Öğrenilmiş Çaresizliğe Son Verin

0
985

Tarihteki başarılı insanlara bakıldığında birçoğunun birçok denemeden sonra başarıya ulaştıkları görülür. Birinci denemede yaşanacak başarısızlık, bu insanları ümitsizliğe düşürmemiştir."Edison'un üzerinde çalıştığı elektrik ampulüne koyacağı tel..

 

 

 

 Yazar : Fırat Güler
pozitifben1@hotmail.com

 

Başarmak İçin  Öğrenilmiş Çaresizliğe Son Verin

Tarihteki başarılı insanlara bakıldığında birçoğunun birçok denemeden sonra başarıya ulaştıkları görülür. Birinci denemede yaşanacak başarısızlık, bu insanları ümitsizliğe düşürmemiştir.
"Edison'un üzerinde çalıştığı elektrik ampulüne koyacağı tel için 200'den fazla maddeyi denediği söylenir. Bir gün kendisine; "Bugüne kadar 200'den fazla maddeyi denedin, yine de başaramadın. Niçin bu işten vazgeçmiyorsun?" denilmişti. Edison'un cevabı düşündürücüydü:     "Ben 200 maddenin ampul teli olarak kullanılamayacağını keşfettim. Yakında, ampulü ışıklandıracak teli de bulacağım."
Bilim adamlarının en önemli özelliklerinden biri öğrenilmişlik çaresizlikler yaşamamalarıdır. Eğer öyle olsaydı bilim bu noktaya gelemezdi. Her başarısızlıklarını, yeniden başlangıç kabul etmişlerdir. Düşünsenize Edison; "Olmuyor, yapamıyorum, başaramıyorum.." deseydi ne olurdu acaba?
1. Edison'u hiç tanımamış olurduk.
2. Edison diye biri zaten hiç olmazdı.
3. Belki de "ampul" sözcüğü,  sözlüklerimize hâlâ girmemiş olurdu.
Bilim adamlarının yanı sıra komutan, sanatçı, devlet adamı, şair, sporcu gibi tarihte iz bırakan birçok şahsiyet, başarısız geçen ilk denemeden sonra hedeflerini rafa kaldırmamıştır.
Gazneli Mahmut, Hindistan'ı 16 defa kuşatmış; fakat pes etmemiştir. "Her yenilgide bir zafer arzusu yatar." ilkesinden hareketle 17. denemede başarmıştır.     
Yavuz Sultan Selim, kendinden önce tarihte sadece iki kişinin sağ olarak geçmeyi başardığı Sina Çölü'nü geçmeye karar verdiğinde, kendinden önce geçmek isterken çölün kızgın kumlarına gömülen komutanları aklına bile getirmemiştir.
Fatih Sultan Mehmet, kendisinden önce onlarca komutanın İstanbul'u almaya çalıştıklarını ama alamadıklarını bile bile İstanbul'u fethetmeye karar vermiştir. İşte onun için dünya tarihine ismini altın harflerle yazdırmayı başarmıştır. Öğrenilmiş çaresizliğe düşmemesi öncelikle bir şehrin fatihi olmasını, 1000 yıllık Roma İmparatorluğu'nun sonunu getirmesini ve en önemlisi çağ açıp çağ kapatmasını sağlamıştır.
Her Şeye Rağmen Yola Devam!
Ünlü müzisyen Enrico Caruso'nun ilk müzik hocası: "Senin sesin, pencere kenarından giren rüzgârın ıslık çalmasına benziyor!" diyerek Enrico'ya ders vermeyi reddetmişti. Ama o sonraları İtalya'nın en büyük tenorlarından biri oldu.
Emile Zola, Sorbone Üniversitesi'nin Dil ve Edebiyat sınavını kazanamamıştı. Sonraları Marsilya Üniversitesi'ne girmek istediyse de yazılı sınavı çok kötü geçtiğinden sözlü sınava bile girmemişti.
H. Balzac, kardeşinin edebiyat öğretmeni tarafından beğenilmemiş, yazmaması gerektiği yönünde telkinler almıştı. Ama Balzac, çalışmanın derin uykusuna dalarak Vadideki Zambak, Goriot Baba ve daha nice şaheserler vücuda getirdi.
Ünlü İngiliz yazarı G. K. Chesterton, çocukluğunda sevimsiz, şişman bir çocuktu. 8 yaşına gelinceye kadar da okumayı öğrenememişti.
Napolyon'u Waterloo'da mağlup eden ünlü İngiliz komutanı Arthur Wellesley, öylesine tembel bir öğrenci idi ki annesi onu ünlü Etan Koleji'nden almak zorunda kaldı.
Michigan Port Huran ilkokul öğretmeni, ailesinin başarısız olduğu gerekçesiyle okuldan aldığı öğrencisi Thomas Alva Edison için; "O, beyinsiz bir çocuk ve hiçbir işte başarılı olamaz." demişti. Daha sonraki yıllarda Edison, yaptığı buluşlar sayesinde "Menlo Parkı Sihirbazı" olarak anılmaya başlanmıştı.
Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi büyük başarılara imza atmış birçok ünlü insanın hayatlarında başarısız ya da yolunda gitmeyen dönemler olmuştur. Ancak hiçbiri, başaramayacağını düşünmemiştir. Öğrenilmiş çaresizlikler yaşamadan geleceğe umutla bakmayı başarmışlardır.
Ayının oynamasını görmüşsünüzdür. Aslında ayı oynamaz, sadece öğrenilmiş çaresizlik yaşar, diğer bir ifadeyle şartlı reflekste bulunur. Zira ayı bu hale şu aşamalardan sonra getirilmiştir: Ayı önce bir sacın üzerine konulmuş, sonra sac ısıtılmaya başlanmıştır. Ayakları ısınan ayı ayıklarını, can acısıyla kaldırıp indirirken bir yandan da tef çalınır. Daha sonra topluluk karşısına çıkarılan ayı, tef sesini duyunca, yanma korkusuyla ayaklarını kaldırıp indirir. Etrafındakiler, ayının oynadığını büyük bir şaşkınlıkla izler. Halbuki ayı gerçekte oynamamakta, öğrenilmiş çaresizlik yaşamaktadır.
İlk denemelerdeki başarısızlığı hayatın her kademesine yaymak yerine, ikinci denemeyi yapmak daha kolaydır. Öğrenilmiş çaresizlikler, "hayat şiiri"nin arkasında durmaksızın çıkan cızırtılar gibidir. Bu cızırtıları yok etmeniz, hayatı bir şiir kıvamında yaşamanız, başarılarınızla bu şiiri renklendirmeniz dileğiyle!..

Başarı Hakkında…
"Karalılık keskin bir bıçağa benzer, bir kerede ve dümdüz keser. Kararsızlık ise kör bir bıçak gibi kestiği bir şeyi parçalar ve yırtar."
(Jan Mc Keithen)
"Gerçek başarı, başarısız olma korkusunu yenmektir."
(Paul Sweeney)
"Kahraman ve korkak… İkisi de tamamen aynı korkuyu duyarlarken, yalnızca kahraman korkusuyla yüzleşip onu bir aleve çevirebilir."
(Cus D'amato)
"Hayat ya cesur bir tecrübedir ya da hiçbir şey değildir."
(Helen Keller)

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız