Dengede Yaşama Sanatı

0
880

Hüzünler midir bizi aydınlığa ulaştıran. Hüzünlüyken yalan söyleyebilir mi insan? Sanmıyorum. Hüzünlerle boğuşan kalpler, öyle saf oluyor ki yalanı unutuyor. İçindeki acıları anlatmak için gerçeklerle baş başa kalıyor.

Acı çekerken hayatın gerçekliği takılıyor gözümüze. Nedense biz bu anı ” Yalan Dünya”, diye tanımlıyoruz. Oysa tam da gerçek dünya budur. Bizler zamanla boğuşurken, maddesel dünyanın geçici zevkleriyle vakit harcarken, hayatın gerçekliğini unutuyoruz.

 

Hayatta hiç bir şeyin sonu gelmez sanıyoruz. Her şey başlar ve biter. Her sonun bir başlangıcı vardır. Her gidişin, bir dönüşü. Çok karmaşık olmayan hayatın gerçekleri. Her şey vardır ve yoktur aslında. Görmek istediğiniz gibi. Nedense ,hüzünlere düşünce ,yaşadığımızı hatırlıyoruz. Ağlarken içimizdeki gerçekleri konuşuyoruz. Bunun olmasını istemiyoruz çoğu zaman. Acı geliyor çünkü. Gerçek sandığımız, sahip olduğumuza inandığımız maddi her şeyden ayrılmak bizi üzüyor. Oysa, yalan dünya dediğimiz, gerçek yaşantının içinde ne güzel enerjiler var. Sadece sabırla keşfetmek lazım. Duygular, hırslar, bedenler…. Tüm bunlar sahip olduğumuz maddeci şeyler.

Bitişler ve başlangıçlar. Çok hassas bir uyum ve denge. Sonsuzluğun da sonu var mıdır sizce? Peki sonsuzluktan ötesi? Nereye gider bitenler? Zihin çözer mi bu soruları? Yıllardır ben de bu soruların cevabını aradım. Sonra anladım ki aramakla bulunan cevaplar değil bunlar. İçimizde var olan, aramadan bulunan cevaplar. Biz kendiliğinden biliyoruz bunları. Hissediyoruz. Ve nedense hüzünlere düşünce sonsuzluğun içine girmiş gibi hissediyoruz kendimizi.

Yeni dünyalar, yeni duygular keşfediyoruz. Kendimizi hiç tanımamışız gibi geliyor. Aslında bizler doğarken sonsuz sayıda hücreden oluşuyoruz. Sonsuz düşünceler büyüyor zihnimizde. Çoğu zaman bir saniye önce bile ne düşündüğümüzü hatırlayamıyoruz. Kısacası her şey başlıyor ve bitiyor. Sonsuz düşünceler bile.

Hayatlarımız başlıyor ve bitiyor. Başlangıçları da sonları da yazan bizleriz. İyı düşünüp iyi yazalım. Her hikâyede, hüzün vardır, yalan vardır. Bir yandan kahkaha ,bir yandan gözyaşı vardır. Hangisini ne kadar süre uzatırız, o bizim hikâyemiz.

Başlangıçlar heyecanlı, bitişler hüzünlüdür. Hüzünlerimizi yaşarken, onların da biteceğini hatırlayalım. Her sonun bir başlangıcı, her başlangıcın bir sonu vardır. Sevinçleri, tadını çıkararak yaşayalım. Ve düşüncelerimizi hep olumlu, sevgi dolu tutalım ki başlangıçların, ve bitişlerin değeri gözümüzde hep ayni kalsın. Dengede dursun hayatımız. Sevinçlerimiz ve hüzünlerimiz.

Sevgiyle.

 

*

Nazime Önder

nazo177@yahoo.com

www.gencgelisim.com

 


*

Bu yazılarımızı da okumak isteyebilirsiniz:

Duygusal Zekâ Ve Duygusal Öğrenme

Öğrenmeyi Nasıl Öğrenmek Lazım?

Öğrenmeyi Öğreten 9 Taktik

Sayıları Hiç Böyle Görmemiştiniz!

Matematik İçin Ne Demiş?

Yabancı Dil Öğrenmenin En Pratik Taktikleri

Güçlü Öğrenme İçin Ne Yapmalı?

Nasıl Öğreniyor Neden Unutuyoruz?

Kavrama ve Anlamanın 3 Düzeyi

Aktif Öğrenme

Uyurken Bile Öğrenmek İster misiniz?

Hızlı Çekim Bir Motivasyon Terapisi

Kalıcı Bilginin Adresi: Aktif Öğrenme

Öğrenmenizi Kolaylaştıracak 10 Süper Teknik

Matematiksel Öğrenme Bozukluğu

Kolay Öğrenme Teknikleri

Okul Sıralarında Etkili Öğrenme ve Öğretme Yolları

Dahilerin Hastalığı: Öğrenme Bozukluğu

Başarı Yolunu Kesen Öğrenme Bariyerleri

Yenile Yenile Yenmeyi Öğrenmek!

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız