Yaşamınızı Değiştiren 65 Taktik

0
1120

< Yıldızları gözleyin, sayabilirseniz sayın.
< İş yerinde rahatlamak için kağıttan bir uçak yapın ve fırlatın. Patronunuzu da aynısını yapmaya ikna edemediyseniz, onun olmadığı zamanları kollamalısınız.
< Uzun süredir toplamaya üşendiğiniz bir dolabı düzenleyin. Bu iş gözünüzde büyüyorsa her güne bir çekmece ayırarak görevi kolaylaştırabilirsiniz.
< Yeni yürümeye başlayan bir çocuğa yürüyüşünde eşlik edin. Düşe kalka büyümenin ve öğrenmenin ne demek olduğunu hatırlarsınız.
< Pikniğe gidin. Çimenlerin boyamasından korkmayacağınız giysiler geçirin üstünüze. Ya da en iyisi yeşil bir şeyler giyin. Şimdi çimenlerin üzerine çekinmeden boylu boyunca uzanabilirsiniz.
< Bir film izleyin ve yanında patlamış mısır yiyin. Ya da canınız patlamış mısır çektiğinde yanında iyi gidecek bir film izleyiverin.

 

ÖZLEM KOCUKELİ
ozlem@gencgelisim.com

 

< Yıldızları gözleyin, sayabilirseniz sayın.
< İş yerinde rahatlamak için kağıttan bir uçak yapın ve fırlatın. Patronunuzu da aynısını yapmaya ikna edemediyseniz, onun olmadığı zamanları kollamalısınız.   
< Uzun süredir toplamaya üşendiğiniz bir dolabı düzenleyin. Bu iş gözünüzde büyüyorsa her güne bir çekmece ayırarak görevi kolaylaştırabilirsiniz.
< Yeni yürümeye başlayan bir çocuğa yürüyüşünde eşlik edin. Düşe kalka büyümenin ve öğrenmenin ne demek olduğunu hatırlarsınız.
< Pikniğe gidin. Çimenlerin boyamasından korkmayacağınız giysiler geçirin üstünüze. Ya da en iyisi yeşil bir şeyler giyin. Şimdi çimenlerin üzerine çekinmeden boylu boyunca uzanabilirsiniz.
< Bir film izleyin ve yanında patlamış mısır yiyin. Ya da canınız patlamış mısır çektiğinde yanında iyi gidecek bir film izleyiverin.
< Aklınızda, ayrıntıları atlamaksızın anlatacağınız iyi bir fıkra olsun daima.
< Uzaktaki bir arkadaşınıza kısa bir not ya da bir mektup gönderin. (cep telefonu mesajı değil)
< 15 dakika önce uyanmayı deneyin. Bu sürede doğada olup biteni gözlemleyerek çeyrek saatlik bir zaman dilim içinde neler kaçırdığınızı görün.
< Günlük tutun. Bu zor geliyorsa işe haftalık tutarak başlayabilirsiniz.
< Her zaman farklı ve henüz aklınıza gelmemiş seçeneklerin olduğunu hatırlayın.
< İnsanları değiştirmeye çalışmayın. Kendi haline bırakmanın bazen en iyi ilaç olduğunu unutmayın.
< Daha iyi bir dinleyici olun. Çevrenizdeki seslere kulak verin.
< Zaman zaman sığınma ihtiyacı duyarsınız. Bu anlarda bir arkadaşınıza, annenize ya da kardeşinize sarılın.
< Yavaş yavaş nefes almayı deneyin. Bari soluklarınızı aceleye getirmeyin.
< İhtiyaçlarınızı karşılayamamaktan yakınmak yerine önce onların tanımlayın. Aralarından bazılarına aslında ihtiyaç duymadığınızı fark edeceksiniz.
< Sesli olarak şiir okuyun ve tek dinleyicisi de yine siz olun. Kötü bir okuyucuysanız anlayışlı bir dinleyici olarak durumu kurtarabilirsiniz.
< Bir şarkının melodisini ıslıkla yakalamaya çalışın. Yakalayamazsanız mırıldanın.
< Hiç yapmadığınız bir şey yapın. Mesela üstünüze pijamalarınızı geçirin, perdeleri sıkıca çekin, telefonu kapatın, kapıları kilitleyin, müziğin sesini sonuna kadar açarak dans edin.
< Yatağınıza gömülün ve orada bir hikaye okuyun.
< Kötü bir alışkanlığınızı bırakmaya çalışın. O sizi bırakmamakta diretiyorsa tanımıyormuş gibi yapın.
< Kendinize çiçek alın. Size bu iyiliği yapacak başka biri varsa masrafa girmenize gerek yok.
< Yarın yapmayı tasarladığınız bir işe bir kıyak geçin ve onu bugün yapın.
< Neşeli ve iyimser bir şekilde çalışın. Araştırmalara göre kötümserliğin bugüne dek insanoğluna bir faydası olmamış.                                                                              
< Aşırıya kaçmayın, her şeyin orta yolunu bulmaya çalışın. Bu sizi ılımlı yapacaktır.
< Kusursuzluk için değil her zaman bir öncekinin daha iyisini yapmak için çaba gösterin.
< Hiçbir şey anlamasınız da bir sanat eserini incelemeyi deneyin. Size bakan bir yanını mutlaka göreceksiniz.
< Bir ağaç dikin ve büyütün. Meyve veren bir ağaç olması şart değil. Yeşermesine, boy atışına ve yapraklarını döküşüne şahit olun yeter.
< Kuşları yemleyin. Pencerenizin önündeki mermere kuşlar için ekmek kırıntıları serpebilirsiniz.
< Kredi kartlarınız, nüfuz cüzdanınız, sigorta poliçeniz ve pasaportunuz gibi önemli doküman ve evrakları hatırlayabileceğiniz bir dosyada ya da kutuda muhafaza edin.
< Düzenli bir çalışma masanız olsun. Üzerinde ihtiyacınız olan her şeyi bulundurun; ama gereksiz her türlü fazlalıktan da arındırın.           
< Anahtarlarınızın çiftlerini yaptırın ve yanınızda taşıyın.
< Merhamete en çok ihtiyacınız olduğu zamanda bile merhamet etmekten vazgeçmeyin.
< Çiçek büyütün. Onlarla sohbet edin. Cevapları sesli değil renkli ve kokulu olacaktır.
< Her zaman bir B planınız olsun. A planınız işe yaramadığı zamanlar için tedarikli olmak gerek.
< Çok dar, vücudunuzu sıkan giysilerden kaçının. Rahat şeyler giyerek keyfinize bakın.
< Hafızanıza fazla güvenmeyin, yanınızda küçük bir defter bulundurun ve notlar alın.
< Yavaşlayın biraz. Tüm gün boyunca işleri yetiştirme gayesiyle kendinizden geçecek kadar son sürat ilerlediğinizi düşünüyorsanız, hareketlerinizi yavaşlatın. Kendinize geldiğinizi hissedeceksiniz.                                                                               
< İşinizi şansa bırakmayın. Siz elinizden geleni yapın, şans size eşlik ederse ne ala!
< Zamanı akıllıca kullanın. Onunla yarışa girecek kadar gözü kara değilseniz ufak çaplı bir günlük program yapmak sizi zamanın elinde oyuncak olmaktan kurtarır.
< Önemli kağıtların, raporların ya da ödevlerinizin daima bir kopyasını edinin, bu gün olmasa da yarın gerekebilirler.

< Çabuk çözülebilen değil, mücadele gerektiren problemlerle ilgilenin. Küçük problemlerle boğuşmak sizi büyütmez.

< Bir bebekle oynayın, onu gıdıklayın. Sırlarınızı onunla paylaşabilirsiniz, ağzı sıkıdır.
< Hayatınızı karmaşıklıktan, kalabalıktan arındırın. Kullanılmış kağıtları, tükenmiş kalemleri hatıra değeri taşımıyorlarsa çöp kutusuna göndermekte tereddüt etmeyin. 
< Tüm cevapları bilmeyin, her zaman aklınızda henüz yanıtlanmamış sorular bulundurun.
< Bir çocuğa uçurta uçurmayı öğretin. O çocuk da size uçmayı öğretebilir.
< Bir akvaryumunuz olsun. Balıkların hareketlerini gözleyin. Dar bir alanı kavga etmeden nasıl paylaştıklarını gördüğünüzde bizim savaşları daha da fuzuli bulacaksınız.   
< Gerçekleşebilecek en kötü senaryoyu düşünün; ama bunun sadece bir senaryo olduğunu unutmadan…
< Yarının daha güzel bir gün olacağını düşünmeyin, bugünün güzelliğini yaşamaya bakın.
< Sizi yargılamadan dinleyecek, istediğiniz zaman kapısını çalacağınız bir arkadaşınız olsun. Siz de kapısı her zaman çalınabilecek bir arkadaş olmaya çalışın.
< İşinizi son güne bırakmayın. Son gün size beklenmedik kötü sürprizler yapabilir.
< Çok isteseniz de güzel resim yapamıyorsanız sergi gezin, resimle ilgili kitaplar okuyun.
< Güneş batar, hava kararırken eliniz perdeleri kapatmaya ve ışığı açmaya uzanmasın. Karanlıkla aydınlık arasındaki geçişe şahit olun.
< Ara sıra kendinizle dalga geçin. Böylece beklentilerinizi biraz olsun dizginleyebilir, kendinizden fazla şey ummaktan vazgeçersiniz.
< Bir yabancıya selam verin. O size bir sürpriz yapıp daha önce selam verirse, selamı alarak günün ikinci sürprizini de siz yapın.
< Neyin yanlış olduğundan çok neyin doğru olduğu üzerinde kafa yorun. Yanlış çoktur; ama genellikle tek bir doğru vardır. Çokluk içinde kaybolmayın.
< Herkesi aynı anda memnun etmenin imkansız olduğunu bilin. Ama en azından bir kişiyi memnun etmenin tadını almadan bir yerlere gitmeyin.
< Nefret ruhu zehirler, bunun için kin gütmeyin. 
< Daima meşgul olacak bir şeyler bulun. Meşgul bir kişinin mutsuz olmaya zamanı olmaz.
< Sizden daha az şanslı insanlar için bir şeyler yapın. Gözleri görmeyenlere kitap okuyabilir, bir yetiştirme yurdunu ziyaret edebilirsiniz.
< Sık sık duş alın. Böylece derinizin gözenekleri açılır ve cildiniz nemlenerek rahatlar. Ruhunuz da bedeninize eşlik        edecek, rahatlayacaktır. 
< Seyahat edemiyorsanız, seyahat kitapları okuyun, fotoğraflar biriktirin. Ya da şehrin kuytuda kalmış yerlerini keşfedin.
< Kumaş parçalarını, kopmuş düğmeleri, yumaktan ya da makaradan artmış ipleri atmayın. Bunları bir kutunun içinde ya da bir torbada biriktirin Ummadığınız bir anda imdadınıza koşacaklarından emin olabilirsiniz.
< Kendinizle konuşun. Dinleyici aramak zorunda kalmaz, bir türlü anlaşılamadığınızdan yakınmazsınız.
< Spor yapın, yürüyün, koşun, ip atlayın. Bir yandan formda kalın, diğer taraftan da salgılanan mutluluk hormonu seratoninle daha mutlu olun. 

 

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız