Konya Doğanhisar ilçesi Başköy beldesinde yaşayan bir odacı, daireye gelen teknisyen, memur ve şefler, müdürleri gördükçe “ benim oğlum Lokman da bir gün bunlar gibi şef, teknisyen ya da mühendis olabilir mi ?” diye iç çekerek kendisine sorar.
Oğlu Lokman 11 yaşına gelmiştir. Bir gün Lokman’ın yakalandığı ateşli hastalık babanın hayallerini yıkar. Lokman artık göremeyen bir insan olmuştur. Oğlunu kaybetmemiştir ama gözlerini kaybeden oğlunun artık okul hayatının bittiğini düşünmeye başlar baba. Aslında oğlunun okuyacağı okul vardır ama o farkında değildir.
Lokman okulunu bırakır. Baba ara sıra daireye götürdüğü oğlu Lokman‘ı şeflerden, mühendislerden saklar. Lokman 5 sene okuldan ve insanlardan uzak kalır. İnsanlarla diyalog kuramayan Lokman, kekelemeye başlar. Okulunun rehberlik servisi bunu fark edince “ bunun üzerine gidelim” derler ve Lokman hem kekemeliği yener hem de İngilizce öğrenir dil olarak.
Bir gün nasıl olduysa, Ankara’da Körler Okulu olduğunu duyar Lokman’ın babası. Bir yandan okumasını istediği gözleri göremeyen oğlu, diğer yanda ise ondan ayrı kalacağı üzüntüsü, hasreti babanın bir seçim yapmasını söyler. Baba oğlunun okumasını istediğinden oğlunu okutmaya karar verir.
Yaşıtları lise sondayken Lokman ortaokula kaydolmak için Ankara’ya gelir. Baba Ankara Körler okuluna gelince çok şaşırır. Okulun Müdür Yardımcısı da İngilizce öğretmeni de gözleri görmeyen bir amadırlar. Babanın onları gördüğü zaman sevinci ve oğlunun da okuyarak onlar gibi öğretmen olacağı sevincine karışır. Sonra “keşke onu 5 sene evde tutmasaydım da okutsaydım” diye hayıflanmaya başlar.
Lokman okula hızlı başlar. İlk sınavda herkes 2 alırken Lokman 5 alır. Öğretmen kantinde “herkese benden çay Lokman”ın çayı iki şekerli olsun ama” der. Lokman artık 4 köşedir. Azimle gayretle okul birincisi olarak tamamlar okulunu. Sanki ara verdiği 5 senenin acısını çıkarırcasına okulunda derece yaparak, babasının yüzünü ağartarak okur ve okulu tamamlar. Çünkü onun gönül gözü ve beyni çalışmaktadır, hem de ne çalışma.
İlk defa Yurda dışına okulunu temsil etmek üzere Fransa’ya gider. Fransa Başbakanı ile tanışır ve aynı masada yemek yer, ama yurda dönecek para bile bulamaz ve günlerce sadece su içerek geçirir günlerini. Bu ona güzel bir yurt dışı tecrübesi olur. Ama yılmak, pes etmek asla istemez.
Lokman , artık özgüven sahibi olmuştur ve gelişmeye, kendisini engeline rağmen en üst seviyeye getirecek çabanın içerisinde bulur kendisini. Ortaokulun ardından hemen Ankara’da Görme engellilerin lise eğitimi aldığı Bahçelievler Cumhuriyet Lisesini tamamlar. Ardından Boğaziçi Üniversitesi işletme bölümünü kazanır, yetmez, yüksek lisans yapar aynı bölümde. Okurken işportacılık bile yapar. Kendi ayakları üzerine durmak ona gerçekten daha büyük güç verir. Başardıkça daha da başarılı olmak ister.
1994 yılında okulunu tamamladığı zaman Recep Tayip Erdoğan ile tanışırlar. İstanbul Belediyesi’nde ilk defa engelliler merkezi açılır ve oranın başkanlığını yapar. Amacı da kendi çocukluğunda olduğu gibi yetenekli ama engelli gençlerin evde hapis olmasına engel olmak onların eğitimini kendisi gibi sağlayarak tamamlamasını bir işlerinin, yuvalarının da olabileceğini ispatlamak ve engellilerinde kimseye yük olmadan, hatta başkalarına faydalı olacağını ispatlamak, onlara rehberlik etmektir. Bunun için kollarını sıvar.
Bir süre öğretmenlik yapar. Sonrasında âşık olur. Âşık olduğu kız onu sevmesine rağmen kızın babası “ben köre kız vermem” der. Hâlbuki Lokman gönül gözü ile görmüş, kalbi ile sevmiş, beyni ile kızla anlaşmıştır. Olmayınca da fazla üzülmeden bir süre sonra başkasını sever, onunla evlenir ve 2 çocuk babası olur.
Sonrasında yeniden İstanbul belediyesi engelliler merkezinin başına geçerek, sadece İstanbul’da ve sadece görme engellilerin değil, tüm ülkemiz engellilerinin rehberi olarak gayretle onların yaşamını kolaylaştırmaya, onları sevmeye, onların da güzel işler yapabileceğine inanarak, başarılı engellileri de destekleyerek yoluna devam eder.
Lokman halen Ak Parti İstanbul Milletvekili olarak iki dönemden beri mecliste ve Ak Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesidir ve engeliler aleyhinde yasa çıkmaması için gece gündüz çalışmalarına devam etmektedir.
Turan Yalçın
www.turanyalcin.com