Hakan Birol
www.hakanbirol.com
Spot: Yaşam olağanca hızıyla akıp giderken ona yetişebiliyor muyuz? Bilgi çağındaki en büyük problemlerden bir tanesi de bu olsa gerek. Hayata hangi pencereden bakıyoruz ve hayat bize nasıl gözüküyor? Bu hız içinde acaba biz ne kadar hızlıyız? Sorular birbirinin ardı sıralanır giderken konunun bir ucundan tutalım.
Dünyanın en muhteşem mekanizmasına sahibiz. Bu mekanizmanın adı Beyin. Teknolojik dediğiniz süper makineler beynimiz sayesinde ortaya çıkıyor. Bir nevi onları düşünüp tasarlayan beynimiz ile hayatı kolaylaştırıyoruz. Bu kolaylıklar önümüze serilirken bizler acaba bunlardan ne kadar yararlanıyoruz? “İmkânlarımız dâhilinde” yararlanıyoruz dediğinizi duyar gibi oluyorum. Acaba herkes bu şekilde mi yaklaşıyor olaya? Çünkü şahit olduğum birçok durum bana bunun tam tersini söylüyor. Teknoloji sürekli gençleşerek kendini yeniliyor ama bizler bu yeniliğin neresinde kalıyoruz? Gelişime ne kadar açığız? Kapıyı teknoloji ile araladım. Konumuzun esası şu: “Gelişime açık mıyız?”
Gelişime Ayakbağı Olan Alışkanlıklar
21. yüzyıl adeta bilginin dolup dolup taştığı bir yüzyıl. Gelişim bu yüzyılda zirvesini yapıyor desek yeri. Sınırlar gittikçe zorlanıyor. Bilgi çağını teknoloji sektöründe değerlendiren ülkelerin şaha kalkıp hızla ilerlediğini görüyoruz. Ellerinden kitabı düşürmeyen Japonların metrolarda, otobüslerde kitap okuyuşlarına şahit oluyoruz. Kısacası insanlar gelişime giden yolda adım adım ilerliyorlar.
Bizler sürekli standart hayatın monotonluğundan bahsederiz. Esasında bunun temelinde her gün aynı modda yapılan aktiviteler vardır. Hiçbir zaman da bu aynı modda yaptığımız işleri değiştirmek istemeyiz. Çünkü ortada bir alışkanlık vardır. İşte anahtar kelime bu: “Alışkanlık” Gelişim ve değişimin önündeki en büyük engellerden bir tanesidir alışkanlık. Alışık olduğumuz işleri farklı bir şekilde yapmak veya değiştirmek bizi çok zorlar. Eğer biz, bir şeyleri değiştirmek ve gelişime yelken açmak istiyorsak ilk önce hayatımızın içinde bulunan işe yaramaz alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Bunlar neler olabilir? Bu sorunun cevabını sizler vereceksiniz. Yazının bu kısmında isterseniz, derhal bir kâğıt kalem alın. Bekliyorum…
Düşünce Yapını Değiştir, Hayatın Değişsin
Şimdi hayatınızda değişiklik yapmak istediğiniz alanları yazınız. Bunları somutlaştırmak sizin elinizde olduğu için herkesin vereceği örnek farklı olacaktır. Evinizi, arabanızı, işinizi vs. birçok şeyi değiştirmek istiyor olabilirsiniz. Bunları yazarken dikkat etmeniz gereken en önemli şeyi unutmayın: Ulaşılabilir hedefler koymalısınız. Uçuk, ulaşılmaz şeylerin hiçbirimize faydası dokunmayacaktır. İkinci olarak, hayatınızda değiştirmek istediğiniz alışkanlıklarınız neler? Bunları da yine aynı şekilde somutlaştırarak yazınız. Bu yazdıklarınızı gerçekleştireceğinize inanmanızı istiyorum. Tüm bunları, her gün görebileceğiniz bir yere asmanız şu an için yapacağınız en önemli iş olacaktır. Peki, sadece yazıp asmakla iş bitiyor mu? Tabiî ki hayır. İlk olarak bunları gerçekleştireceğinize dair koşulsuz bir inanç oluşturmanız gerekiyor ki, ardından da hedeflerinize ulaşmak için kişisel hedef planlarınız devreye girecek. Artık gelişime giden yolda ilk adımı atmışsınız demektir.
Hayata daima gelişim penceresinden bakalım. Muhteşem kontrol mekanizmamız olan beyin kullanılmak için her an bizi bekliyor. Verdiğiniz emirler doğrultusunda hareket geçecek olan bu sisteme olumlu mesajlar yollayalım.
Unutmayın ki, düşünce yapınızı değiştirmediğiniz müddetçe hayatınız değişmeyecektir.