En Kolay İngilizce
Basic Sentence Structure / Temel Cümle Kurgusu
I am a teacher. / Ben bir öğretmenim.
I teach English. / Ben ingilizce öğretirim.
Questions / Soru Cümleleri
Are you a teacher ? / Sen bir öğretmen misin ?
Do You teach English ? / Sen ingilizce mi öğretirsin ?
Negatives / Olumsuz Cümleler
He is not a teacher / O bir öğretmen değildir.
He does not teach English / O ingilizce öğretmez.
Nouns / İsimler
Countable / sayılabilir : boy, boys / erkek çocuk, çocuklar
Uncountable / sayılamaz : love / aşk
Pronouns and Possessives / Zamirler
Subject pronouns / Özne zamirleri : I, you, he .. / Ben, Sen, O ..
Object pronouns / Nesne zamirleri : me, you, him, her, it, us, you, them (beni, seni..)
Possessive pronouns / aidiyet zamirleri : mine, yours, his, hers, its, ours, yours, theirs (benimki, seninki ..)
Determiners
Definite Article “the” / belirlilik artikeli “the” (the book, the girl / kitap, kız (belirli))
Adjectives / Sıfatlar
good, bad, rich, poor / iyi, kötü, zengin, fakir (good man / iyi adam) – Sıfatlar ismi tarif ederler
Comparison / Kıyaslama
rich, richer / zengin, daha zengin
beautiful, more beautiful / güzel / daha güzel
good, better / iyi, daha iyi
Adverbs / Zarflar
slow, slowly / yavaş, yavaş şekilde – zarflar, eylemin (fiilin) nasıl yapıldığını tarif ederler
Prepositions / edatlar
in, on, under, behind, in front of, above, next to, near at, for, with .. / içinde, üstünde, altında, arkasında, önünde, üzerinde, yanında (bitişik), yakınında, de-da, için, ile ..
– edatları bir şeyin veya kişinin nerede olduğunu belirtmek için kullanırız genellikle
(in the room, on the table, under my bed../ odada-içinde, masanın üerinde, yatağımın altında
– edatları ayrıca, zamanla ilgili bilgiler vrmek istediğimizde de kullanırız :
in the morning, in the evening, at night, on Wednesday, at 2 o’clock …/ sabah, akşam, gece, Çarşamba günü, saat 2 de ..
Conjunctions / Bağlaçlar
when : .. diği zaman / .. tığında / When I come home, I have dinner : Eve geldiğimde akşam yemeği alırım/yerim.
after : ..tıktan sonra / After I learn English I will go to England : İngilizce öğrendikten sonra İngiltere’ye gideceğim.
before : .. madan önce / Before you go to school you must sleep : Okula gitmeden önce uyumalısın
until : ..ana kadar / Until you learn English I cannot send you to England : İngilizce öğrenene kadar seni İngiltere’ye yollayamam.
Tenses / Zaman Kurguları
Present Simple Tense / Geniş Zaman : I teach English / Ben İng öğretirim.
Past Simple / Dili Geçmiş Zaman : I taught English / Ben İng öğrettim
Present Continous / Şimdiki Zaman : I am teaching English / Ben İng öğretiyorum.
Future Tenses / Gelecek Zaman (will, be going to..) : I will teach English, I am going to teach .. / Ben İng öğreteceğim
Present Perfect : I have taught English / İng öğrettim (öğretirim halen)
Past Perfect : I had taught English / İngilizce öğretmiştim
Conditionals
If .. eğer
If a person eats much he gets fat / Eğer bir kişi çok yerse o şişmanlar (conditional 0)
If I see Mary I will give her your message / Mary’yi görürsem mesajını vereceğim (veririm) ona (cond 1)
If I had enough money I would buy a helicopter / Eğer yeter param olsaydı bir helikopter satın alırdım (cond 2)
If I had seen Mary I would have given her your message / Mary’yi görmüş olsaydım mesajını verirdim (cond 3)
Verb Patterns
Fiiller yanlarına fiil alarak cümleyi oluşturabilirler. Örneğin ; I want (ben isterim) to go (gitmek) .. Yani ; Ben gitmek isterim.
Bazı fiiller yanlarına gelen fiili “to” lu hali ile, bazıları ise “ing” haliyle isterler. Bir üçüncü gurup da, hem “to” hem de “ing” takısıyla alabilirler fiili.
Örnekler ;
I want to go (Ben gitmek isterim/istiyorum), He agreed to come (O gelmeyi kabul etti)
I enjoy dancing (Ben dansetmekten keyif alırım), He admitted killing the woman (O kadını öldürdüğünü kabul etti)
I started to dance / I started dancing (Dansetmeye başladım)
Phrasal Verbs
Fiiller yanlarına “zarflar veya edatlar” alarak kendi manalarından farklı bir anlam kazanabilirler.
Örneğin ; to turn (döndürmek) / to turn off (kapatmak) .. Turn off the radio / radyoyu kapat .. get (almak/getirmek) / to get on with / geçinmek (I can not get on with my wife / Karımla geçinemiyorum)
Reported Speech
Bir kişinin söylediği şeyleri başka birine rapor ederken (bildirirken) kullanılan kurgu
Direct Speech / Doğrudan yani söylenenleri aynen nakletme
I love Turkey (Türkiye’yi çok seviyorum) / John said “I love Turkey” (John “Ben Türkiye’yi çok seviyorum” dedi)
Indirect Speech / Söylenenleri kendi cümlemiz içinde eriterek söyleme
I love Turkey (Türkiye’yi çok seviyorum) / John said that he loved Turkey (John Türkiye’yi çok sevdiğini söyledi.)
veya John told me that he loved Turkey (John bana Türkiye’yi çok sevdiğini söyledi.
The Passive Voice
Edilgen cümle yapısı
I clean the flat every week (Ben katı her hafte temizlerim)
The flat is cleaned every week (Kat her hafta temizlenir) by me (benim tarafımdan)
Modalsn gidece
Yardımcı fiiller ; will (cek/cak), can (..bilir), must (meli/malı), may (..bilir – ihtimal fiili)
I will go (Ben gideceğim), I can go (Ben Gidebilirim), I must go (Ben gitmeliyim), I may go (Ben gidebilirim-ihtimal)
Relative Clauses
I have a friend (Bir arkadaşa sahibim / Bir arkadaşım var). He speaks 2 languages (O 2 dil konuşur)
İki cümlyi birleştirirsek .. I have a friend who speaks 2 languages (2 dil konuşan bir arkadaşım var)