Hayalleriniz hedeflerinizi belirler, hedefleriniz eylemlerinizin haritasını çıkarır. Eylemleriniz sonuçları üretir, sonuçlar da size başarıyı getirir. Yaklaşık 5 asır önce Descartes, adeta düşüncenin mimarlığını yaparcasına; "Düşünüyorum, o halde varım" demişti. Bu sözü…
Yazar : Ayhan Yılmaz
zamanyonetimi@hotmail.com
Hayalleriniz hedeflerinizi belirler, hedefleriniz eylemlerinizin haritasını çıkarır. Eylemleriniz sonuçları üretir, sonuçlar da size başarıyı getirir.
Yaklaşık 5 asır önce Descartes, adeta düşüncenin mimarlığını yaparcasına; "Düşünüyorum, o halde varım" demişti. Bu sözü söylerken belki ilk amacı varlığını ispatlamaktı. Peki, başka bir mesaj daha vermeye çalışmış olabilir miydi? Soruya, yazının ilerleyen bölümlerinde kendi yorumumla cevap vereceğim.
Bazen hayal kurmanın insanlara ne kaybettirdiğini düşünürüm. Bence hiçbir şey kaybettirmez, tam tersi çok şey kazandırır. Hele de bu hayaller iyi ve güzel şeyler içinse… Hayal edebilmek, belki de insan olmanın gereği, yalnızca insana dair bir yetkinlik. "Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey" diye tanımlanıyor hayal. İşte, insan gerçekleşmesini istediği, özlediği bu şeyler için çaba göstermeli, harekete geçmeli. Yoksa hayaller, sadece hayal olarak kalacaktır.
Einstein, "Hayal gücü bilgiden daha önemlidir" diyerek tek başına bilginin çok fazla bir anlamı olmadığını ifade etmiştir. Sadece bilgiyle işi götürmek zaten olası değil; çünkü bilgilerimiz hayal gücümüz olmadan hayatta kendini bulamaz. Elbette bilgi de gereklidir ama hayallerle bütünleşmeyen bilgiler cansız kalır. Yapılan onca yeniliğe, onca buluşa bir bakın. Her biri hayallerin hayatta kendini bulmasıyla, gerçeğe dönüşmesiyle ortaya çıkmıştır.
Ulaştığımız ve gerçekleştirdiğimiz küçük hedefler, bizi daha büyük hedeflerimize ulaştırır. Daha büyük hedeflere ulaşırken de hayallerimiz adeta bir köprü vazifesi görür. Maxwell şu sözünde durumu o kadar iyi özetliyor ki: "Hayalleriniz hedeflerinizi belirler, hedefleriniz eylemlerinizin haritasını çıkarır. Eylemleriniz sonuçları üretir, sonuçlar da size başarıyı getirir." Eğer hayal kuruyorsak o hayale ulaşmak için gerekenleri de yapmalıyız. Hiçbir şey yapmadan, sadece hayal kurmanın da bizi bir yerlere ulaştıramayacağı çok açık…
Bill Clinton'ın lisedeyken arkadaşlarıyla bir sohbetinde, "ABD Başkanı" olacağını söylediğinde, arkadaşlarının kendi aralarında gülüştüklerini biliyor muydunuz? O, önce hayal kurdu, sonra da bunu gerçeğe dönüştürdü. Hayal kurmak güzeldir, o hayalleri gerçeğe dönüştürmekse çok daha güzel… Şimdinin gerçekleri de bir zamanın hayalleri değil miydi?
Hayallerimizin büyük olması bize bir şey kaybettirmez. Büyük hayalleri olan insanlar, o büyük hayallere ulaşamasalar da en azından küçüklerini gerçekleştirebilirler. Tam da bu esnada J. Bernard'ın şu sözü aklıma geliyor: "Büyük şeylerin hayaliyle yaşa, hiç olmazsa daha küçük şeyleri yapma imkânı bulursun." Küçük hayallerle yaşayan insanların, o hayalleri gerçekleşmediğinde, ellerinde hiçbir şey kalmaz. Böyle bir durumdaysa hayaller yerini tam anlamıyla hayal kırıklığına bırakır.
Gerçeklerle Hayallerin
Dengesini Sağlamak
Hayal kurarken bir şeye dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum: "Gerçeklerle hayallerin dengesini sağlamak" Bu denge, bir anlamda, kurulacak hayalin de zeminini oluşturmaktadır. Yani eğer müzik kulağınız yoksa ve sesiniz de o işe uygun değilse, müzisyen olma hayalleri kurmak yerine, size daha uygun bir alanda hayallerinizi serbest bırakabilirsiniz. Uzmanlık alanı olarak yeteneğinizin olduğu bir alanı seçebilir, müzikle de amatörce ilgilenebilirsiniz.
Descartes, bana göre yukarıdaki sözüyle, düşünebilmenin bazı gerekleri olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır. Önemli olan düşünmek değil, düşüncelerini ifade edebilme cesaretini gösterebilmektir. Vermeye çalıştığı ikinci mesaj ise şudur: "Düşünüyorum, o halde düşüncelerimi açıklama cesaretini göstermek için varım, bütün güçlüklere rağmen taşın altına elimi koymak için varım, eleştirilsem bile doğrularımı savunmak için varım…"
Düşünebilmenin bazı gerekleri varsa, hayal edebilmenin de bazı gerekleri vardır diyorum ben. "Hayal ediyorum, o halde varım" derken bizim de vermemiz gereken mesaj şu olmalıdır: "Hayallerimi gerçekleştirmek için varım, hayallerim uğruna her zorluğu göze alıyorum, hayalperestlikle suçlansam bile hayal kurmaktan vazgeçmiyorum…" Öyle ya, sadece hayal kurmak yetmiyor. Hayal edebilen bir canlı olarak, hayallerini gerçeğe dönüştürme cesaretini gösterebilmek gerekiyor.
O halde, var mısın hayallerini gerçekleştirmeye?
