yordu.
Karanlık çöktükten kısa bir süre sonra, iskele tarafındaki nöbetçinin sesi duyuldu:
– Işık! Sancak tarafında!
Komutan seslendi:
– Düz mü gidiyor, kıça doğru mu?
Nöbetçi:
– Düz ilerliyor komutanım.
Karanlık çöktükten kısa bir süre sonra, iskele tarafındaki nöbetçinin sesi duyuldu:
– Işık! Sancak tarafında!
Komutan seslendi:
– Düz mü gidiyor, kıça doğru mu?
Nöbetçi:
– Düz ilerliyor komutanım.
Demek ki gemi ile tehlikeli bir çarpışma rotası üzerindeydik.
Komutan emir verdi:
– Gemiye mesaj gönder! Çarpışma rotasındayız. Rotanızı 20 derece değiştirmenizi öneriyoruz.
Karşıdan şu mesaj geldi:
– Rotanızı 20 derece değiştirmeniz önerilir.
Komutan:
– Mesaj gönder! Ben komutanım. Rotanızı 20 derece değiştirin.
Karşıdaki:
– Ben deniz onbaşıyım. Rotanızı 20 derece değiştirirseniz iyi olur.
Komutan iyice hiddetlenmişti. Hırsla emretti:
– Mesaj gönder! Ben bir savaş gemisiyim. Rotanızı 20 derece değiştirin!
Karşıdan cevap geldi:
– Ben de bir deniz feneriyim!
Tabi, rotayı değiştiren taraf biz olduk.
Stephen Covey’e göre ilkeler, deniz fenerindeki kayalar gibidir. İlkeleri çiğneyemeyiz, onlara ya saygı duyarız ya da çarparız.
Kaynak: Stephen Covey / Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı
– Gemiye mesaj gönder! Çarpışma rotasındayız. Rotanızı 20 derece değiştirmenizi öneriyoruz.
Karşıdan şu mesaj geldi:
– Rotanızı 20 derece değiştirmeniz önerilir.
Komutan:
– Mesaj gönder! Ben komutanım. Rotanızı 20 derece değiştirin.
Karşıdaki:
– Ben deniz onbaşıyım. Rotanızı 20 derece değiştirirseniz iyi olur.
– Mesaj gönder! Ben bir savaş gemisiyim. Rotanızı 20 derece değiştirin!
Karşıdan cevap geldi:
– Ben de bir deniz feneriyim!