Bu yazıyı okurken kendinizi nasıl hissediyor olduğunuz şu anki bakış açınıza bağlıdır. Eğer olumlu şeyler düşünüyorsanız önyargılı yaklaşmazsınız; ancak düşünceleriniz olumsuzsa her ne olursa olsun bu sizin tavrınızı değiştiremez.
Olumsuz düşünmek karşıdan karşıya geçerken tek yönlü yolda her iki tarafı da kontrol etmektir. Olumsuz düşünerek zahmet edersiniz. Oysaki zihniniz basit şeyleri daha kolay algılar. Karmaşık hale getirmeye hiç gerek yoktur. Gerçekçiliğini yitirmiş olursunuz; çünkü olacaklara karşı senaryo yazmış olursunuz. Oysaki her şey görünenden ibarettir. Senin bakış açın değiştirir bir anda her şeyi. Bunu şöyle ifade edebiliriz.
Yağmur yağdıktan bir süre sonra toprağın üzerinde yağmurun ilerleyeceği kanallar oluşur. Daha sonraki yağmur suları hep bu kanallardan akar. Beynimizde de bu tür yağmur kanalları vardır. Herkesin beynine aynı yağmur yağar fakat ayrı kanallara gider.
Olumlu veya olumsuz düşünmek sizin elinizdedir. Yaşadığınız olaylar sizin bakış açınıza göre değişir. Hep hatırlayın ki düşünceleriniz alışkanlıklarınızı oluşturur.
Hayatta her şey mükemmel bir düzene sahipken siz olumsuz düşünme hakkına nasıl sahip oluyorsunuz? Buna hakkınız yok ki. Siz yaşıyorsunuz. Yaşamla dans etme hevesinizi yitirdiğinizde nasıl mutlu olabilirsiniz ki? Nasıl yaratıcı fikirler ortaya atabilirsiniz? Zihninizi her an, her fırsata açık tutmalısınız. Bunu olumsuz düşünerek nasıl başarabilirsiniz? En azından kapıyı açık bırakın da diğerleri de kıyıdan köşeden girebilsin zihninize. Surlarla çevirmeyin artık zihninizi olumlu düşüncelere karşı. Olumsuz düşünmeyi nasıl başarıyorsunuz gerçekten? Çok zor değil mi? Onca şeyi farklı bir bakış açısıyla görmek? Çaba gerektirdiği kesin…
Yolun kenarında yaşayan ve hamburger satan adam zor işitiyordu, bu yüzden radyo kullanmıyordu. Gözleri bozuktu, bu yüzden gazete okumazdı ama iyi hamburger satardı. Yolun kenarında durup bağırdı: “Bir hamburger alır mıydınız bayım?” Ve insanlar onun hamburgerini alırdı. Ticaretini yürütmek için daha büyük bir fırın aldı.
Sonunda oğlu, ona yardımcı olmak için üniversiteden geldi ama sonra bir şey oldu. “Baba, radyoyu dinlemedin mi?
Büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor. Avrupa’nın durumu felaket. Bizim ülkenin durumu ise daha da kötü.”
Bunun üzerine adam şöyle düşünür: Oğlum üniversiteye gidiyor, gazete okuyor, radyo dinliyor; bu durumda düşüncelerine kulak vermeli.” Adam böylece aldığı etin ve siparişlerin miktarını azalttı, tabelaları indirdi ve hamburgerlerini satmak için yolun kenarında durmaktan vazgeçti. Satışları bir günde düştü.
“Haklısın oğlum.” dedi. “Kesinlikle büyük bir krizin ortasındayız.” İşte olumsuz düşüncenin gücü…
Olumsuz düşünen insanlar ise düşüncelerinin kendiliğinden ortaya çıktığını zannederler. Farkı bir bakış açısının olduğunu bilseler de kendi düşünce yapılarını benimserler. Bu nedenle değişemezler çünkü düşüncelerini değiştiremezler.
Kaygılarıyla dolu bir hayat sürerler. Kendilerini kontrol edebileceklerine inanmazlar. Bu biyolojik bir olay derler ve başlarına gelen her şeyi kabullenmeye devam ederler.
Bunun yanı sıra olumlu düşünmek oldukça kolay; zihninizi bir sinema perdesi olarak düşünebilirsiniz. Her olumsuz resmi gördüğünde bunu yeni güzel bir resimle değiştirmek için geçiş düğmesine basın. Resim ânında değişecektir.
Bu pratik metodu uygulayanların sayısı gün geçtikçe artmakta ve olumlu sonuçlar görülmeye devam edilmektedir.
Zihnini kontrol edebileceğini anlayan bir insan irade sahibi olur ve hayatını kontrol etmeye başlayarak kaderinin efendisi olmaya başlar. Bunu alışkanlık haline getirdiğinizde ise pozitif düşünmenin gücünü çok daha iyi fark edeceksiniz. Bunu ancak kendiniz yaşayarak hissedebilirsiniz. Denemenizi öneririz. Göreceksiniz, hayatınızda çok büyük değişiklikler olacak ve sabahları yatağınızdan kalkmadan önce kahretmeyeceksiniz.
Kaynak:www.gencgelisim.com