Kötülükten korkacak kadar onun farkında olan, iyi olmak zorundadır. İyilikten korkacak kadar onun farkına varamamış olansa, kötü olmak zorundadır. İyi olmak için kötülüğün farkında olmak, kötü olmak içinse iyiliğin farkına varamamış olmak gerekir.
* * *
Birilerinden saklanmanız gerekiyorsa bunun için kalabalık yerleri seçmeniz daha mantıklıdır. Görünüşte benzerinizin çok olduğu yerde daha fark edilmez olursunuz. Ve aslında ne kadar tenhadaysanız o ölçüde göz önündesinizdir.
* * *
Hayatta belli bir değişim içerisine girdiğinizi, size sorulmuş olan sorulara verdiğiniz cevapların sürekli olarak değişmekte olduğundan yola çıkarak fark edersiniz.
* * *
Hayat kendi içerisindeki aşırılıklardan kurtulmadan huzura ermez. Bunun için o hayatı etkileyen insanın normalleşmesi gerekir. Aşırılık, her insanın sahip olduğu koşul ve şartlara bağımlı olarak belirlenebilecek bir niteliktedir. Yani birisi için aşırı olan, diğeri için oldukça normal sayılabilir. Burada önemli olan kişinin kendisini tanıması ve sonrasında da buna uygun bir şekilde kendin göre normalini yaşamasıdır. Ve ayrıca unutulmamalıdır ki bir insanı anlamadan onun sahip olduğu size göre aşırılığın gerçekte onun için normal olup olmadığına karar veremezsiniz. İnsanları tanımadan onların halleri nasıl olursa olsun kendi içlerinde iyi mi yoksa kötü mü olduklarına karar veremezsiniz.
* * *
Bir ilişkide öncelikli olarak aranan şey, masumiyettir. Tabi her insan kendisininkine benzer ya da yakın bir masumiyet arayışı içerisindedir. Masumiyet, eşlerin birbirilerini beğenme konusunda ana unsuru oluşturur. Bu sebepten insan ilişkilerinin tabiatını anlamak için öncelikle masumiyet tam manası ile anlaşılması gerekir. Size göre masum olmayan birisi kendisine göre oldukça masum sayılabilir. Aslında gerçekten masum değilse bile kendisini öyle görür. Çünkü değer yargılarını yine kendisinden kaynaklanarak belirleyen insan, kendi yanlışlarının çok da farkında olmayabilir. Yani kimse kendini kötü bilmez. Kötülük zaten bir insanın benliğine yerleşmişse, onun kendi yanlışını anlayabilme aklında olabilmesi de beklenemez. Masumiyet herkes için vardır. Ama herkes için aynı değildir. Ve aslında en büyük çelişkiyi masum olmadığı halde kendini öyle zanneden yaşar. Masum olmayan birisini ancak kendisi gibi yanlışlara düşmüş insan tatmin eder. Çünkü yanlışlarla şekillenen insan, kendine özgü hatalara bağımlı zaafların arayışı içerisindedir. Yani masum olmayan kendisi gibisini arar. Kendisi gibi olan kötüdür. Kötülük, ancak kendisi gibi olanla uyumludur. Ama bu uyum kötülüğün varlığındaki zararı da yok etmez. Kötülük, uyumlu olduğuna da zarar vermekten çekinmez. Ve aslında kendisinden daha iyi olanla da geçinemez. Çünkü değer yarıları uyuşmaz. O, kendi gibi olana mahkûmdur. Ama ondan gelecek zarara da engel olamaz. İşte masumiyetin varlığı bu şekilde algılanmalıdır. Herkes ancak kendi gibi olanla beraber olmak durumundadır. Masum kalabilmeyi başarmış olan, ancak kendine benzerle uyumludur. Ve ikisinin de birbirine sürekli olarak faydası vardır. Onlar masum bir insan olarak kalabilmenin karşılığında böyle bir ödül almışlardır. Masum olmayan da kendine benzerle uyumludur. Ve onsan sürekli olarak zarar görür. Ve benzer şekilde ona zarar verir. Sonuçta bu durum da onların yeterince masum kalamamış olmalarının cezasını çektiklerinin bir göstergesidir.
A.Mehmet Arslan
www.gencgelisim.com