İnsanların giyimleri, kuşamları değişik sebeplerden dolayı öteden beri ilgi odağı olmuştur. Günümüz Türkiye’sinde, hatta Batı dünyasında giyim ve kuşam hâlâ insanlar arasında tartışma konusu. Öyle ki bu kıyafet tartışmaları ülkenin diğer sorunlarını geride bırakarak gündemin birinci sırasına yerleşebiliyor. Peki çok basit gibi görünen bir kıyafet, niçin aynı ülkede yaşayan insanların birbiriyle hararetli şekilde tartışmasına sebep oluyor?
Erdal Altun
İnsanların giyimleri, kuşamları değişik sebeplerden dolayı öteden beri ilgi odağı olmuştur. Günümüz Türkiye’sinde, hatta Batı dünyasında giyim ve kuşam hâlâ insanlar arasında tartışma konusu. Öyle ki bu kıyafet tartışmaları ülkenin diğer sorunlarını geride bırakarak gündemin birinci sırasına yerleşebiliyor. Peki çok basit gibi görünen bir kıyafet, niçin aynı ülkede yaşayan insanların birbiriyle hararetli şekilde tartışmasına sebep oluyor? Bizim kanaatimize göre bunda giyim kuşamlara insan vücudunu örtmesinden öte değişik anlamlar yüklenmesi etkili oluyor. Kılık kıyafete anlam yüklemeler aslında son derece doğaldır. Çünkü insanlar kendi zevk, anlayış, inanç, düşünce ve kültür unsurlarından birine veya birkaçına göre giyinirler. Bundan dolayı çoğu zaman insanlar daha birbirleriyle konuşmadan giydikleri elbiseler üzerinden iletişim kuruyorlar. Birbirlerinin giysilerine bakarak hangi duygu ve düşünceye sahip olduklarını çıkarmaya çalışıyorlar. Giyim kuşamda kendini bir başkasına yakın hisseden, onunla daha rahat iletişim kuruyor; yakın hissetmeyen de onunla mesafeli ilişki kuruyor veya ondan tamamen uzak duruyor. Elbiseler değişik düşünce ve duyguların bir nevi sosyal göstergesi oluyor, kimliği ve kişiliği yansıtıyor. Giyim kuşam üzerinden yapılan tartışmalar bir gerçeği ortaya koyuyor. Bu gerçek, insanların birbirlerinin duygu ve düşüncelerine son derece tahammülsüz olduğudur. Düşünce inatlaşmasına giren insanlar daha görünürde olan kılık kıyafet üzerinden birbirleriyle hesaplaşıyor, çatışıyor ve ne pahasına olursa olsun kendi hakimiyetini diğer insanlar üzerinde kurmak istiyor. Bu çekişme de toplumsal barışı zedeliyor. Halbuki rengarenk kıyafetler gibi rengarenk düşünce ve duyguların olmasının bir zenginlik olduğunu kabul etsek, hoş görsek bunların hiçbirisi olmayacak. Zira toplumsal muhabbetin temelinde bizden farklı olana hoşgörüyle bakmak ve onları oldukları gibi kabul etmek yatar. Hangi Giysinin İsmi, Hangi Dilden Geldi?
İşte giydiğimiz bazı elbiseler ve elbiselerin geldiği diller Gömlek: Türkçe Kaynak: Türk Dil Kurumu Sözlüğü, |
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir: