Hayallerin ve Cesaretin Korkularından Büyük Olsun

0
1073

Birçoğumuz hayata kendimizden şüphe ederek başladık. Birçok alanda güven eksikliği duyarak, hatta aşağılık kompleksleriyle… Ama şunu unutmayın; azmederseniz kendinize olan güveniniz artar.
Hayatta kayda değer bir başarı kazanmış her adam ya da kadın, cebelleştiği ve her şeyin kaybedildiği gibi görünen dönemlerden geçmiştir. Dayanmanın bir yararının kalmadığını düşündüğü o karanlık evrelerden geçmiştir. Ama daha sonra fark ettikleri, bunun kaderin oynadığı bir oyun olduğuydu. Tam başarısızlık kaçınılmaz gibi göründüğünde, genellikle zaferden bir adım ötedesin. İşler kötü gittiğinde, yolun dik bir yokuşsa, ağlamak istiyor ama gülümsüyorsan, zorunluysa dinlen, ama pes etme!
Ne kadar yakın olduğunu göremezsin. Çok yakın olabilir, çok uzakta gibi dururken…

 

Cengiz Erşahin
www.cengizersahin.net

 

Birçoğumuz hayata kendimizden şüphe ederek başladık. Birçok alanda güven eksikliği duyarak, hatta aşağılık kompleksleriyle… Ama şunu unutmayın; azmederseniz kendinize olan güveniniz artar.

Hayatta kayda değer bir başarı kazanmış her adam ya da kadın, cebelleştiği ve her şeyin kaybedildiği gibi görünen dönemlerden geçmiştir. Dayanmanın bir yararının kalmadığını düşündüğü o karanlık evrelerden geçmiştir. Ama daha sonra fark ettikleri, bunun kaderin oynadığı bir oyun olduğuydu. Tam başarısızlık kaçınılmaz gibi göründüğünde, genellikle zaferden bir adım ötedesin. İşler kötü gittiğinde, yolun dik bir yokuşsa, ağlamak istiyor ama gülümsüyorsan, zorunluysa dinlen, ama pes etme!
Ne kadar yakın olduğunu göremezsin. Çok yakın olabilir, çok uzakta gibi dururken…

Birçok başarısızlık, devam edildiğinde, başarıyla sonuçlanabilecek çalışmaların yarım kalmasıyla ortaya çıkar. Hızın yavaş diye vazgeçme. Bir kez daha yüklenerek başarabilirsin belki. Ne kadar yakın oluğunu göremezsin. Çok yakın olabilir, çok uzakta gibi dururken. Esas o en büyük darbeyi aldığında pes etmemelisin.

Gerçek cesaret, engeller ve zorluklarla boğuşurken, mücadele gücünüzün kalmadığını hissettiğiniz anlarda vazgeçmek yerine devam etmeyi seçebilmektir. Gerçek cesaret içinizdeki düşmanla savaşabilmektir.

Eğer her alanda kolayca başarılı olsaydık, karşımıza engeller çıkmasaydı, bunlarla savaşıp mücadele edip karakterimizi geliştiremezdik. Her zorlukta değerli bir ders yatar. Bütün zorluklarda, eğer ararsan bulabileceğin bir avantaj, bir olumlu taraf vardır. Cesaretin en büyük testini yenilgiyle ya da başarısızlıkla karşılaştığınızda inancınızı ve kararlılığınızı kaybetmemekle vereceksiniz. Bütün dünyanın alkışları önünde yapılabilecekleri, etrafta kimse yokken tek başına yapacaksın. Bugün elinde hiçbir dayanak olmasa da insanlar seni ciddiye almasa da sana gülse de insanların seni alkışlayacağını hayal edeceksin. Gözyaşı dökerek kendi yüreğinde hissettiğin arzuyla yapacaksın bunu. Gerçek cesaret budur. Hayalin sana güç verecek. Risk alıp tünelin sonundaki ışığı görmeden içeri dalacak ve ilerleyeceksin. Korkularınla yüzleşip belirsizliklere rağmen ilerlemeye devam edeceksin. Cesaret, hayattaki muazzamlığın vazgeçilmezidir. Yapmaya korktukların zor değil, sen korktuğun için zorlaştırıyorsun.

Madalyaya Dönüşen Yaralar
Hak ettiğim hayat bu değil! Eğer bir şeyleri değiştirmeye karar verip harekete geçmezsen, hak ettiğin hayat bu olacak.
Sonun gelecekse, bunun dizlerinin üzerinde olmasındansa ayakta olması daha iyidir. Yirmi yıl sonra yaptıkların için değil, yapmadıkların için pişman olacaksın. Cesur davrandığında alacağın yaralar, daha sonra cesaretinin madalyaları olacak, kendini aşağı görmene değil, kendinle gurur duymana yol açacak.

Hayatının sona ereceğinden korkma, hiçbir zaman başlamamasından kork. Eğer korku seni yiyip bitiriyorsa, sen de dönüp onun bir parçasını ısırıp kopar. Her büyük başarının başlangıç noktası şiddetli arzudur; çünkü güçlü arzularınız varsa, korkuyu yenersiniz. Yeterince istediğiniz bir şey varsa, vazgeçmezsiniz.

Seminerler vermeye ilk başladığımda, beni dinleyecek insanlar bulamazdım. Başlangıçta birkaç kişinin çalıştığı işyerlerine gider, onlara ücretsiz seminer vermeyi teklif ederdim. Ama hepsi 'hayır' derdi. İlk 'evet'imi alıncaya kadar, saymadım ama sanırım 40-50 tane 'hayır' cevabı almışımdır. Eve döndüğümde kendimi dayak yemiş gibi hissederdim. Ama bir gecenin en karanlık zamanı şafak sökmeden hemen öncedir. Bazen ramak kala vazgeçiyoruz. Ben vazgeçmedim ve daha sonra biliyor musunuz ne  oldu? Sadece son  bir yıl içerisinde seminerlerime 128.000 kişi katıldı. Artık Türkiye'nin dört bir tarafından davetler alıyorum, bir zamanlar rüyamda görsem inanmayacağım yerlerden. Ben vazgeçmedim. Siz de vazgeçmeyin. Hayalleriniz ve nedenleriniz, korkularınızdan ve karşınıza çıkan engellerden büyük olduğu sürece sizler de başaracaksınız. Korkudan bir şeyler yapmaya cesaret etmez ve bu sayede yeteneklerimizi açığa çıkarmazsak, arena sadece biraz cesaret eden ve işleri alelade bir şekilde yapan kişilere ait olacaktır. Hangi sektörü gösterirseniz gösterin, zirvedekilerin yaptıkları işi çok daha iyi yapacak insanlar aramızda dolaşıyor, bunlardan bir tanesi de sensin. Ama korkularını yenip istediklerin için bir adım ileriye çıkman gerekiyor. Olduğun yerde yeterince kalmadın mı?

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız