Rüyalar, özel anlarımızda bulur bizi. Çarşaflar içinde, yorgana sarılmış halde, toplumun gördüğü yüzümüzü rafa kaldırıp bize özel halimizle kaldığımız zaman… Rüyamızda gördüğümüz imgeler doğrudan ruhumuz ve hayal dünyamızla ilgilidir. Ancak gördüğümüz rüyaların ortak temaları vardır. Mesela bir elma, fırtına ya da bir fincan kimin rüyasına girerse girsin ortak bir şeyler sembolize eder. Ancak bu ortak yön, rüyalarımızın kişisel olmadığı anlamına gelmez. Rüyanın geçtiği yer, zaman, o sırada hissettiklerimiz rüyanın bizim dünyamızda neye işaret ettiğini gösterir.
Molly Mann
1- Kovalanmak: Hayatınızda bir tehdit ve tehlikenin varlığını hissettiğinizin habercisidir. Bu, kendisiyle baş edebilmenin zor olduğunu düşündüğünüzü bir kişi olabilir. Onunla yüzleşebilmek için duygusal açıdan oldukça güçlü olanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Rüyanıza sizi kovalayanın kim ya da ne olduğunu, rüyanın nerede geçtiğini, kovalandığınız süre boyunca ne hissettiğinizi anlamaya çalışın. Bu yöntem, rüyanın sizin için ne anlama geldiğini keşfetmenizi sağlar.
2- Önemli bir yere gecikmek: Bir fırsatı, bir bağlantıyı ya da bir teklifi kaçırmış olmanın pişmanlığını işaret eder. Geçmişte neyi kaçırdığınızı ya da neyi hiç yakalayamadığınızı, neyi bulmak üzereyken kaybettiğinizi düşünün. Belki de şu anda hatırlayamayacağınız kadar derinlere, bilinçaltınıza attınız bu gerçeği.
3- Kendini toplum önünde çıplak halde görmek: Freud’a göre bu rüyalar bastırılmış cinsel dürtülere işaret eder. Ancak bu rüyaların en önemli kısmı, o anda ne hissettiğinizdir. Kendinizi teşhir edilmiş, mahcup, utanç içinde ve savunmasız mu hissettiniz Hayatınızın hangi kısmı bu duyguya karşılık geliyor? Bunu öğrenebilmek için rüyanın nerede geçtiğini, sizi kimlerin gördüğünü, insanların size ne tür bir tepki verdiklerini ve sizin bu duruma nasıl karşılık verdiğini hatırlamaya çalışın.
4- Düşmek: Rüyada düşmek, güvensizlik ve destekten yoksunluk hissi anlamına gelir. Nereye düştünüz? Sizi kim düşürdü? Bu rüya, profesyonel kadın ve erkekler tarafından sıkça görülür. Bazı rüya tabircileri, “düşmek” ve “başarısızlığa uğramak” kavramları arasında ilişki kurarlar. Yine de bu rüyanın anlamı belirgin ve kesin değildir. Genellikle yalnızlık hissi, güvenden yoksun olmak ve başarılamamış bir şeye yönelik düşkünlük anlamlarına gelir.
5- Dişlerini kaybetmek: Dişlerimiz, görüntümüzü temsil eder; çünkü gülüşümüz, karşılaştığımız kişilerin yüzümüzde ilk fark ettikleri şeydir. Bu nedenle dişlerini kaybetmek, görünümünüzle ilgili bir şeyden mahrum olmak ya da aşık olduğunuz kişiye kavuşamama konusunda güvensizlik anlamına gelir. Isırmak, çiğnemek ve koparmak amacıyla da dişlerimizi kullanırız. Bu durumda onları kaybetmek güç kaybı ya da yaşlanma korkusu olarak adlandırılabilir.
6- Yılan: Yılanlar genellikle korkuyu sembolize eder. Eski Mısırlılar kilden yılan figürü yapıp kapılarının önüne koyarlarmış. Gerçek yılanların kötü rüyaların kaynağı olduğuna ve kil olan yılanların bu kabusları uzaklaştırdığına inanırlarmış çünkü. Tabircilere göre yılan, gizli bir tehdit ve tehlikeyi sembolize eder.
Yılan da genellikle çimenlerin arasında saklanır ve aniden ortaya çıkar. Rüya, yılanın içinde bulunduğu duruma göre de yorumlanır. Yılanlar deri değiştirirler, bu nedenle yenilenme ve değişime de işaret ederler. Bu korkutucu bir deneyim olabilir; çünkü değişim pek çok kişi için rahatsızlık vericidir. Kimileri için de oldukça olumlu bir sürece işaret eder.
Rüyaların anlamı, gördüğümüz şeyin bizim için gerçekte ne ifade ettiğini çözümlediğimizde ortaya çıkar. Rüyada görülen hemen her varlık bir şey sembolize eder ama bizim rüyamızın ne ifade ettiğini anlamak için o varlığın bizim dünyamızdaki yerini ve anlamını keşfetmeliyiz önce. Rüyalarınızı daha derin analiz ettiğinizde ve ayrıntıları hatırlamaya çalıştığınızda onların doğru anlamını bulacaksınız.
www.gencgelisim.com
