Adnan Menderes yetişmiş beyinlere önem veren biriydi.Kendisi de beynini her an işler durumda tutmak için yetişmiş beyinlerle oturur sohbetler ederdi.Gelişmiş bir beyni toplu beyin fırtınalarına bağlardı.Bu yüzden entellektüel sohbetleri kaçırmazdı. Yüksek teknolojinin ancak yüksek bir beyinle olabileceğini ifade ederdi.
Ömer Faruk Reca
www.gencgelisim.com
KISA ÖZGEÇMİŞİ
1899’da, Aydın’da doğdu. Büyük babası Hacı Ali Paşa Kırım Tatarlarındandı. İlkokuldan sonra, Kızılçulu Amerikan Koleji”nden büyük başarıyla mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni 1935 yılında bitirdi. Kurtuluş Savaşı’nda büyük yararlılıklar gösterdi, İstiklal Madalyası aldı.
Öğrencilik yıllarında memleket meselelerine kafa yordu.1931’de CHP’ye katıldı.Sonrasında ise parti içi muhalefetten dolayı partiden ayrıldı.7 Haziran 1946’da ise Demokrat Partiyi kurdu.14 Mayıs 1950’de Başbakan oldu.
Menderes, liberal bir ekonomik görüşe sahipti.Özel girişimcilere ön ayak oldu.Türkiye’de büyük gelişmeler yaşandı.Böylece Türkiye’de yatırımlar artıp sanayi gelişti. Yeni iş alanları açıldı.
Daha sonraları, Aydın’da bir üniversiteye Adnan Menderes Üniversitesi olarak onun adı verildi. İzmir’de de uluslararası bir hava limanına Adnan Menderes Hava Limanı olarak yine onun adı verildi.
ADNAN MENDERES BEYNİNİ NASIL KULLANDI
Adnan Menderes ülkemizin yetiştirdiği lider dehalarından birisidir.Lise ve üniversite yıllarında okulunun başarılı öğrencilerinden biriydi.
19 yaşında Filistin Cephesi’nde savaştı. Aydın’daki 40 bin dönüm arazinin 38 bin dönümünü köylülere dağıttı.
“YETİŞMİŞ BİR BEYİNDİ”
Mehmet Koca şu an 60 yaşında. Siyasette müthiş gelişim ve değişimlere damgasını vuran merhum Adnan Menderes’in Aydın’daki çiftliğinin kahyası. Menderes’i anlatırken gözleri yaşarıyor. “Böyle bir beyin bir daha zor gelir.” Diyor.
Devamla şunları söylüyor Adnan Menderes’in en yakınındaki dostu:
“Rahmetli zeki bir insandı.Aklını kullanan zeka sahibi şahsiyetli bir insandı.Birlikte güreş yaptığımız bile olmuştur.Hep hesaplar yapardı.Ekonomiyi nasıl düzeltebilirim diye.Babamın da yakın dostuydu.Mektep hayatı başarılarla doludur.Bizlerle sohbet ederken içi boş şeyler konuşmazdı. Sürekli “Akıl nimeti” kelimesini çok kullanırdı.”
Adnan Menderes’i ilk kez İzmir Fuarı’nda gördüğünü anlatıyor Mehmet Koca:
”Fuar açılışını kendi yapardı. Her yıl gelirdi. Dedem elimden tutup, fuar açılışına götürürdü. Çakırbeyli ve diğer köyler günler önceden hazırlanırdı. Köylerden fuara araba kalkardı. İlk kez o zaman gördüm Adnan Bey’i. Köyde herkes saygı duyardı. Köylüye yaptıklarını öve öve anlatırlardı. Köyümüzde yetişmiş bir lideri yakından görmenin keyfini çocuk yaşta yaşadım.O,bizler için ilham kaynağı oldu.Onun sayesinde köyümüzden yetişmiş beyinler çıktı.”
Menderes Ailesi’yle anılmaktan dolayı gurur duyduğunu ifade ediyor:
”Rahmetli Adnan Bey’e olan sevgi ve saygı hálá çok büyük. Oğlu Aydın Bey de mütevazı ve beyefendi kişiliğiyle çok sevilir buralarda.”
Adnan Menderes bir çok anlarını annesiz babasız geçirdi;anne baba hasretiyle büyüdü.Belki de bu yüzdendir ki Ruhsal Zekası son derece açıktı merhum Menderes’in.Duygusal bir insandı çünkü.O’nun zekası iç derinliğinin yoğunluğundan geliyordu…o da manevi zekaydı.Zaten süper beyin insanlarına baktığımızda manevi zekalarının son derece açık olduğunu görürüz.Menderes de zekasını iç deriliğinden alan bir liderdi.Mesela şiiri çok severdi.Yardım ve dayanışmayı,merhameti zekasının bir ürünü olarak telakki ederdi:
“Cenabı Allah hepimize akıl vermiştir.Ama aklımız içimizle bir olmalıdır.”
“BÜYÜK İDEALLERİN VE HEDEFLERİN İNSANIYDI”
Aydın Menderes babası Adnan Menderes için şunları söylüyor:
“Rahmetli babam Allah korkusu ve millet sevgisiyle yaşardı. Adnan Menderes milletiyle bütünleşmiş bir liderdi. Kafasının içinde kabına sığmayan bir Türkiye vardı. Haksızlıkları sevmez, adam kayırma veya farklı muameleye çok kızardı. Büyük ideallerin ve hedeflerin insanıydı. Ufku çok genişti. Milletinde fani olmuştu. Çok inançlıydı. Her sabah evden okuyarak, dua ederek ayrılırdı. İnşaallah sözü olmadan konuşmazdı. Son derece güçlü ve enerjik bir insandı. Başkasının derdi yüzüne aynen aksederdi. 1957de Ankara’yı sel bastığında, felaketzedelere bizzat yardım ederken, kendisi sel sularına kapılmaktan son anda kurtarılmıştı. İnsanların sıkıntı ve üzüntü çekmesini katiyyen istemeyen bir ruh haletine sahipti. Öfkesi aynen “mart karı” gibiydi. Katiyyen kin tutmayan, kızsa bile bir iki dakika sonra her şeyi unutan, onu telafi etmek için özürler dileyen, yollar arayan bir insandı. Öfkeli halinde bile ağzından incitici, kırıcı bir söz çıktığı görülmemiştir. Küfür, kötü söz söylediği, kendi emsalinin altındakilere kızdığı, yanında çalışanları kırdığı hiç vaki olmamıştır. Mütevazi idi ve son derece duygusaldı. Mantıksız, muhakemesiz iş yapmaz, haksızlıkları sevmezdi. İman, inanç, Allah korkusu, edep, milleti sevmek ve onu büyük bilmek, insanlara hizmet en bariz vasıflarıydı.”
ORTADOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’Nİ KURDU
Adnan Menderes yetişmiş beyinlere önem veren biriydi.Kendisi de beynini her an işler durumda tutmak için yetişmiş beyinlerle oturur sohbetler ederdi.Gelişmiş bir beyni toplu beyin fırtınalarına bağlardı.Bu yüzden entellektüel sohbetleri kaçırmazdı.
Yüksek teknolojinin ancak yüksek bir beyinle olabileceğini ifade ederdi.Bu yüzden Amerikan Ford Vakfı’nın destekleriyle Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ni kurdu.
MENDERES’İN ZEKA ÜRÜNÜ YENİLİKLERİ
– Meşhur Ankara Fen Lisesi’ni Menderes kurdu.
– Türkiye Vakıflar Bankası’nı kurdu
– Ereğli Erdemir Demir-Çelik Tesisleri’ni kurdu
– Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası yılda ortalama %9 oranında büyüdü. Bu oran Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük oranıdır.
– İlk imar çalışmalarını başlattı
– İstanbul’daki ünlü Vatan Caddesi ve Millet Caddesi onun eseridir.
– Kıbrıs konusunda önemli bir başarıya imza attı..Kıbrıs Barış Harekatı onun başlattığı bir projedir.