Eşinizi Kendinizden Soğutmanın 8 Yolu!

0
1812

Dedikodu: Erkekler sürekli başkaları hakkında konuşan kadınlardan hiç hoşlanmazlar. Kendilerini böyle kadınların yanında rahat hissetmedikleri gibi, bu davranışı gereksiz bulurlar.

Paraya düşkünlük: Hiç bir erkek hayatınızdaki ilk tercihinizin maddi şeyler olmasını istemez. Çünkü evlilik zenginlikte-yoksullukta “evet” denilen bir kurumdur.

Aşırı kıskançlık: Her şeyde olduğu gibi kıskançlığın da aşırı olması erkeği evden soğutan bir durumdur. Allah’ın insana bahşettiği her duygu, yerinde ve kararında yaşandığında lezzet verir.


Kendine güvensizlik: Bazı kadınlar yanlarında eşleri olmadan hiçbir şey yapamazlar. Hayatı paylaşımda kendilerine düşen görevleri yapmada dahi kendilerine güvenleri yoktur. Sürekli eşlerine bağımlıdırlar. Kendi karakterlerini ortaya koyamayan bu kadınlar, eşleri üzerinde bir yük gibidir.

Dırdır: Sürekli eleştiren ve hiçbir şeyi beğenmeyen kadınlar da erkekleri canından bezdirir.

Kronik sızlanmalar: Sürekli bir derdinden bahseden kadınlar karşılarındaki erkeği yorar ve sıkarlar. Çünkü erkek, kadının problemini mutlaka kendisinin çözmesi gerekiyormuş gibi bir hisse kapılır ve aynı konunun defalarca açılması eşinizi bezdirir.

Saçmalamak: Kuaförünün ne dediğinden, arkadaşının ne giydiğinden vb. gereksiz konulardan sürekli olarak bahsetmek erkeği çok sıkan bir durumdur. Unutmayın erkekler ve kadınlar farklı yaradılıştadır. Erkekler bu tip ayrıntılara önem vermezler.

Bekletmek: Bilinen en yaygın kadın hastalıklarından biri de bekletmektir. Bu hareket erkeklerin en nefret ettikleri sırasında en üstlerdedir.

MUTLU BİR EVLİLİK İÇİN “KADINCA KARARINCA” TAVSİYELER

– Daima neşeli, bakımlı, pozitif görünün. Güzel kokun, temiz olun ve en güzel kıyafetleri kocanız için giyin.

-Münakaşalarınızda yapıcı, arabulucu, şahsiyetli olun fakat ısrarcı olmayın. Sakın aşağılamayın, erkeklik onurunu aşağılayacak şeyler söylemeyin.

-Birbirinize daima sevecen davranın. Elinize geçen her anı birbirinize yakınlaşarak değerlendirin. Mesela el ele tutuşarak veya uzaktan dahi olsa bakışarak.

-Münakaşalarda 1-2 dakika sonra başka odaya geçin ve daha ileri gitmesini önleyin. Kızgınlık veya hakaretlerinizi kendinize saklayın. Karşı taraf bunları duymasın. İleride yalnız bu lafları hatırlar.

-Tenkitlerinizde önce iyi tarafları ön plana çıkarın. Sonra değişmesini istediğiniz konuları zarifçe belirtin.

-Açken, yorgunken, kızgınken , arabada, yemek sofrasında, başkalarının yanında münakaşa oluşturabilecek konulara girmeyin.

-Alttan alırken kendinizi ezilen, taviz veren, kendisine haksızlık yapılan taraf diye görmeyin. Siz aslında ‘ huzurunuzu satın alıyorsunuz’. Birkaç gün sonra her şey yolunda iken kırgınlığınızı yumuşak ifadelerle dile getirin ve bir daha olmamasını dileyin, isteyin.

-Romantik atmosfer oluşturun, çocuklar olmadan baş başa kalma yollarını arayın.

-İletişim evlilikte esastır. Aranızda halledemeyeceğiniz hiçbir şey olmamalı, ruhsal olarak aranızdan su bile sızmayacak kadar kenetlenmelisiniz.

-Bugün hayattaki son gününüz, eşinizi son görüşünüz olabilir. Hiçbirimizin yarına garantisi yok. Bunun bilincinde olursanız eşinizin çoraplarını yere fırlatmış olması, su bardağını televizyonun üzerinde bırakması yada bunlar gibi “sudan” kavga sebepleri sizi rahatsız etmez.

-Hayatın ertelenmeyecek ve çoğu zaman ikinci bir şans vermeyecek bir süreç olduğunu düşünün ve bugünkü mutluluğunuzu küçük sebepler için yarınlara ertelemeyin.

-Eşinizdeki olumsuz davranışlara odaklanırsanız, kendi mutluluğunuzu çalmış olursunuz. Evet, belki evlilik yıldönümünüzü unutmuştu ama unutmayın ki, hastalandığınızda sabaha kadar başınızda bekleyen de oydu!

-Unutmayın ki siz “Hatice” olmadan eşiniz “Muhammed” olmayacaktır. Değişime kendinizden başlayın!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız