Kırık Karne İçin Çocuklarınızı Kırmayın!

0
1257

Bir karne günü daha yaklaşıyor. Anne-babalar ve öğrenciler olarak merakla karneye yansıyan notları bekliyoruz.

Şüphesiz her anne-baba çocuğunun iyi bir karne ile gelmesini ister. Hatırda tutmak gerekir ki, her çocuk da eve anne-babasını mutlu edecek bir karne getirmeyi arzu eder. Karnedeki zayıflar, onların bilerek aldıkları sonuçlar değildir. Bu zayıflar bizi üzdüğü kadar çocukları da üzer. Sınıfta geri kalmak, arkadaşları arasında zayıflı bir öğrenci olarak anılmak, anne-babasına kırık karne getirmek bir çocuğu derinden yaralar. Bunun üzerine bir de anne-babaların karne karşısındaki olumsuz tutumları eklenince çocuklar duygusal açıdan yıpranırlar. Bu nedenle Pedagoji Derneği olarak anne-babalara birkaç öneride bulunmak istiyoruz.

Öncelikle karnenin sadece okul başarısını gösterdiğini; insanlığa dair iyilik, yardımseverlik gibi değerleri ölçmediğini bilmek gerekiyor. Elinizdeki karneyi değerlendirirken, bu karneyi getiren çocuğunuzun kırılgan bir kalbi olduğunu, güzel niyetler taşıyan bir yüreği bulunduğunu, cesarete muhtaç bir ruhu olduğunu aklımızda bulundurmalıyız.

Karne değerlendirmeye insani yönlere vurgu yaparak başlayabiliriz. “Yavrum hayatta önemli olan önce iyi bir insan olmak. Senin dürüstlüğünü, yardımseverliğini seviyorum. Onlar bu karnede görünmüyor olabilir ama ben biliyorum. Karnen süper bir karne olsa ama sende bu güzel özellikler bulunmasa emin ol daha fazla üzülürdüm.” diyerek önceliği iyi insan olmaya verebiliriz.

Karneyi değerlendirmeye kırık notlardan değil, iyi notlardan başlamak daha doğrudur. Beden, resim, müzik gibi dersleri gereksiz görmekten kaçınıp, “Beden, resim gibi derslerin beş. Tebrik ederim. Bunlar harika notlar.” gibi karnenin olumlu yönleri ile değerlendiremeye başlayabiliriz.

Karneyi değerlendirirken, mükemmeliyetçi davranmaktan uzak durup “Neden beş değil?” diye sormak yerine “Dört güzel bir not. Sence bunu ikinci dönem/gelecek sene beş yapabilir miyiz?” gibi sorularla çocuğumuzu yüreklendirebiliriz.

Kırık notları yorumlarken üzüldüğümüzü beyan edip bir daha olmamasını temenni edebiliriz. “Burada birkaç zayıf görüyorum, bunlar açıkçası beni üzdü. Bu notları ikinci dönem/gelecek sene yükseltebilir miyiz? Ben inanıyorum ki el ele verirsek bunun üstesinden geliriz.” gibi yüreklendirici, yol gösterici ifadeler kullanmak daha doğrudur. Karneyi değerlendirirken çocukların onuru incitici hakaret içeren ithamlardan kaçınmak gerekmektedir.

Özetle, biz diyoruz ki, çocuğumuzun karnesini öyle yorumlayalım ki, çocuğumuz bu yorumlamanın ardından yanımızdan sevgi ve kararlılıkla ayrılsın. Biz inanıyoruz ki, kırılmış bir çocuk kalbi, kırık bir karneden daha üzücüdür.

*

Kaynak: Pedagoji Derneği


CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız