Toplum da insan gibidir. Kendini bilmesi olgunlaştırması nihayetinde de kendini keşfetmesi gerekir. O olduğu zaman toplumla beraber insanlarda keşif yolculuklarında başarıya ulaşmış olurlar. Bu yüzden başarılara ulaşmış toplumlara da kulak vermemiz lazım. Tıpkı Einstain’ın, Edison’un, Bill Gates’in, Cengiz Han’ın, Atatürk’ün, Büyük İskender’in, Napolyon’un kişisel başarılarının toplumlarının başarılarıyla birebir alakası olması gibi. Kişisel başarıların meyveleri toplumun sinesinde atılır. Toplum da insanlar gibi bir hafızaya sahiptir. Onun beyni ve kalbi vardır. Gelişir, keşfeder ve insanlarına yön verir.
Toplumların kendilerini keşfetmelerinin şifreleri de atasözleridir. O atasözlerinde muthteşem hayat, başarı ve keşfediş şifreleri gizlidir. Aslında her bir atasözü bir kitap olabilir. Ben çeşitli milletlere ait atasözlerinden seçmeler yapıp aşağıya aldım. Biraz da kendini keşfedip başarılı olmuş önemli insanlardan da sözler seçtim.
Biraz bunların üzerinden düşünmemiz gerekir. Lütfen atasözlerine biraz vakit ayırıp, onlardan kendi hayatlarımız için, kendi kişisel keşif yolculuğumuz için biraz ipucu bulmaya çalışalım.
Kurtlarla arkadaş ol, yalnız elinden baltayı bırakma. (Rus Atasözü)
Rüzgara tüküren, kendi yüzüne tükürür. (İtalyan Atasözü)
Bir gün su içeceğin çeşmeye çamur sıçratma. (İsrail Atasözü)
Kör ata ha göz kırpmışsın, ha başını sallamışsın. (İngiliz Atasözü)
Evlilik bir kale gibidir. Dışarıdakiler oraya girmek için, içerdekiler de çıkmak için uğraşır dururlar. (Çin Atasözü)
Aynı ırmakta iki kez yıkanamazsın çünkü sonradan akan su, ilk akan su değildir. (Herakliedes)
Boş bir çuvalın dik durması zordur. (Benjamin Franklin)
Bozulan dostluktan sonraki nefret, meyvelerin en öldürücüsüdür. (G. E.Lessing)
Böcek olmayı kabullenenler, ezilince şikayet etmemelidirler. (F.Schiller)
Bir yengece, doğru yürümesini asla öğretemezsiniz. (Aristophanes)
Gerçek dostlukta, yaratılışları bayağı olanların alamayacakları bir tat vardır. (Jean de la Bruyere)
Namuslu birisini aldatmak kadar kolay bir şey yoktur. (La Fontaine)
İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler. (Montaigne)
Mert olmayan bir insanla işe başlamak, sonu gelmeyecek, ya da kötü bitecek bir yola çıkmak demektir. (Montesquie)
Bir çok gerçekler vardır, herkese söylenemeyeceği gibi her zaman da ağza alınmazlar. (Voltaire)
Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (Desiderius Erasmus)
Ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi vardır. (John Lyly)
Felaket, dost sayısını sıfıra indirir. (W. Shakespeare)
Adem Özbay
www.gencgelisim.com