Epiktetos’tan 10 Bilgelik Dersi

0
997

Seni eğlendiren, ihtiyaçlarını gideren, eşdeyişle sevdiğin şeyler karşısında temkinli ol. Onların ne olduğunu sorgula. En basit olanından başla işe. Bir çömleği sevdiğini idrak et. Böyle yaparsan, kırıldığında üzülmezsin. Eşini veya çocuğunu seviyorsan, kendi kendine "Fani …

 

 

 

 

 Yazar : Buğra Öner Kocukelİ
alphaville84@hotmail.com

 

 

 1-Seni eğlendiren, ihtiyaçlarını gideren, eşdeyişle sevdiğin şeyler karşısında temkinli ol. Onların ne olduğunu sorgula. En basit olanından başla işe. Bir çömleği sevdiğini idrak et. Böyle yaparsan, kırıldığında üzülmezsin. Eşini veya çocuğunu seviyorsan, kendi kendine "Fani bir varlığı seviyorum" de!
 2-İnsanları üzen eşya ve hadiseler değildir, onlar hakkında sahip oldukları düşüncelerdir. Mesela ölüm bir felaket değildir. Eğer böyle olsaydı Sokrates'e göre de böyle görünürdü. Gerçek felaket, ölümün bir felaket ve şer olduğu yolundaki kanaattir. İşte bu nedenle üzüntülü, yeisli, bedbaht olduğumuz demlerde kendimizden gayrısını, yani fikir ve kanaatlerimizden başka bir şeyi itham etmemeliyiz.
 3-Hasatlık beden için bir engeldir. Fakat irade zayıf olmadıkça iradeye engel olamaz. "Ben topalım." Bu bedenim için bir zayıflık ve noksanlık. Başına herhangi bir felaket geldiğinde böyle düşün. O zaman bu felaketlerin sana değil, senin haricindeki şeylere engel olduklarını anlayacaksın!
 4-Herhangi bir şey konusunda "Onu kaybettim" deme! "Onu iade ettim" de! Çocuğun mu oldu? Onu geri verdin. Karın mı öldü? Onu da geri verdin Tarlanı mı elinden aldılar? İşte yine bir iade… Fakat "Onu elimden alan kötü bir adamdı" deme. Onu sana veren elin falanın ya da filanın aracılığıyla onu geri almasının ne önemi var? Onu sende bıraktığı müddetçe, sana ait değilmiş gibi istifade et ondan; tıpkı yolcuların hanlardan yararlanışı gibi…
 5-Yürürken çiviye basmamaya, ayağının burkulmamasına nasıl dikkat ediyorsan, aynı şekilde varlığının en esaslı tarafının yani aklının çarpılmamasına dikkat et! Hayatının her anında bu kaideye riayet edersen daha sağlam adımlarla ilerlemiş olursun.
 6-Alışkanlıklarını karşıt alışkanlıklarla boyunduruk altına al. Şehvete mi düşkünsün? Kendini ondan mahrum ederek on boyunduruk altına al. Tembel misin? İşe sarıl. Şaraba mı düşkünsün? Suyla yetinmeyi dene. Tüm kötü alışkanlıklarına böyle muamele et. Boşuna uğraşmadığını göreceksin. Kendine iyice güvenmeden kötü alışkanlıklarının yanından bile geçme. Zira tarafların gücü henüz dengelenmemiştir. Seni mağlup etmiş olan, yeniden mağlup edebilir seni.
 7-Ruh, suyla dolu bir havuza benzer. Onun kanatları bu havuzu aydınlatan ışıktır. Havuzdaki su dalgalandıkça ışığın da dalgalandığı sanılır. Halbuki ışık olduğu gibi durmaktadır. Bu, insan için de böyledir. İnsan endişeli ve perişan olduğunda faziletler endişeli ve perişan olmaz. Onun özündeki kuvvetler harekete geçmiştir. Bu kuvvetler dinginliğe erdiğinde her şey dinginleşecektir.
 8-Hain ve hayırsız bir insana istenileni yapmadığını, istenilmeyeni yaptığını ispat edersen onu doğru yola getirmiş olursun. Fakat bunu ispatlayamazsan ondan şikayet etme, kendinden şikayet et.  
 9-Yalnızken kupkuru bir çölde kaldığını söylersin. Büyük, kibar çevrelerde ise hırsızların, haydutların, üçkağıtçıların ortasında kaldığını söylersin. Akrabandan, karından, çocuklarından, dost ve komşularından şikayet edersin. Eğer akıllı biri olsaydın, yalnız kaldığında dinlenmekte olduğunu, rahat yaşadığını, kendi başına bulunmaktan zevk aldığını ve ilahlara özgü davrandığını söylerdin. Kalabalık içindeyken de sıkılacağına ve buna boş bir şamata diyeceğine bayram, şenlik, eğlence, derdin ve böylece her daim muştu olurdun.
 10-Her şeyin iki kulbu vardır. Bunlardan biri o şeyi taşımaya elverişli bir kulptur diğeri elverişsiz. Öyleyse kardeşin sana bir kötülük ederse, onu sana kötülük yaptığı kulptan tutma. Zira bu onu taşımaya elverişli bir kulp değildir. Öbür kulptan, yani kardeşlik kulbundan tut. Bu suretle, onu tahammül edebileceğin, sağlam tarafından tutmuş olursun.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız