. Fakat bu şekilde cevap vermek pek doğru olmaz. Kaba bir cevap olur. Onun yerine: I’m sorry, I can’t. (Üzgünüm, mümkün değil.) cevabı daha kibar olur.
C — STRONG DETERMINATION (Kesin kararlılık):
Example:
1 — I will quit smoking.
(Sigarayı bırakmaya kararlıyım.)
2 — I will get a good mark in the English exam.
(İngilizce imtihanından iyi bir not almaya kararlıyım.)
3 — I won’t (Will not) go anywhere, and I will study tonight.
(Bu gece bir yere gitmeyip ders çalışmak kararındayım.)
4 — Will you really stay at home tonight?
(Gerçekten evde kalmaya kararlı mısın?)
D — REFUSE (Red):
Example:
1 — He won’t be with us tonight.
(Bu gece bizimle birlikte olmak istemiyor.)
2 — He won’t eat anything now.
(Şu anda herhangi birşey yemek istemiyor.)
3 — She shouted “I will not stay at home, I won’t! I won’t!”
(Evde kalmak istemiyorum! İstemiyorum! İstemiyorum! diye haykırdı.)
E — PROBABILITY OR SUPPOSITION (Olasılık veya tahmin):
WILL yardımcısının zaman zaman bir tahminde bulunmak için de kullanıldığını görebiliriz.
Example:
1 — That’s the door-bell. It will be the Bevans. I bet.
(Kapı-zili bu. Bahse girerim Bevan’lardır.)
2 — Do you think we will find them at home?
(Onları evde bulacağımızı sanıyor musunuz?)
3 — The engine of the car doesn’t start this morning. It will be the battery, I believe.
(Arabanın motoru bu sabah çalışmıyor. Batarya olduğunu sanıyorum.)
F — WILL yardımcısı emir (IMPERATIVE) cümlelerinde de kullanılır.
IMPERATIVE + WILL YOU yapısı anlamı sertleştirir.
Example:
Shut up, will you?
(Çeneni kapa. Tamam mı?)
IMPERATIVE + WILL YOU PLEASE? yapısı anlamı yumuşatır.
Example:
Shut the window. Will you please? (Pencereyi kapayın. Olur mu?)
WILL | WILLINGNESS (isteklilik) |
POLITE REQUEST AND OFFER (Kibar istek ve ikram) |
|
STRONG DETERMINATION (Kesin kararlılık) |
|
REFUSE (Red) |
|
PROBABILITY OR SUPPOSITION (Olasılık veya Tahmin) |
EXERCISES
A — örnekten yararlanarak aşağıdaki soruları WILL ile yeniden sorunuz:
Example:
Do you want to swim? Will you swim?
1 — Do you want to listen to the radio?
2 — Does she want to sell her car?
3 — Do they want to stay at home tonight?
4 — Do you want to give your address?
5 — Does your father want to buy another car?
6 — Does Ali want to work in that shop?
7 — Do they want to drink a cup of coffee?
8 — Do they want to study English?
9 — Do you want to lend me your book?
10 — Does Sibel want to visit her father every week-end?
B — örnekten yararlanarak aşağıdaki emir cümlelerini WILL kullanarak soruya çeviriniz:
Example:
Help me.
Will you help me, please?
1 — Turn on the radio.
2 — Give me a glass of water.
3 — Take off your coat.
4 — Pay the bill. (
5 — Lend me some money.
6 — Send us a postcard.
7 — Take care of the baby.
8 — Give me some more chicken.
9 — Carry this suitcase for me.
10 — Sign this paper.
C — örnekten yararlanarak parantez içindeki fiilleri WILL ile kullanınız:
Example:
We’ll look at your new car. I / wait for you.
Right: I’ll wait for you.
1 — We’ll go to the theatre at 8 o’clock (I / be ready at 7.30)
2 — We’ll discuss that plan tonight. (I / call on you at 9.00.)
3 — We’ll buy that house. (I / lend you some money.)
4 — We’ll wait for you to our party. (I / be there definitely.)
5 — We’ll go on a holiday this year. (I / take care of your plants.)
6 — He’ll paint the room next week. (We / help him.)
7 — We’ll ask you a few questions. (I / answer them.)
8 — He’ll visit you tomorrow. (I / wait for him.)
9 — They’ll be in front of the cinema. (We / meet them there.)
10 — We’ll have our car repaired. (I / repair your car.)
D — Örneklerden yararlanarak aşağıdaki alıştırmaları yapınız. Kesin kararlılık ifade ettiklerine dikkat deiniz:
Example:
The boss says you mustn’t go.
But I will go, whatever he says.
1 — The boss says Mrs. Jones mustn’t leave.
2 — The boss says the workers mustn’t strike.
3 — The boss says you mustn’t come late.
4 — Your father says you mustn’t clean the car.
5 — Her father says she mustn’t turn on the radio.
6 — The teacher says Erol mustn’t leave his books at home.
7 — Their mother says they mustn’t make a noise.
8 — The .traffic sign says you mustn’t park here.
9 — The engineer says the workers mustn’t leave early.
10 — The police say we mustn’t fail to obey the traffic rules.