Bir karne dönemi daha yaşıyoruz. Pedagoji Derneği olarak bizler bu karne döneminde dikkatleri karnelere çekmek istiyoruz. Tarihimizde ilk karne kullanımı Osmanlı’nın sonlarına denk gelmektedir. Ne ilginçtir ki o günden bugüne karneler aşağı yukarı aynı tasarıma ve içeriğe sahiptir. Her şeyin değiştiği ve geliştiği bir asırda karnelerin yerinde sayması bizce doğru değildir. Karnelerin yeni bir gözle, yeni bir bakışla yeniden düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü karne dediğimiz o küçük kağıt koca bir eğitim döneminin özetini ve değerlendirmesini içeriyor. Bu nedenle biz “Karneleri nasıl daha işlevsel hale getirebiliriz?” sorusunu sürekli sormamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda bizler bu karne döneminde “Pedagojik bir karne nasıl olur?” sorusuna cevap aradık.
Çocuklar için Karne
“Pedagojik karne”den kastımız çocuklara göre ve onlar için dizayn edilmiş bir karnedir. Çünkü karne, öncelikle çocukları ilgilendirmektedir. Halbuki günümüz karneleri çok soğuk ve renksizdir. Yetişkinler için hazırlanmış, anne-babalara hitap eden bir karnedir. Küçük harfleri, sayıları ile bir excel tablosunu andırmaktadır. Karnelerin teknik yapıdan çıkarıp görsellerle ve renklerle çocuk dünyasına hitap edecek bir şekle dönüştürülebileceğine inanıyoruz.
Renkli Karne
Eğer çocuklar için bir karne hazırlayacaksak önce karnenin renginden işe başlayabiliriz. Beyaz renge mecbur değiliz. Daha renkli ve görsel olarak işlenmiş bir karne çocukların daha çok hoşuna gidecektir. Kitapların, defterlerin ve panoların renklenip görsellerle süslendiği bir dönemde karnenin bir tablo formatında, renksiz kalmasını doğru bulmuyoruz.
Seviyeye Uygun Karne
Günümüz karneleri, eğitimin her kademesinde neredeyse aynı tasarıma ve içeriğe sahiptir. İlkokul çocuğuna verdiğimiz karne ile lise son sınıf öğrencisine verdiğimiz karne arasında pek bir fark yoktur. Halbuki karneler hitap ettiği yaş döneminin özellikleri, beğenileri ve gelişmişlikleri ele alınarak tasarlanabilir. Tüm eğitim hayatı boyunca herkese aynı karneyi vermek, herkesi aynı kefeye koymak anlamına gelmektedir.
Sade Karne
Karneler oldukça yoğun bir içeriğe sahiptir. İçeriğinde bir sürü çizgi ve küçük küçük birçok yazı vardır. Bu karne şeklinin en azından ilkokul çocukları için uygun olmadığını düşünüyoruz. Vermek istediği mesajı daha net veren, daha büyük puntolu ve daha sade karnelere ihtiyacımız vardır. Çocukların bir bakışta karnenin kendilerine verdiği mesajı okuyabilmesi, ders adlarını ve o derslere yönelik değerlendirmeleri daha net görebilmesi daha doğru olacaktır. Bu nedenle karnelerin gereksiz tüm çizgilerden ve lafızlardan arındırılarak daha sade hale getirilmesini öneriyoruz.
Çocukça Dil
Karnelerin “Davranışlar” bölümü çocuklar için anlaşılmaz ibarelerle doludur. Davranışlar kısmında yazan cümleler birçok çocuk için bir şey ifade etmemektedir. “Okul kültürüne uyum” cümlesi bir ilkokul öğrencisi için ne ifade edebilir ki? Ya da “Ortak değerlere uyma” başlığını okuyan bir üçüncü sınıf öğrencisi bu ifadeden ne anlayabilir? İkinci sınıf öğrencisine “Kendini tanıyor musun?” dediğimizde acaba çocuk ne anlayacaktır? Bu nedenle karnenin davranışlar kısmının tamamen yeniden ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Maddeyi yazıp karşısındaki uygun sütuna “X” işareti koymak yerine o davranış hakkında açık cümleler yazmak çocuklar için daha öğretici olabilir. Örneğin “Ahmet arkadaşları ile iyi geçinebiliyor. Sırasını ve çevresini temiz tutabiliyor. Defterini özenli kullanması konusunda biraz daha dikkatli olabilir. Sınıf içindeki oyun ve etkinliklere katılıyor. Arkadaşlarının sözlerini daha çok dikkate alması daha iyi olur” gibi bir dil kullanılabilir.
Not Yerine Betimleme
İlkokul karnelerinde not kullanımı birkaç yıl önce kalkmış, bunun yerine “Çok iyi”, “İyi” gibi betimlemeler gelmiştir. Bu olumlu bir gelişmedir ancak bunun yeterli olmadığı kanaatindeyiz. Bizler, derslerle ilgili alanda daha fazla betimleme ve açıklama olması gerektiğine inanıyoruz. Matematik dersinin karşısına “iyi” yazmanın yanında “Ahmet, toplama, bölme ve çıkarma işlemlerinde başarılı ancak çarpma konusuna daha çok çalışması gerekiyor. Çarpım tablosunu iyice ezberlemek ona yardımcı olabilir. Geometrik şekiller konusunda da desteklenmeye ihtiyacı var.” gibi daha tarif edici bir dil kullanabilir. Böyle bir karne hem çocuklara hem de ebeveynlere yol gösterici olacaktır.
Karnenin Arka Yüzü
Karnelerimizin arka yüzünü de çocukça bir bakış açısıyla yeniden şekillendirebiliriz. Bu bölümde yer alan metinleri sabit değil, değişken kılabiliriz. Bu alanı görsel bir çalışma ile daha etkili kullanabiliriz. Bu alana eğitici yanı olan bir öykü, bir karikatür, soyut bir resim ya da ödüllü fotoğraflar ekleyebiliriz.
Özetle, bir karne dönemini daha geride bırakırken Pedagoji Derneği olarak biz, karnelerin bir çocuk gözüyle yeniden ele alınmasını teklif ediyoruz. Daha renkli, daha sade, daha betimleyici ve çocukların seviyesine göre düzenlenmiş bir karne hayal ediyoruz.
Kaynak: Pedagoji Derneği