İlkokul beşinci sınıftayım, öğretmenimiz kara tahtaya bir şarkı yazdı , söyledi, arkasından da bize söyletti .. Konu neydi, sonrasında ne söyledi hiç hatırlamıyorum ama ben o şarkının sözlerini hiç unutmadım..
Yıllar sonra geldi aklıma araştırmak lakin şarkının başlığını da hatırlayamadım. Leb demeden leblebiyi anlayan teknoloji koştu imdadıma ve yazdım arama motoruna.. ”HİROŞİMA”
Hiroşima ; şarkıda geçen bir kelime.. Benim sonraları kulaktan dolma öğrendiğim.. Tarih kitaplarında birkaç cümleyle anlatılan..
Hiroşima yazdığımda kara bir bulut çıktı.. Bir enkaz.. Yerle bir olmuş bir şehir.. güneşini yitirmiş ,ölü bir şehir, .. insanlar; geleceği, umudu, hayali çalınmış.. ve elbetteki çocuklar çıktı karşıma.. şekerleri elinden alınmış… Tarih kitaplarında yer almayan.. Öğretmenlerin anlatamayacağı.. büyüklerin savaşını kaybetmiş çocuklar…
Aradığım şarkıyı etiketlerden bulmayı başardım..
KIZ ÇOCUĞU; NAZIM HİKMET..
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Hiç unutmadığım, unutmayacağım , unutturmayacakları dizeler bunlar..
Nazım Hikmet tarafından Sadako Sasaki adında bir kız çocuğu için yazılmış şiir.
Sadako Sasaki bir yaşındaymış Hiroşima’ya atom bombası atıldığında. Şanslıymış .. ölmemiş, yara bile almamış hatta.. Savaşın etkisi 12 yaşındayken bulmuş onu. Atom hastalığı denilen lösemiye yakalanmış . Hastanede onu üzgün gören arkadaşı bir efsaneyi anlatmış. Efsaneye göre kağıttan bin tane turna kuşu yaparsa dileğinin kabul olacağını böylelikle bu hastalıktan kurtulacağını söylemiş. Sasaki umutla katlamaya başlamış kağıtları.. bir. . iki.. yüz.. beşyüz.. altıyüz .. 644. turna kuşunu katlarken veda etmiş hayata.. Hiroşima’da Sasaki için bir anıt yapılmış ve ABD’deki Seatle Barış Parkına bir heykeli dikilmiş ; elinde turnasıyla, cesareti ve umuduyla..
Ne istiyorum biliyor musun? Sadako Sasaki’nin umudunu almak ve götürmek savaş altındaki bütün çocuklara.. Onlara ”bin turna efsanesini ” anlatmak.. Ve oturup bin tane turna kuşu yapmak istiyorum, ölmeden…
Savaş her yerde aynı.. Japonya’da da aynı, Çanakkale’de aynı, Halepte de aynı.. Can veren bütün çocukların masumiyeti aynı, gözyaşı aynı..
Savaş güneşimizi alıp götüren kara bir buluttan başka bir şey değil..
Nazım’ın dediği gibi; artık barışın altına imza atalım.. atalım ki çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler…
Rabia..
19 Aralık 2016