Eğer; “Hayatımızın gerçek amacı mutluluğu aramak. Temel insani seviyede, mutluluk ulaşılabilecek bir hedef. Günlerimiz sayılıdır. Tam şu anda, binlerce insan dünyaya gelmektedir, bazılarının kaderinde sadece birkaç gün ya da hafta yaşamak ve sonra trajik bir şekilde bir hastalığa ya da başka bir talihsizliğe yenilmek vardır.
Bazılarının kaderinde ise yüz yıla hatta belki de biraz daha fazlasına ulaşmak ve hayatın sunduğu her lezzetin; zafer, ümitsizlik, neşe, nefret ve sevginin tadına bakmak vardır. Asla bilemeyiz; fakat ister bir gün ister bir yüzyıl yaşayalım, asıl soru hep var olmaktadır: ‘Hayatımızın amacı nedir? Hayatımızı anlamlı kılan nedir?’ Varlığımızın amacı, mutluluğu aramaktır. Bu, genel bir düşünce gibi gözükmektedir ama şart değil. Aslında, art arda yapılan araştırmalar, kendi üzerinde yoğunlaşma ve genellikle sosyal anlamda geri planda kalıp düşünceli ve muhalif olma eğilimi gösteren kişilerin mutsuz insanlar olduklarını göstermiştir. Bunun tersi olarak, mutlu insanlar daha sosyal, esnek, yaratıcı olmakta ve hayatta yaşadıkları hayal kırıklıklarına, mutsuz insanlara göre daha fazla tahammül göstermektedirler. Ve en önemlisi, mutsuz insanlardan daha fazla sevgi dolu ve bağışlayıcı oldukları görülmüştür.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.
Adem Özbay
ademozbaya@gmail.com