Tokat İl Halk Kütüphanesinde kitap araştırırken rastladım o kitaba . Çok severek bir ikisi hariç. Tüm kitaplarını okuduğum Doğan Cüceloğlu’nun “ Onlar Benim Kahramanım “ adlı kitabıydı bu. Doğan Cüceloğlu üstad herkese kolay kolay kahraman gözü ile bakmazdı. kimdi bu kahramanlar acaba? Hemen kitabı alarak okumaya başladım.Okudukça kitapta rastladıklarım benim gözümde de kahraman olmaya başladı.
Doğan Cüceloğlu o güne kadar hiç ismini duymadığım bir insandan bahsediyordu kitabında görme engelli olan Avukat Gültekin Yazgan’dan ve sonrasında 30 yaşından bu yana onun yanında olan sevgili eşi Tülay Yazgan’dan. Bu yazımda sizlere görme engelli avukat Gültekin Yazgan’ı anlatmak istemekteyim.
Gültekin Yazgan 11. Temmuz.1927 tarihinde Aydın Sağlık Müdürü bir doktor babanın çocuğu olarak Aydın’da dünyaya gelir. 11 yaşına kadar başarılı bir öğrenci iken 11 yaşında geçirdiği bir hastalık kaza sonrasında hasta olarak girdiği Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden görme engelli olarak ayrılır.
Hiç tepki göstermeden Allah’ın takdirini kabullenerek yaşamına görme engelli ama önce kendi ayakları üzerine duran sonrasında da diğer görme engellilere rehber olacak bir insan olarak yetişmenin yollarını arar. Körler alfabesini öğrenerek ilkokulu, ortaokulu , liseyi dışardan tamamlar. O kadar gayretlidir ki babası “ bu kadar kendini paralama ben ve ağabeylerin sana ömür boyu bakarız” demesine” baba ben ayakları üzerine durmak isteyen ve kimseye yük olmayan insan olmak isterim” diyerek karşılık verir.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmasına rağmen Yurda kabul edilmeyince halasının yaşadığı Ankara’da Ankara Hukuk Fakültesine kaydolur ve başarı ile tamamlar. Hukukçu olarak avukatlığını büyük mücadeleler ile elde eder. Ama onun amacı Körler okulunda öğretmenlik yapmaktır.Uzun mücadeleler sonunda bakanlar, genel müdürler ile görüşerek bir çok aşılmaz engeli de aşarak sonunda hem avukat olur hem de görme engelliler okuluna öğretmen olarak tayin ederler onu .
Bir tesadüf sonucunda o güne kadar hiç rastlamadığı o zaman daha lise okuyan amcasının kızı Tülay hanımla tanışarak 1957 yılında evlenirler. Tülay hanımı okutacağına dair Tülay Hanım’ın annesine söz vermiştir. Bir yandan avukatlığa öğretmenliğe devam ederken Tülay hanımı Üniversitede okutur Tülay hanım sonrasında İktisat mezunu olur. Ama o da Gültekin bey gibi öğretmenlik yapar senelerce.
Gültekin bey önce körler okulunda, sonra aşksam ticaret lisesinde , onun terör olaylarının yoğunlaştığı zamanlarda kapatılması ile meslek yüksek okullarında dersler verir. Hukuk dersleri okutur. Öğrencilerine danışmanlık eder . Hatta okullarda okutulan temel hukuk derslerinin kitabını bile yazar.. İngilizce Öğrenir.
Kendisi gibi hayatını görme engellilerin eğitimi ve gelişimine adayan Mitat Enç ile tanışarak onunla iş birliği ile görme engellilerin gelişimine adar kendisini. İngiltere de görme engellilere barille alfabesi ile kitap temin eden kütüphane 55 yıl boyunca kendisine ödünç kitap yollar. Bu savaş yıllarında bile aksamaz. Bu görme engellilere saygılı kütüphanenin tutumundan çok etkilenen Gültekin bey Mitat Enç ile beraber Altı Nokta Körler Derneğini kurar ve 33 ilde 6000 üyeye ulaşırlar. Türgök , Görme engelliler kütüphanesini de kuran Gültekin ve Tülay Hanım aynı zamanda ikisi de Prof olan Yankı Yazgan ile Çağrı Yazgan ‘ı da baba ve anne olarak hem yetiştirir ve geliştirirler.
Yankı Yazgan ülkemizin “ergenlik psikyatrisi” alanında uzman iken Çağrı Yazgan ABD de “Yaşlılık psikiyatr” konusunda uzmanlaşırlar.
Gültekin bey , aynı zamanda hayatını “ kör Uçuş” adlı kitabında anlatır. Bu kitabı Yankı Yazgan’ı ziyareti sırasında gören Doğan Cüceloğlu, kitabı okuyarak Gültekin beyi programına davet ederek onunla uzun uzun sohbet eder. Bu proğramdan yapılan konuşmalar , “kör uçuş” kitabından alıntılar ve Doğan Cüceloğlu’nun yorumları ile işte bu “ Onlar Benim Kahramanım” kitabı ortaya çıkar.
Gültekin bey aynı zamanda konferanslar vererek hem körler alfabesi yazan daktilosunu nasıl kullandığını, sonrasında amatör olarak çaldığı müzik aleti akordian ile bir kaç parça çalarak bunları gençlerle paylaşır. Bu sayede binlerce insana kendisini ulaştırmayı başarır.. Tüm bu çabalarında tabii ki yanında sevgili eşi Tülay Hanım vardır.
Gültekin bey 1981 yılında öğretmenlikten , 1992 yılında ise avukatlıktan emekli olarak zamanını oğullarının tavsiye ettiği İngilizce psikiyatri kitaplarının tercümesi, görme engelli çocukların eğitimi ve onların kendisi gibi “başkalarına muhtaç olmadan kendi ayakları ,üzerinde duracak kadar kendine güveni olan, sonrasında da başka engellilerin gelişmesi için ön ayak olan insanlar olarak yetişmelerine yardımcı olmak” üzere çalışmalarına 80 yaşını geçmesine rağmen devam eder. Onun için yılmak yoktur ve yılmayacaktır da…
İşitme engelli bir yazar olarak bu hikaye işte beni çok etkiledi ve bende sizlerle paylaşmaktan mutluluk duydum evet artık Tülay ve Gültekin Yazgan artık “ benim de kahramanım” iki büyük insanı saygı ile selamlıyorum.
Turan Yalçın
www.turanyalcin.com