You have to do it.
Bir şeyin yapılmasının zorunlu, gerekli, mecburi olduğunu anlatırken have to kullanılır.
- I have to go to hospital.
Hastaneye gitmeliyim. (Gitmek zorundayım.) |
Have to’nun Genel Yapısı
Özne + yardımcı fiil + have + mastar (to ile)
özne | yardımcı fiil | esas fiil have | infinitive (to ile) | ||
---|---|---|---|---|---|
+ | He | has | to work. | ||
– | I | do not | have | to see | the doctor. |
? | Did | they | have | to go | to school? |
Have to ‘nun Kullanımı
Genel olarak have to, kişisel olmayan zorunlulukları anlatırken kullanılır. Yapılması zorunlu olan şeyler, yasalarla ya da okul kuralları gibi kurallarla zorunlu tutulan şeylerdir.
- In England, you have to drive on the left.
- In Turkey, school children have to wear a uniform.
- Ahmet has to wear a tie at work.
İngilterede arabayı sol şeritten sürmelisiniz. |
Türkiye’de okula giden çocuklar üniforma giymek zorundadır. |
Ahmet işte kravat takmak zorundadır. |
Yukarıdaki örneklerde zorunluluk durumu kişinin fikrine göre değil dışardan bir etkiyle oluşmuştur.
Have to diğer bütün zamanlarla ve modallarla birlikte kullanılabilir. Şu örnekleri inceleyelim:
özne | yardımcı fiil | esas fiil have | mastar | ||
geçmiş zaman | I | had | to get up | early yesterday. | |
geniş zaman | I | have | to get up | early today. | |
gelecek zaman | I | will | have | to get up | early tomorrow. |
şimdiki zaman | She | is | having | to wait. | |
present perfect | We | have | had | to get up | on the time. |
modal (may) | They | may | have | to do | it again. |