JOHN ve RİCHARD’ IN HİKAYESİ:
Her şey 1972 yılında Santa Cruz’ da ki Kalifornia Üniversitesinde John Grinder ile Richard Bandler’ in tanışıp, arkadaş olmalarıyla başladı. John Dilbilim Asistanıydı. Richard psikoloji okuyordu, son sınıftaydı ve Gestalt terapisine çok ilgi duyuyordu. Arkadaşı Bob Spitzer’ in yayınevi “Science and Behaviour Books” için Fritz Perls’ in Gestalt uygulamalarıyla ilgili video kayıtlarını yazıya döküyordu. Bu yazılar daha sonra “Eyewitness To Therapy” adlı kitabın temelini oluşturdu.
Bob Spitzer’ in Santa Cruz yakınlarında bir malikanesi vardı ve sık sık dostları oraya gelip, bazen günlerce kalırlardı. 1972 yılında Gregory Bateson’ un orada kaldığı dönemde, Bandler malikaneye gidip Bateson’ un yanındaki odada kalmaya başladı. Bu çalışmalara katılanlar genellikle öğrenciler ve semt sakinleriydi. Beş dolar ödüyorlardı. Richard, John ile temas kurarak Gestalt çalışmalarına katılmasını teklif etti. John bu konulara karşı çok meraklıydı ve Richard onun Gestalt çalışmalarını başarıyla yönetebileceğini daha baştan biliyordu. Richard, John’ a Gestalt Terapisinin nasıl uygulandığını, John da Richard’ a kendi bilgilerini ve becerilerini öğretti. Böylece John, Richard’ ın yönettiği pazartesi geceleri grup çalışmalarına katılmaya başladı. Bu çalışmalar sırasında Richard’ ı modelliyordu. Önemli kalıpları, göz hareketlerini, farklı ses tonlamalarını kullanmayı öğrenmişti. İki ayda Bandler’ in kalıplarını ve performansını onun gibi uygulayabilir hale gelmişti.
Kısa bir süre sonra John, Perşembe akşamları “Hızlandırılmış Mucize” adını verdiği grup çalışmalarını yönetmeye başladı.
Richard ünlü aile terapisti Virginia Satir’ in Kanada’ da düzenlediği bir ay süren eğitim (training) programını gözlemleme ve videoya çekme işi aldığında buna çok sevindi. Daha önce karşılaşmışlardı ve hatta arkadaş bile sayılabilirlerdi. Tüm programı, dışarıdan izole edilmiş küçük kayıt odasından izledi. Dışarıyla bağlantısını sadece seminer odasındaki mikrofonlar sağlıyordu. Bir kulağıyla seminer odasında ki konuşmaları dinlerken, diğer kulağıyla Pink Floyd dinliyordu. Son hafta Virginia bir danışmanlık durumu oluşturdu ve katılımcılardan, o güne kadar edindikleri malzemeleri kullanarak bunu çözmelerini istedi. Hiçbiri bunu başaramadı. Richard hariç kayıt odasından bir fırtına gibi dışarı fırlayan Richard, danışmanlık sorunuyla ilgili görüşlerini açıkladı. Virginia onu dinledikten sonra “Tamamıyla doğru!”. Böylece, Richard bir anda kendisini, Virginia’ nın terapi kalıplarını herkesten daha fazla bilen esrarengiz bir durumda buldu, bunun öğrenmek için hiçbir bilinçli çaba yapmadığı halde.
Richard malikaneye geri döndüğünde John, Virginia Satir’ in bazı kalıplarını ondan modelledi. Etkinlikleri her gün biraz daha artıyordu. İki aylık süre artık üç haftaya inmişti.
Artık ellerinde iki tane etkin terapi modeli vardı. Bunlar kendi içlerinde bütündüler ve aynı zamanda birbirlerine karşıt özellikler taşıyorlardı. Virginia Satir Modeli ve Fritz Perls Modeli. Aslında bu iki kişi birbirinden tamamıyla farklı iki karakterdiler. Patırtı gürültü çıkarmadan aynı odada yan yana oturmaları bile neredeyse olanaksızdı. Bu yüzden çok değerli örnek çift oldular. Kişisel üslupları çok farklı olduğundan, tedavi kalıplarındaki ortak özellikler daha açık bir şekilde görünüyordu.
Richard ve John daha sonra dünyaca ünlü hipnoterapist Milton Erickson’ u modelleyerek, onun zengin hipnotik kalıplar koleksiyonunu çalışmalarına kattılar.
Böylece iş dünyasında, eğitim ve sağlık alanlarında vb. başarılı olmuş kişilerin becerilerinin modellenme süreci hızla ilerledi ve eğitimler insanlara olağanüstü üretkenlik sağladı.
SANTA CRUZ, KALİFORNİA 1972:
Richard ve John’un yeni bir terapi okulu kurmak gibi bir amaçları yoktu. Sadece bu üçü başarılı ve birbirinden çok farklı terapistin kalıplarını ortaya çıkarmak ve bunları başkalarına AKTARMAK istiyorlardı. Teorilerle ilgilenmiyorlardı. Uygulanabilir ve öğretilebilir olan başarılı terapi modelleri ürettiler. Birbirinden çok farklı kişilikler olan üç başarılı terapisti modelleyip, hayret verici benzer kalıplar elde ettiler. Bu kalıpları alıp, refine ettiler, katıksız hale getirdiler ve bir etkin iletişim modeline dönüştürdüler.
“Etkin İletişim” yanında, “Kişisel Değişim”, “Hızlandırılmış Öğrenme” ve “Daha Sevinç Dolu Bir Yaşam” için kullanılabilir hale getirdiler.
John ve Richard bir dönem Gregory Bateson ile çok yakın ilişki kurdular. Bir İngiliz Antropolog olan Gregory, iletişim ve sistemler teorisi üzerine yazılar yazıyordu. Biyoloji, Sibernetik, Antropoloji ve Psikoterapi gibi birçok farklı konu üzerine makaleler yayımlanmıştı. Şizofreni üzerine makaleleri yayımlanmıştı. Şizofreni üzerine geliştirdiği “The Double Bind Theory” çok ünlüydü. NLP çalışmalarına katkısı büyük oldu.
Bu çalışmalardan sonra NLP birbirini bütünleyen iki yönde ilerledi. Birincisi hangi alanda olursa olsun “Mükemmelliğin Kalıplarını Keşfetme” süreciydi. İkincisi başarılı insanların düşünme ve iletişim kurma becerilerinden yararlanarak etkin yollar kazanmaktı. Bu kalıplar ve beceriler tek başlarına da kullanılabilirdi fakat, aynı zamanda modelleme süreciyle geri bildirim sağlanarak daha da güçlendirilebilirdi.
SANTA CRUZ, 1975:
Gregory Bateson John ve Richard’ ın yazdığı Meta Model ile ilgili “The Structure of Magic1” başlıklı çalışmalarını okuduğunda çok coşkuya kapıldı ve onlara Arizona, Phoenix’ te yaşayan terapist Milton Erickson ile temas kurmalarını önerdi. Hatta onlar için bir randevu aldı. Milton Erickson en ileri düzeyde hipnoterapist uygulayıcısı olarak tanınıyordu. Amerikan Society for Clinical Hypnosis’ in kurucu başkanıydı. Duyarlı ve başarılıydı.
John ve Richard onunla ilgili çalışmalarını iki kitapta topladılar. “Patterns of Hypnotic Techniques of Milton H. Erickson Volume 1” Meta Yayınlarından 1975 yılında yayımlandı. Judith Jelozier’ in de yazarlarından biri olduğu “Volume 2” ise 1977 yılında yayımlandı. Özellikle Algi filtreleri konusunda bilgi içeriyordu.
John ve Richard’ ın “The Structure of Magic 1” adlı kitapları 1975 yılında ve “Magic 2” 1977 yılında yayımlandı.
SANTA CRUZ, 1976:
1976 baharında John ve Richard, Santa Cruz’ un yüksek tepelerinden birinde, bir dağ evine kapandılar. Bütün görüşlerini ve keşiflerini ortaya döktüler. 36 saatlik bir maratonun sonunda bir kırmızı Kaliforniya şarabı açarak kendilerine şunu sordular: “Biz buna ne ad takacağız?”. Bu sorgulamanın ardından Nevro Linguistik Programming ortaya çıktı.
Nevro sözcüğü görme, işitme, koklama, tatma, dokunma ve hissetme gibi nörolojik süreçlerimize işaret ediyordu. Bilgimizi bu duyurular sağlıyor ve ardından davranı8şlarımız oluşuyordu. Sadece görünmeyen düşünce süreçlerini değil, fikirler ve olaylar karşısında ki fizyolojik tepkilerimizi de kapsıyordu. Beden ve zihin, insan denen ayrılmaz bir birlik oluşturuyordu.
“Linguistik” sözcüğü, başkalarıyla iletişimimizin temelinde yatan dili kullanma ve düşüncelerimizle davranışlarımızı düzenlememize işaret ediyordu.
“Programlama” sözcüğü ise istediğimiz sonuçları üretmek için fikirlerimizi ve davranışlarımızı organize etmeyi seçebileceğimizi gösteriyordu.
NLP insanın öznel deneyiminin yapısıyla ilgilenir. Ne işittiğimizi ve ne hissettiğimizi nasıl organize edebileceğimizle ilgilenir. Dış dünyayı nasıl algıladığımızla ve nasıl filitre ettiğimizle ilgilenir. Bunu dil ile nasıl tanımlayabileceğimizle ve belirli sonuçları üretmek için nasıl davranabileceğimizle ilgilenir.
1977 YILI:
1977 yılında John ve Richard Amerika’ nın her yöresinde çok başarılı halka açık seminerler verdiler. 10 yıl içinde 100.000 kişi NLP çalışmalarına katıldı.
1979 yılında John ve Richard’ ın “Frogs into Princes” adlı kitapları yayımlandı. Kendi seminer notlarından düzenlenen bu kitapta; Çapalama, Yeniden Çerçeveleme, Temsil Sistemleri, Uyum ve Görsel Eğitim İpuçları gibi önemli NLP kalıpları içermekteydi. Best Seller oldu ve bir milyonun üzerinde sattı.
1980 yılında John ve Richard, Robert Dilts ve Judith Delozier ile birlikte “Neuro – Linguistik Programming: Voluma 1, The Study of The Structure of Subjective Experience” adlı kitabı yayımladılar.
1982 yılında John ve Richard’ ın “Reframing: Neuro – Linguistic Programming and The Transformation of Meaning” adlı kitapları yayımlandı. Bu kitap seminer notlarından oluşuyordu.
1987 yılında John ve Judith Delozier, “Turtles All The Way Down” adlı kitaplarını yayımladılar. Seminer notlarından oluşan bu kitapta NLP’ yi daha basit bir şekilde tanımladılar. Temel noktayı bilinç ve bilinç dışı süreçlerin dengelenmesi olarak belirlediler. Böylece “New Code” of NLP denilen yaklaşım ortaya çıktı.
1997 yılında John ile Richard’ ın yolları ayrıldı. NLP’ nin isim hakkı mahkeme kararıyla Richard’ ın oldu.
Günümüzde Amerika Birleşik Devletlerinde 100’ ün üzerinde NLP Enstitülerinin sayısı da 50’ nin üzerindedir.
Cengiz Erengil
www.gencgelisim.com