Aileler, genellikle çocukları için ne gerekiyorsa ellerinden geldiğince yapmaya çalışıyorlar. Özellikle günümüzde pek az ailenin çocuklarına vermesi gereken değeri vermediğini ya da veremediğini düşünüyorum. Bilinçli yetişkin olmak için günümüzde çabaların arttığını, artık şu yaşa geldim, unumu eleyip, eleğimi de duvara astım diyenlerin sayıları azaldı. Herkes, kendini bulunduğu konumdan bir adım daha öteye ilerlemek için gerekenleri yapmak arzusunda…
Aileler, çocukları için de neler yapılması gerekli, nasıl bir eğitim almaları gerekli araştırmalar yapıyorlar, bilgilendirici yayınları takip ediyorlar, televizyonda ilgili programları izliyorlar.
Aileler, tutumları açısından değişik kategorilere giriyorlar, demokratik, koruyup, kollayıcı, anne-baba arasında tutarsızlık, aşırı hoşgörülü, baskıcı gibi…
En güzeli, herkesin tahmin ettiği gibi DEMOKRATİK tutum. Bu tür bir aile yapısında her birey söz hakkına sahiptir. Belli bir konuda fikirlerini rahatça açıklama hakkına sahiptir. Çocuklar, geri planda kalmazlar, ancak her istedikleri yapılması gerekir gibi bir anlam da çıkarmamak gerekir. Çocuklar, sınırlara ihtiyaç duyarlar.
Demokratik tutumlu ailelerde çocuklar, özgüven sahibi, girişimci, sosyal ortamlarda kendini rahatça ifade edebilen, pozitif kişilikler geliştirirler. Bu tutumu benimsemiş ya da uygulayabilen aileler ileride çocukları ile daha iyi bir iletişim kurmalarından dolayı daha az sorun yaşayabilirler, belki yaşamazlar, belki de sorunlarını iyi bir iletişimle kolay çözmelerinden dolayı olaylardan rahatsız edici boyutta etkilenmezler. Demokratik ailede yetişmiş çocuklar, bireyselleşmiştirler, sınırlarını daha kolay çizebilirler, otokontrolleri geliştiği için kendilerine zarar verecek durumları kontrol altına alabilirler.
Tutarsız aile tutumu, çocuklar için en çok zorlandıkları bir tutum şeklidir. Belki anne , belki baba gevşek bir tutumdadır, diğeri ise bunun tam tersi bir tutumu sürdürebilir. Ya da bir davranışla ilgili olarak anne farklı bir tutum; baba farklı bir tutum sergiler. Aynı ya da benzer bir davranışta öncekine göre değişik tavır içinde olurlar. Böyle bir tutumda çocukların kafaları iyice karışır, ne zaman ne yapacaklarını bilemezler. Aileler de , davranışlar konusunda sürekli bir talep içerisindedirler. Ancak, belki kendileri bu durumun farkında bile değildirler. Kendilerinin bu özelliklerinin çocuklarına ne kadar zarar vereceğini tahmin edememektedirler.Çocuk, gerektiğinde anne-babanın farklı tutumlardan kaynaklanan boşluğundan yararlanma yoluna gidecektir. Annenin HAYIR dediğine, baba EVET diyecektir. Ya da tam tersi olacaktır. Böyle durumlarda çocuğun olması gereken davranışı tahmin etmesi hiç mümkün olmayacaktır. Çocuk, kendini PİNG PONG TOPU gibi hissedecektir. Bu tür aileler çocuk için kendileri sorundur. Bu nedenle çocuğun kendi davranışlarını biçimlendirebilmesi bir hayli güçtür. Sosyal ilişkilerde, duygusal gelişimde sorun yaşarlar.
Aşırı hoşgörülü tutumlarda anne de baba da gayet rahattır. Çocuk için yanlış davranış ta, doğru davranış ta aynı şekilde kabul görür. Çocuk, aile dışında da aynı beklenti içindedir. Ancak, ev dışındaki kişilerle iletişime geçildiğinde sorun kendini belli eder. Her davranışı hoşgörü içinde kabul gören çocuk, dışarıda da onaylanmak ve benimsenmek ister. Çocuk için büyük bir hayal kırıklığıdır. Çocuk, kendini geliştirebilecek, davranış modeli üretememektedir. Çocuk, yaşı büyüse de bebeksi tutum içinde olacaktır.Çocuğun kişilik gelişimi olumsuz etkilenecek, topluma uyumda sorun yaşayacaktır. Çocuk, neyi doğru neyi yanlış yaptığı konusunda eğitilmemiş şekilde birey olabilme çabasını sürdürecektir. Burada sorunlar büyüyecek, çocuk kendine yön verebilme konusunda zorlanacaktır.
Baskıcı tutuma sahip aileler, çocuğa sürekli müdahale eder tavır sergilemektedir. Çocuk davranışlarını şekillendiremez. Çekingen, içine kapanık,aciz görünüşlü ,girişimcilikten ve cesaretten uzak tavır içindedir. Böyle aileler çocuğun her yapmak istediği şeyi engellemeye çalışır. Arkadaş ilişkilerinde yetersizlik, güven olmadığı için arkadaş edinememe gibi durumlar görülür.Aile ile çocuk arasında iletişim eksikliği vardır. Çocuk, ne olursa olsun, mutlaka ailenin baskıcı tutumuna uygun davranmak zorundadır. Bazı aileler yeteri kadar sevgi göstermezler, çocuklarını azarlayıcı,aşağılayıcı, eleştirici bir tutum içindedirler. Bazı aileler ise çocuklarının her konuda mükemmel olmasını isterler. Giysisini yanlış seçeceğini, ödevini yanlış yapacağını düşünerek kendileri yapmak isterler. Çocuğun sorgulamasını istemezler, iletişim kapıları genellikle kapalı kalır.
Hiç düşündünüz mü? SİZ HANGİ GURUPTANSINIZ? YA DA SİZİN AİLENİZ HANGİ GURUPTAN?
Kendimize özeleştiri yaparak değişme yolunda adım atabiliriz. Yıllardır…..? Haydi, hemen şimdi… Evet, neden olmasın? Bizde herşeyi değiştirebilecek GÜÇ var. YETER Kİ FARKINDA OLALIM !