MUTLULUK OYUNU OYNAMAZ, MUTSUZLUĞUN OLMADIĞINA İNANIR
“Mutluluğu anlamak istiyorsan yüzünü güneşe çeviren ayçiçeklerine bak. Mutsuzluğu anlamak istiyorsan gölgede durduğun halde güneş nerede diyen kendine bak.”
Niyazi F. ERES
Yaşamakla yaşadığını zannetmek arasında fark vardır. Mutlu olmakla mutlu olduğunu zannetmek arasında da fark vardır.
Mutluluk da mutsuzluk da kişinin içinde bulunduğu hayatı kendi içinde yorumlamasındadır. Mutsuz insan, kendine mutlu olma fırsatını vermeyen ve bunu için mücadele etmeyen kişidir. Birçok insan tıpkı çocukluk yıllarında oynanan evcilik oyunu gibi mutluluk oyunu oynamaktadır.
Her zaman söylediğim gibi “Hayat mı sizi yaşıyor, siz mi hayatı yaşıyorsunuz?” Gerçekten yaşıyor ve mutlu muyuz? Yoksa yaşamın ve mutluluğun yanılsamasında birer figüran mıyız?
Kendinizi mutsuz hissettiğinizde bu mutsuzluğu size ulaştıran kaynakların ne olduğunu öğrenmeye çalışmalı ve onu bulduğunuzda bu kaynağı kesmelisiniz. Çünkü mutsuzluk kaynağı kesildiğinde mutluluk kaynağı hemen açılmaya başlar.
Günümüzde hemen herkes mutluluğu arıyor. Mutlulukla ilgili yazılan pek çok kitapta da insanlara bu arayışlarıyla ilgili reçeteler veriliyor haritalar çiziliyor. Tabi bu harita ve reçeteler kişiye özel olmadığı ve genele özel olduğu için de sonuç genellikle hayal kırıklığı oluyor.
Herkes Polyannacılık olgusuyla birer Polyanna olmaya teşvik ediliyor. Fakat Polyannacılığın sonu çoğunlukla hüsran oluyor.
Mutlu olmak diye bir şeye inanıyorsanız bu inancınız sizi harekete geçirmesi gerekir. Eğer harekete geçemiyorsanız bu inancınız yeterince güçlü değildir.
Bugün birçok kişinin mutluluk ve mutsuzluk kavramlarını kullanmalarının temel sebebi bu kavramlara inandırılmış olmalarıdır. Ve maalesef birçok insan bu oyunun bir parçası olarak oyunda yer almaktadır. Evet! Mutluluk oyunu! Biliyorsunuz ki oyunlar gerçek değildir. Eğer mutluluk oyununa dâhilseniz bu mutlulukta gerçek olmayacak ve bir oyundan öteye geçemeyecektir.
Alessandro Ancona’nın dediği gibi “Mutluluğun gelmesini beklemek yerine onu biz aramalıyız.”
Mutluluğun yolunun her şeye Polyannacı felsefeyle bakmak olduğunu söyleyen birçok öğreti insanların hayal kırıklığına uğramasına sebep olmaktadır.
Mutluluk Oyunu Oynamadan Mutluluk Düzeyimizi Artırmak İçin:
· Kendimizi tanımalıyız,
· Gelişime ve değişime açık olmalıyız,
· Zorluklar karşısında yılmamalı ve mücadeleci olmalıyız,
· Her engelin mutlaka bir geçiş yolu olduğuna inanmalıyız,
· Tutum ve davranışlarımızın inançlarımızın eseri olduğunun farkına varmalıyız,
· Deneme cesaretimizi kaybetmemeliyiz,
· Hayallerimizin ve isteklerimizin ayırtına varmalıyız,
· Tercihlerimizi doğru yapmalıyız,
· Gücümüzü gerektiği yerde ve doğru kullanmalıyız,
· Zamanı verimli kullanmalı ve paylaşmalıyız,
· Anı yaşamalıyız,
· İletişimlerimizin ve ilişkilerimizin kalitesini artırmalıyız,
· İç motivasyon gücümüzü keşfetmeli geliştirmeli ve kullanmalıyız,
· Öz güvenimizi ve özsaygımızı artırmalıyız,
· Sağlığımızı korumak için gerekenleri yapmalıyız,
· Ahlakımızı güzelleştirmek için çalışmalıyız,
· Mantıklı bir iyimserlik içinde olmalıyız,
· Şükretmeyi ihmal etmemeliyiz, keşkelerle vaktimizi harcamamalıyız ve bir daha ki sefere demeliyiz,
· Kendimizi mutsuz hissettiğimizde mutlu günler için sabretmeli, mutlu hissettiğimizde de bunun için şükretmeliyiz.
Mutluluk seviyemizi belirlemede en pratik ve kolay yol, bizi çöküntüye uğratan, huzursuz eden düşüncelerimizden kurtulmaktır. Bu insanın elindedir.
Dünyamızdaki her şeyin iyi ve mutlu olmasını isteriz. Ancak bu mutluluğun kaynağının yaratıcının izni ile kendi içimizden doğup dünyaya yayıldığının bilincine varırsak onu başka yerde aramakla enerjimizi boşa harcamayız.
Hayatınızın mutsuzlukla solmasını mı yoksa mutlulukla açmasını mı istersiniz?
Mutluluğu beklerseniz emin olun gelmeyecektir. Çünkü her şeyde olduğu gibi mutluluk da onu isteyene ona yaklaşana yaklaşır. Onu isteyenlerin yanında olur.
Nasıl ki çalışmadığınız zaman maaş alamıyor, derslerimize çalışmadığımız zaman iyi not alamıyorsak mutluluk içinde bu geçerlidir.
Mutluluk düzeyimizi yükseltmek için çalışmazsanız onun yanılsamasıyla kendinizi kandırırsınız. Mutluluğun yükseltilmesi yaşam kalitemizi artıracak, mutluluğun yanılsaması ise tıpkı Karagöz perdesinde olduğu gibi gölgeden ibaret olacaktır.
Mutluluğunuzun adını siz koyun, haritasını siz çizin! Yukarıdaki maddelerle yolunuzu aydınlatmak için yakacağınız ateşe kıvılcım oluşturun. Ve istediğiniz sürece mutlu olun, mutlu kalın!
Yazan: Niyazi Fırat Eres
www.gencgelisim.com