Gönlün yolu ufka çıkan yokuş gibi,
Her yiğit nefessiz aşar mı sandın.
Tüm gece sabahı bekleyen bir kuş gibi,
Ah Ah herkes kapında yatar mı sandın.
Herkes peşinde koşar de mi?
Koşar koşarda kaç gün yoksa sene mi?
Yokluğunun topuna tutulan her gemi,
Gamların denizine batar mı sandın.
Yakıp yık hele kim kalır kim kalır sevgiyle,
Gökler yere çöker bir çın sesiyle.
Hele bir üfle firar nefesiyle,
Herkesi benim gibi çınar mı sandın?
Biz sana sonsuzluğu vaadettik,
Pişman olursun ettiğin delilik.
İçeceğin bir kadeh sonrası bitik,
Herkesi benim gibi pınar mı sandın?
Herkes cehennemi bir yangınla,
Ziyan etmez dünyayı bir zannınla.
Senin o bitmez hatalarınla,
Herkes kendini kınar mı sandın?
Gözlerine ipek gayrına demir olup,
Sultansı bir mühürle emir olup
Herkesler sevdana kıtmir olup
Bir gamzene bin gönlü kırar mı sandın?
Her gece ölen biri varsa kesin,
Kesin o benimdir ben bilesin.
Herkesler saçının tek teli için,
Benim gibi cehenneme iner mi sandın?
Her gece ansızın durup durup,
Herkes benim gibi göz yaşıyla dolup
Herkes benim gibi ele kör olup
Senden bir yudum aşk diler mi sandın?
Herkes bir günde bin eder mi yaşını,
Herkes hilale bakıp hatırlar mı kaşını?
Herkes gönlünün teri göz yaşını
Bir defter yaprağıyla siler mi sandın?
Ruhunu çalıp bedeninden getirip,
Her gece okşayıp sever mi sandın?
Her an gayrını cehennem bilip,
Herkes cenneti gözlerin beller mi sandın?
Sen beni öyle basit bir kişi zannet
Öncelerde mecnundaydı bendeki emanet
Sevda yağmurumun hududu kıyamet
Yoksa yokluğunda diner mi sandın?
Hangi kar soğutur böyle kara sevdayı,
Şu meczup kalbim basit bir rüyayı,
İnsanlarla gülmeyi alemi dünyayı
Hayalini bırakıp sçer mi sandın?
Her rüzgar dalgalandırmaz böyle büyük denizi
Güzeller güelse sendendir izi
Zatım elinden değilse ab-ı lezizi
Suzuzluktan ölürde içer mi sandın?
Bir karlı günde buz edip ellerini
Gönlün sayıp dünyadaki tek yerini
zanlarınca o tertemiz kalplerini
Herkes cefa-i Aşkınla sınar mı sandın?
Senin için mecnunluğa yemin ettim
Çünkü aşkın olmasa yalnız bir ettim
Çölü sana cennet edecek bendim
Şimdi cenneti sen bir diyar mı sandın?
Tuttuğun el karanlığın eli gibi
Benim gibi aşkınla yanmış deli gibi
Herkesin kalbi aklını yener mi sandın?
Firarınla ölmüş bedenim dirilip,
Senden elini eteğini çekip
Gönlüm senin olmayan bir gamzeye girip
Yoksa gamdan kederden kaçar mı sandın?
Sığ sular gibi coşkun coşkun akıpta
El sallar gibi ardından bakıpta
Gönlüm verdiğin bu kahrı bırakıpta
Her gülüşe bir gül açar mı sandın…
Muhammet Musa Tolay