İnsanoğlu mutluluğu hep hor kullanıyormuş... Hep şikayetçi, hep bıkkınmış... Bir gün melekler, mutluluğu saklamaya karar vermişler. ''Saklayalım, zor bulsunlar. Zor buldukları için belki kıymetini bilirler.'' diyerek başlamışlar tartışmaya. Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü. Kimisi "Everest'in tepesine saklayalım", kimisi
"Atlas Okyanusu'nun dibine" demiş. Tac Mahal'in kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası, bir hastanenin yeni doğan odası, dondurma külahı, sigara paketi, lale bahçesi... Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş..
Derken, meleklerden biri "İçlerine saklayalım." demiş. "Kimsenin aklına gelmez içine bakmak…"
İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış... Hiçbir mutluluk kolay gelmiyor. Kolay kolay gülmüyor insanın yüzü... Emekte ve insanın içinde saklı mutluluk. Ne başkasının ekmeğinde, ne başkasının evinde, ne de başka bir şeyde...
Bu yüzden gözünüz hep içeride olsun. Siz dışını boş verin, içine bakın...