1. Gerek duyduğumuz kaynaklar hepimizde var.
2. İletişimin anlamı onun etkisindedir.
3. Başarısızlık yoktur, alınacak dersler ya da geri bildirim vardır.
4. Harita arazinin kendisi değildir. Her kişinin haritası biriciktir.
1. GEREK DUYDUĞUMUZ KAYNAKLARA SAHİBİZ.
Yaşamımızın belirli noktalarında başarıya erişiriz.
NLP araştırmalarının bulgularına göre gündelik yaşamlarımızda bir meydan okuma ile karşılaştığımızda, yani bir sorunla karşılaştığımızda, geçmişte başarılı olduğumuz anları anımsayarak onları bugünkü sorunlarımızı çözmek için kullanabiliriz.
İşyerinizde uzun zamandır ulaşmayı özlemle beklediğiniz mevkiye ulaştığınızı hayal edin. Başlangıçtaki mutluluk döneminden sonra neyin içine girdiğinizi anlamaya başlarsınız. Yeni bir mevki, yeni Görevler ve yeni Sorumluluklar demektir. Bu da Değişim gerektirir. Geçmişte iş hayatınızda değişimleri nasıl başarıyla yönettiğinizi hatırlamanız gerekir. Yeni mevkinizde bu kaynaklarınızı kullanmalısınız. Güven ve ilginizi dolu dolu sürdürmelisiniz. Bir meydan okumayla karşılaştığınızda; güvene, enerjiye, güce ya da başka bir kişisel kaynağa ihtiyaç duyduğunuzda, sadece ‘Geçmiş Başarılarınızı Anımsayarak’ bunları tekrar devreye sokabileceğinize inanın.
2. İLETİŞİMİN ANLAMI ONUN ETKİSİNDEDİR.
Bir insana sözle ya da yazıyla bir bilgi aktarsaydınız ve onun cevabı sizin beklediğinizden bütünüyle farklı olsaydı ne yapardınız?
Belki onun, sizin kastettiğiniz anlamı anlamayacak kadar cahil ve tuhaf olduğunu düşünürdünüz. Neyin ‘doğru’ olduğuna dair sizin kendi yorumunuzu anlamadıkları için ‘Sorumluluğu’ başkalarına yüklediğiniz müddetçe, olayları değiştiremezsiniz. Bu iletişim ilişkisindeki rolünüzü iyice anladığınızda, iletmek istediğiniz mesajla ilgili olarak başka bir şeyler daha yapmanız gerektiğini bulabilirsiniz.
Terry, Sarah ve Esra’nın Hikayesi:
“Şirketteki görevliler, yeni biten ve zor geçen bir ‘Karar Alma’ toplantısından sonra aralarında tartışıyorlardı.
Kararsız olanların karar vermelerine ve “evet” ya da “hayır” düğmelerine basmalarına yardımcı olmak için yapılan uzun tartışmaların ardından oylama yapılmış ve son karar alınmıştı.
Toplantı sonrası Terry, Sarah’a “Nasıl karar verdin?” diye sordu.
Sarah, ‘Bütün konuşulanları ve teklif edilen yenilikleri dinledikten sonra çalıştığım bölüme nasıl uygulanabileceğini hayal ettim’ dedi.
Terry, ‘Hayır. Nasıl karar verdin?’ diye tekrar sordu.
Kafası karışık olan Sarah, tane tane ve yavaş bir şekilde cevap verdi: “Bütün teklifleri dinledim ve çalıştığım bölümde nasıl işleyeceğini hayal ettim.”
Terry sorusunu üçüncü kez sormaya hazırlanırken, üçüncü kişi olan Esra onun sorusunu Sarah’a tercüme etti: ‘Oyunu hangisine verdin?’”
3. BAŞARISIZLIK DİYE BİR ŞEY YOKTUR, ALINACAK DERSLER YA DA GERİ BİLDİRİM VARDIR.
Bazı şeyler kötü gittiğinde nasıl tepki veriyorsunuz?
Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak konusunda ısrarcı mısınız yoksa üzerinde düşünerek bir dahaki sefere daha farklı bir şekilde yapmaya karar verebiliyor musunuz?
UYGULAMA:
“Geçmişe dönerek, bugün hata yaptığınızı düşündüğünüz bir durumu hatırlayın. Kendinize ‘başarısız’ dediğinizi hayal edin. Bir görünüş ya da ses hatırlamaya çalışın. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Şimdi yine aynı durumu hayal edin ve bu sefer kendinize şunu sorun: “İstediğim şeye erişmem için nasıl farklı bir şekilde davranabilirdim?”
Bir şey görmeye ya da ses duymaya çalışın. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Geri Bildirim’den ya da Alınacak Dersler’den bir şey öğrenmek demek, kendinizle ve başkalarıyla ilgili konularda katı olmaktansa, esnek olmak demektir. O zaman sizin için hata yoktur, çıkarılacak dersler vardır.
Şunu hatırlayın: Eğer yaptığınız şey beklediğiniz sonucu vermiyorsa, başka bir şey yapın.
Thomas Edison ampulü icat edene kadar ‘başarısızlık’ denilen uzun bir süre geçirdikten sonra şöyle demiştir:
Her yanlış girişim, ileriye doğru adım atma fırsatı olarak görülmelidir.”
4. HARİTA ARAZİNİN KENDİSİ DEĞİLDİR. HER KİŞİNİN HARİTASI BİRİCİKTİR.
Şeyleri nasıl gördüğüm ya da ‘şeyleri görme biçimim’ benim için biriciktir, sizin ‘şeyleri görme biçiminiz’ de sizin için biriciktir. Eğer siz bu kitabı yazmaya niyet etseydiniz, benim okuduğum kaynakların aynılarını okuyup, benim gittiğim kurslara katılsaydınız, sonunda yazacağınız kitap benimkinden hayli farklı olurdu. Bu yüzden bir konu hakkında çok fazla başvuru kitabı vardır.
İşinizle bağlantılı olarak, işyerinizdeki görevlileri ve yöneticileri, işyerinizin dışındaki tüketicileri ve servis noktalarında çalışanları düşünün. Onların zihinsel haritaları sizinkinden ne kadar farklı olabilir? Eğer siz bu farklı algı filtrelerini biraraya getirebilirseniz her birinizin görüşünün sınırları içinde kalmaktan kurtulup, daha ‘Tam bir Resime’ yaklaşabilirsiniz. Eğer bu NLP ilkesini kabul ederseniz, farklılıklara saygı duyabilir ve bundan hoşlanabilirsiniz.
Mo Shapiro
ggdergi@gmail.com