Beynimizle ilgili günümüzde birçok gelişmiş bilimsel bilgiler mevcuttur ancak hala beyinle ilgili sırlar tamamen bilinmemekte ve araştırmalara konu olmaya devam etmektedir. İlk yapılan araştırmalarda, insanın; beyninin %10’unu kullandığı sanılıyordu.
Selçuk ALKAN
Beynimizle ilgili günümüzde birçok gelişmiş bilimsel bilgiler mevcuttur ancak hala beyinle ilgili sırlar tamamen bilinmemekte ve araştırmalara konu olmaya devam etmektedir. İlk yapılan araştırmalarda, insanın; beyninin %10’unu kullandığı sanılıyordu. Son araştırmalar ise bir insanın beyninin %0,5 ile %1,5’unu kullanabildiğini göstermekte. Bu araştırmalar beynimizin kullanılmayan büyük bir kısmının olduğunu göstermektedir. Beynimizi etkili kullanabilmemiz için önce onu tanımalı, çalışma şeklini öğrenmeli ve asıl gücünün ne olduğunu bilmemiz gerekir.
Beynimiz, vücudumuzun yüzde 2’si ağırlığında olmasına rağmen geri kalan yüzde 98’ini yönetmektedir. Beynimiz, tüm aktivitelerimizi kontrol eder ve evrenin en görkemli ve gizemli harikalarından biridir.
Madelyn Burley-Allen, “Zihinsel Becerileri Geliştirmek” isimli kitabında, beynin bilgi saklayabilme kapasitesini şu sözlerle ifade ediyor:
“Beynin bilgi saklama kapasitesi ömrü boyunca, saniyede 10 yeni bilgi birimidir. Bu demek oluyor ki, bir dakikada 600 yeni bilgi, saatte ise 36.000 bitlik bilgi saklayabilmektedir. Normal bir ömür süresince, bir insan beyni 100 trilyon bitlik bilgiyi depolama kapasitesine sahiptir.” [1]
Mucize organ beynimiz,1400 gr. kadar ağırlıkta olup 100 küsur milyar civarında hücreye sahiptir. Bir hücrenin diğer bir hücreyle olan bağlantısı 10 bin kadardır. Beynin bir gramında yaklaşık 100–150 milyon hücre mevcuttur ve bu hücreler sürekli bir faaliyet içerisindedir. İlginç olan bir nokta daha var ki, her insanın beyni, kendi yüzü ya da parmak izi gibi diğerlerine benzemiyor. Beynin yaklaşık %80’i su, %10’u yağ ve %8’i proteinden oluşuyor. Geri kalan bölümünü karbonhidrat, tuz ve diğer mineraller kaplıyor. Beynin kıvrımları yayıldığında elde edilen korteks, standart A4 kâğıdı büyüklüğünde gri madde tabakası oluşturuyor.
Beyni içten dışa doğru üç tabaka halinde inceleyebiliriz. En iç kısımda merkezi çekirdek (iç beyin) tabakası bulunur. İkinci tabaka limbik sistemden oluşan orta beyindir. Üçüncü tabaka (beynin en dış kısmı ) ise beyinin müdürü konumundaki serebrumdur. Sereberumun dış yüzeyine kabuk anlamına gelen korteks denir. Korteks, önden arkaya doğru bir çizgiyle sağ ve sol yarımküre (lob) şeklinde iki parçaya ayrılır. Sağ lob vücudun sol tarafını, sol lob ise vücudun sağ tarafını kontrol eder
İnsan beyninin modüler organizasyonunu şöyle incelemek mümkün:
1. Frontal (Bilinçli düşünme):
Alnın hemen arkasında bulunan alın lobu (frontal lob), hedefleri belirleme, davranışları planlama, geri bildirimi değerlendirme ve görevlere sistematik bir açıdan yaklaşma gibi yüksek seviyeli bilinci düzenler.[2]
Zarar görmesi durumunda ruh hali, hissiyat değişikliği olabilir.
2. Temporal: Ses ve kokunun algılanması, aynı zamanda da yüzler, mekânlar gibi karmaşık uyaranların işlenmesi bu lob tarafından sağlanır.
Beynin sağ ve sol taraflarında bulunan sağ ve sol şakak lopları (Temporal lob), dili ve mantıkî perspektifi destekler. Özellikle sol şakak lobu çok kişiseldir. Görsel bilgi işleme süreçlerinin bazı yönleri, şakak lopları tarafından gerçekleştirilir.[3]
3.Pariental: Çeşitli duyu organlarından gelen bilgileri birleştirmede önemli rol oynar. Ayrıca nesnelerin kullanılması ve bazı mekânsal görüş işlemlerinde pariental lobun kimi bölümleri rol alır.
Çeper Lobu (Pariental Lob) dış çevrenin algılanması ve dış çevre ile daha önce kazanılmış olan algılar yardımıyla anlamlandırılması gibi önemli noktaları destekler. Bu faaliyetler aynı zamanda dış çevredeki objelerin birbirleri arasındaki veya kendi aralarındaki ilişkileri de kapsar.[4]
4. Oksipital: Görme duyusuyla ilgili bilgilerin işlendiği lobdur. Hafif zarar görmesi halüsinasyonlara sebep olur.
Oksipital lob (occipital lob) kafanın en arka kısmında yer alır. Ses kısmen beyindeki derin merkezde ve şakak loblarında işlenir. Duyusal gösterim ve hareketin kontrolü loblar arasındaki orta çizginin her iki yanındaki dar bantlarda (yarıkta) gerçekleşmektedir.[5]
5. Beyin sapı (Brain stem): Omuriliğin tepesini çevreleyen kısımdır. Beynin bu kısmı temel yaşamsal faaliyetleri kontrol eder. Nefes alma, kalp atışları, tehlike durumundaki refleksler vb. gibi davranışlar beyin sapı tarafından kontrol edilir.[6]
6.Limbik Sistem: Beyin sapını çevreleyen kısımdır. Amigdala ve hipotalamus, bu kısmın iki önemli parçasıdır. Limbik sistem duyularımızı kontrol eder. Açlığı, susuzluğu, cinsel arzuları ve diğer zevkleri düzenler. Ayrıca uzun süreli belleğin önemli bir kısmı limbik sistem tarafından düzenlenir.[7]
7. Neokorteks: Düşüncenin merkezidir. Görme, işitme, konuşma, oluşturma, düşünme gibi üst düzey zihinsel fonksiyonları yönetir. Duyular aracılığı ile algılananları bir araya getirip anlam üretilen merkezdir. Öte yandan neokorteks kararların alındığı, deneyimlerin saklandığı, konuşmanın üretildiği, anlamanın oluştuğu, sanat eserlerinin görüldüğü, müziğin dinlendiği merkezdir.[8]
Doç. Dr. Sefa Saygılı beynimizle ilgili şu tespitleri yapmakta: [9]
· Herhangi bir süper bir bilgisayarla kıyaslanamayacak derecede daha esnek ve çok boyutludur.
· Hayatımız boyunca, her saniyede yedi bilgi öğrenebilir ve daha çok öğrenecek yeterli yeri bulunur.
· Doğru şekilde kullanırsak, yaşlandıkça gelişir.
· Beynimizi sadece kafa içinde gibi değerlendirmek de yanlıştır. Bütün vücuda sağılmış sinirlerle beyin bir bütündür.
[1] Madelyn Burley-Allen, Rota Yayın Yapım
[2] ANDERSON, O., R.,(1997), A Neorocognitive Perstpective on Current Learning
Theory and Science Instructional Strategies”, Science Education, Vol:81, No:1
[3] OJEMAN, G.A. (1991), Cortigal Organization of Lenguage and Verbal Memory
Based on Intraoperative Invesigation, Proggress in Sensory Physiology, 12, (193–230)
[4] KORKMAZ, Ö. , MAHİROĞLU , A. , Mart 2007 Cilt:15 No:1 Kastamonu Eğitim Dergisi 93-104,
[5] Age
[6] Age
[7] Age
[8] Age
[9] Doç.Dr. Sefa Saygılı, Beyin ve Ruh, Elit Yayınları