Sevgi, doyumun ve mutluluğun alt yapısını oluşturur. Mutsuz olan insanları gözlemleyin ya sevememişler ya da sevilmemişlerdir. Sevebilen aynı zamanda sevilen olur. Aile içinde mutluluk katsayısını yükseltmek için sevgi tohumlarını ekin. Sevgi kelimelerini …
Yazar : Osman Gültekin
hasancan4444@mynet.com
Sevgi, doyumun ve mutluluğun alt yapısını oluşturur. Mutsuz olan insanları gözlemleyin ya sevememişler ya da sevilmemişlerdir. Sevebilen aynı zamanda sevilen olur. Aile içinde mutluluk katsayısını yükseltmek için sevgi tohumlarını ekin. Sevgi kelimelerini kullanın. Birbirinizi sevin. Çocuk aile ortamında gereken sevgiyi görürse dışarıda sevgi arayışına girmez. Sevgi, ferdin ailede değerli görülmesinin işaretidir. Değerli olanları seversiniz.
Sevgi; kâinatın mayasıdır. Yaşamın her karesinde varlığını hissettirir. Onun varlığında, yaşamın her karesinde, gökkuşağının her rengi, bütün parlaklığı ve canlılığı ile kendisini gösterir. Yaşama ayrı bir derinlik katar. Onun var olduğu ortamlarda her şey ayrı bir anlam kazanır. İlişkilere gamze katar. Bütün varlıklar kendi âleminde onun var olmasını arzu eder. Sevginin olmadığı ortamlarda yaşamda ve ilişkilerde bir sunilik vardır. Eşyanın ve varlığın rengi matlaşır. Sevginin olmadığı bir dünyada, her türlü kabalık kendini gösterir. Sevgi bir iksirdir. İnsanlar kendi aralarındaki iletişime derinlik ve duygu yoğunluğu katmak istiyorlarsa sevgi en birinci unsur olmalıdır.
Aile içinde sevgi, bir harç görevini üstlenir. Kurallar ne olursa olsun, eğer sevgi ağı bitmişse o aile tespihin daneleri gibi sağa sola savrulur gider. Sevgi birbirimize tahammül gücü oluşturur. Düşünün çocuğun doğumunda başlayarak belli bir yaşa kadar annenin gelişime tahammül etmesi sevgisinde kaynaklanır. Gecenin belli bir zaman diliminde annenin çocuğu için kalkması ve onun ihtiyacını gidermesi ne ile izah edilir.
Sevgi çocuğun potansiyelini okşar. Çocuk uygun ortamlarda kabiliyetlerini sergiler. Yeteneklerini geliştirir. Aile içerisinde yeterince sevgi yerleşmişse ve aile bireyleri bunu birbirlerine ifade edebiliyorlarsa, her fert ailesi için başarılı olmak için ayrıca gayret gösterir. Sevgi başarının itici gücüdür. Birbirlerini seven ve birbirlerine değer veren insanlar birbirleri için bir şeyler yapma gayreti içinde olurlar. Birbirlerini memnun ve mutlu etmek için çaba gösterirler. Sevginin olduğu ortamda başarı amaç değildir, sadece bir araçtır. Başarı, sevginin devamı için bir araç olarak kullanılır. Vaktiyle çok çalışan bir öğrencime sormuştum. Bu kadar çalışmaya nasıl dayanabiliyorsun? O da şu enfes cevabı vermişti: “Beni çok seven bir annem var, ne zaman ki çalışmada sıkılsam ve bunalsam o an hemen annemin sevgisini gözümün önüne getiriyorum. O da bana ciddi bir motivasyon sağlamış oluyor. Tıkanıklığı bu şekilde çözüyorum. Onun sevgisine en azında bu şekilde karşılık vermek istiyorum” dedi.
Alışverişe gitmek üzere evden çıkan bir kadın, kapısının karşısındaki kaldırımda oturan bembeyaz sakallı üç yaşlıyı görünce önce duraksadı, sonra onları, tüm içtenliğiyle evine davet etti: “Burada böyle oturduğunuza göre, üçünüz de kesinlikle acıkmış olmalısınız” dedi. “Lütfen içeri gelin, size yiyecek bir şeyler hazırlayayım.” Üç yaşlıdan biri, kadına, eşinin evde olup olmadığını sordu. Kadın, eşinin biraz önce çıktığını, şu anda evde olmadığını söyledi. Yaşlı adam, başını iki yana salladı: “Eşiniz evde değilse, biz de davetinizi kabul edemeyiz” dedi. Aksam eşi geldiğinde kadın, karşı kaldırımdaki yaşlı adamlarla arasında geçen konuşmayı anlattı. “Senin evde olmadığını öğrenince, içeri girmek istemediler” dedi. Yaşlı adamların bu davranışlarını öğrenince, kadının eşi üzüldü. “Bir bakıversene dışarı” dedi. “Hâlâ ordalarsa, şimdi davet edebilirsin eve.” Kadın kapıyı açar açmaz, karşı kaldırımdaki bembeyaz sakallı üç yaşlıyla yeniden karşılaştı. “Eşim geldi, şimdi evde” dedi ve onlara davetini yineledi: “Yemeğimizi birlikte yemek için, sizi şimdi davet edebilir miyim evimize?” Kadının davetine, yaşlılardan biri yanıt verdi: “Biz hiçbir eve üçümüz birlikte gitmeyiz” dedi. Ve kısa bir duraksamadan sonra, bir açıklama yaptı:
“Sağ yanımdaki bu arkadaşımın adı, Zenginliktir” dedi. “Bu yanımda oturan arkadaşımın adı Başarı, benim adım ise Sevgidir.” Kendini ve arkadaşlarını tanıttıktan sonra Sevgi, kadına ilginç bir öneride bulundu: “Şimdi evinize gidin ve eşinizle baş başa verip, bir karara varın dedi. “İçimizden yalnızca birimizi davet edebilirsiniz evinize. Hangimizi davet etmek istediğinize karar verin, sonra gelin, kararınızı bize bildirin.” Kadın, Sevgi’nin önerisini eşine anlattığında adam, sevinçten göklere fırladı. “Aman ne güzel, ne güzel” dedi.
“Hangisini davet edeceğimizi bize bıraktıklarına göre, biz de içlerinden Zenginliği ‘i davet ederiz ve evimiz de bir anda zenginliğe kavuşmuş olur. Eşinin kararı, kadının hiç de hoşuna gitmedi. “Başarıyı davet etsek, daha mantıklı bir karar vermiş olmaz mıyız, kocacığım?” dedi. Kayınvalidesiyle, kayınpederinin bu konuşmasına, içerideki odada bulunan gelinleri de kulak misafiri olmuştu. Koşarak içeri girdi ve o da kendi önerisini söyledi: “En doğru karar, Sevgi’yi davet etmek değil midir?” dedi. “Düşünsenize, evimiz bir anda Sevgi’ye kavuşacak.’ Gelinin bu önerisi, kayınpederinin de, kayınvalidesinin de çok hoşlarına gitti.
“Tamam, en doğru karar bu olacak dediler. “Sevgi’yi davet edelim…” Kadın kapıyı açtı ve üç yaşlıya birden sordu: “İçinizde hanginiz Sevgi’ydi?” dedi. “Onu davet etmeye karar verdik. Lütfen buyursun…” Sevgi ayağa kalktı, eve doğru yürümeye başladı. Arkadaşları da ayağa kalktılar ve Sevgi’nin arkasından, onlar da eve doğru yürümeye başladılar. Kadın, büyük bir şaşkınlık ve heyecan içinde, Zenginlikle Başarı’ya sordu: “Siz niçin geliyorsunuz?” dedi. “Ben yalnızca Sevgi’yi davet etmiştim. Kadının bu sorusuna, üç yaşlı birlikte yanıt verdiler: “Eğer içimizden yalnızca Zenginliği ya da Başarı’yı davet etmiş olsaydınız, davet edilmeyen ikimiz dışarıda bekleyecektik” dediler. “Fakat siz Sevgi’yi davet ettiniz. Bu durumda üçümüz birden gelmek zorundayız evinize.” Ve kadının “Niçin?” diye sormasını beklemeden, Zenginlik ve Başarı sözlerini şöyle sürdürdüler:
“Çünkü Sevgi’nin olduğu her yerde, biz Zenginlik ve Başarı da her zaman, onun yanında oluruz.” Sevgi güvenin alt yapısını oluşturur. Çocuk dünyaya geldiği ilk dönemlerden itibaren çevresinde güvenebileceği değerler arar. Kime güvenecek. Bu noktada ailesinin yaklaşım tarzı belirleyici olur. Anne veya baba çocuğu severse, hal ve kal dili ile bunu çocuğa ifade edebilirse, çocukta güven duygusunun tohumları atılır. Eğer sevgi tohumları atılmazsa, aile çocuğa değer vermezse o zaman çocukta güvensizlik duygusu gelişir. Eğer bu sorunu ileriki yaşlarda atlatamazsa kendisine güveni olmayan bir birey olur.
Sevgi, hatanın kusurun eksikliklerin görülmesini engeller. Sevgi, tutumlarımızın temelini oluşturur. Sevdiğiniz bir kişinin hatasını kusurunu anlayışla karşılarken, sevmediğiniz kişinin eksiğini ve hatasını hemen fark eder ve bunu dillendirirsiniz. Evdeki eksik ve kusurları setredecek olan sevgidir. Aile bireyleri birbirlerini sevmede kusur etmezlerse o ailede basit hatalar görülmez. Dikkat edilirse eşler arasında sevgi katsayısında azalma baş gösterirse, orada herkes birbirinin hatasını ve kusurunu fark eder, zamanla eşler birbirinden uzaklaşırlar.
İnsanların kalbinde zıt duygular bir arada bulunmaz. Kalbinde sevgi birinci sırada ise kin, nefret, o kalpte mecaz duruma düşer. Yok, eğer kalbinde kin ve nefret duyguları birinci sırada ise o zaman sevgi mecaz durumda kalır. Kalbindeki engin sevgi, kişilerin düşüncelerine ve davranışlarına akseder.
Sevgi bir bumerang atışı gibidir. Attıkça o misliyle size geri döner ve sizin kalbinizi besler. Paylaştıkça çoğalan nadide değerlerden biridir. Ailede her ferde sevgi adacıkları oluşturun. Sevginin olduğu ortamlarda insanlar birbirlerine hakarette bulunmayacaklardır.
Her şeye rağmen çocuğunuzu sevin. Sevgi amaç ve gaye olmalıdır. Sevgiyi bir şeyleri elde etmede bir araç olarak kullanmayın. Sevgi manadır. Ruhtur. Güzellik unsurudur. Estetik bakışın alt yapısıdır. Güzel görmek güzel düşünmek ve güzel neticeler almak sevgi iksiriyle ilgilidir. Yunus Emre: “Sevgi gelince tüm eksiklikler biter” der. Yaşamınızda sevgi daim olması dileğiyle…
"Mutsuz olan insanları gözlemleyin ya sevememişler ya da sevilmemişlerdir. Sevebilen aynı zamanda sevilen olur."
