Turan YALÇIN – www.turanyalcin.com
Sevgili Üniversite öğrencisi Kardeşim,
Üniversitede okumaktasınız. Bu eğitiminizi tamamladığınız zaman, sizlere eğitiminiz boyunca derslerinizdeki başarınıza göre bir okul tamamlama notu, yani diploma notu verecekler. Bu not, öğrenim hayatınız boyunca sizlerin mesleki olarak aldığınız eğitimde ne kadar başarı gösterdiğinizi gösterecektir. Ancak bu not, hayatınızı şekillendirmeyecek çoğu zaman… Çünkü asıl iş, okulda değil, hayatta ve sosyal ilişkilerinizde göstereceğiniz başarıdadır.
Sevgili Kardeşim,
Yüksek lisans yaparken ve bir işe girerken her zaman diploma notun önüne çıkacak. Tabii ki diploma notu yüksek olan, avantajlı olacak ama diploma notundan bir adım ötede, kendini yazılı ve sözlü ifade etmen, sağlam bir iletişim sağlayabilmen ve karşındaki insanı ikna edebilmen daha büyük bir önem arz edecektir.
Sevgili Kardeşim,
Üniversite hayatını ve üniversitede sizlerden neler istendiğini iyi kavrarsanız, o zaman diploma notunuz da sizlerin arzuladığı oranda olacaktır. Sizler yeter ki planlı çalışmaya bakın. Bazen öğrenciler “sınava daha çok var” diyerek, sınava çok az bir zaman kala çalışsalar bile, o bilgiler sadece ezberden ibaret olup kalıcı bir özellik göstermez. Hâlbuki dersi derste dinleyerek ve içine sindirerek öğrenen, öğrendiği konuyu hemen unutmaz. Mesela, bir arkadaşla tanıştığımız zaman o insan ilgimizi çekmişse eğer, hemen onun ismini öğrenmeye çalışırız ve aklımızda tutmaya çalışırız. Ama sevmediğimiz bir insanın ismini ise hemen unuturuz. Okuldaki öğrenme ve not alma da aynen böyle olur ve planlı çalışan, dersi derste dinleyen daha güzel ve istikrarlı notlar alır ki bu aynı zamanda da onun hayatta ne kadar başarı sağlayacağı ve mutlu olacağının da habercisidir bana göre…
Sevgili Üniversiteli Kardeşim,
Diploma notu önemli olduğu kadar, insanın dersten başka hiçbir şeyi görmeden devamlı olarak derse bakması da sosyal hayata adapte olmaması ve sosyalleşememesi demektir. Bu yüzden, en azından dersleri ile olduğu kadar sosyalleşmeye de bakması gerekmekte… Sosyal olan ama diploma notu fazla olmayan insan, sosyal olmayan ama diploma notu çok yüksek insandan daha yakındır hayatta, başarıya…
Sevgili Kardeşim,
Küçük bir kasabada geçirdiğim lise hayatımda, dersimize giren hocalarımız pek de sosyal insanlar değildiler. 5000 nüfuslu bir kasabada lise okumamıza rağmen, 15.000.000 nüfuslu İstanbul’da, ülkemizin en ünlü hocalarından ders alarak üniversite okumak bizleri hem sosyal insan yapmış, hem de diploma notumuzun liseden daha yüksek olmasına vesile olmuştu. Demek ki sosyalleşmek, aynı oranda insanın diploma notunun da yüksek olmasına sebep olmaktadır. Bu yüzden ben de sizlere, sosyal yaşantınızla derslerinizi aynı paralelde geliştirmenizi şiddetle tavsiye etmekteyim.
Sevgili Kardeşim,
Çevremde üniversite okuyan gençlere baktığım zaman, çoğunun yurt yaşantısı yerine ev yaşantısını tercih ettiğine şahit olmaktayım. Çoğu öğrenci de derslerinin yoğunluğunu bahane ederek sosyalleşmeyi unutmakta, sadece sınıf ve okul arkadaşlarından oluşan bir çevreye sıkışıp kalmaktadır. Hep aynı insanlar, hep aynı yüzler ve aynı konular, sosyalleşmek isteyen insanları sıkmakta ve hayattan zevk almalarına engel olmaktadır. Bu yüzden, gençlere zaman zaman derslerini aksatmadan, çevrelerinde kimlerin yaşadığına dikkat etmelerini, onlarla tanışarak merak ettikleri konularda fikir alış verişinde bulunmalarını tavsiye etmekteyim. Şikâyet etmek yerine olumlu düşünmeyi öğrenerek, güzelliklerden faydalanmaya bakmak, insana, en az diploma notunun verdiği kadar huzur ve mutluluk verecektir.
Sevgili Üniversiteli Kardeşim,
Bir işe girerken, diploma notunuza bakacaklar belki ama işe girdikten sonra artık diploma notunuza değil, sizin sosyal yönden kendinizi ne kadar geliştireceğinize, ne kadar verimli olacağınıza ve şirkete neler kazandıracağınıza bakacaklardır. Yani sizlerin diploma notu, okulu tamamlayarak işe girene kadar geçerli olacak. Bir de derece yapmış, okul birincisi falan olmuşsanız özgeçmişinizde “… Okulunu dönem birincisi olarak tamamladı” ibaresi yer alacak ve havanızın yerinde olmasını sağlayacaktır.
Sevgili Kardeşim,
Derslerde öğrendiğiniz bilgileri hayatta ne kadar uygulayacağınızı sizin başarınız belirler. Diyelim ki bir Edebiyat öğretmeni oldunuz. Türk Edebiyatını çok iyi öğrenmişsiniz, derslerinizi hep yüksek notlarla geçmişsimiz ama düşüncelerinizi ifade etme yeteneğiniz gelişmemiş ve öğrencilerinizle diyalogunuz iyi değil… Bu durumda diploma notu size ne kadar faydalı olabilir?
Gene diyelim ki bir Tarih öğretmeni oldunuz. Osmanlı Tarihini çok iyi bilmektesiniz, padişahların kişiliğini hatta ayakkabı numaralarını bile bilmektesiniz ama öğrencileri can kulağı ile dersi dinlemeye motive edemiyorsanız, o yüksek diploma notunuz ne ifade edebilir ki? İşte bu yüzden güzel konuşma, ikna etme ve insanlarla iyi geçinme yollarını güzel hale getirmek meslekte yükselmeye sebep olur.
Sevgili Kardeşim,
Diyelim ki, işletmeden mezun oldunuz ve “İşletme Yönetimi” dersiniz 100, “Hukuk” 90 ama bankaya memur olarak girdiniz ve gelen insanlara bankanızın hizmetlerini bile anlatamamaktasınız. Bu arada da kriz çıktı. O zaman bu yüksek diploma notunuzun bir önemi kalmamakta ve sizlerin ikna gücü, sosyal ilişkileri iş yaşamında ön plana çıkmakta. Demek istediğim yani, ancak her konuda kendinizi geliştirmeniz durumunda iş yaşamında başarı sağlayabilirsiniz.
Sevgili Kardeşim,
Hani derler ya “Cevizin kabuğunu kıramayan insan, cevizin tamamını kabuk sanırmış.”. Sizler de hayatı, üniversite yaşamınız gibi algılarsanız, o zaman büyük hayal kırıklıkları ve bunalımlar sizi bekliyor demektir. Bunları yaşamamak için de sizlerin, ders notlarınızla beraber hayatta sizlere lazım olacak sosyalleşme, iletişim ve mesleki bilgileri uygulayacak ortamlarda insanlarla beraber olma imkânlarını iyi değerlendirmeniz gerekmektedir.
Sevgili Kardeşim,
İlköğretim okulundan itibaren çalışmalarını planlı programlı olarak devam ettiren, lisede notlarını artıran ve sosyal yaşantısını geliştiren, bu başarısını üniversite yaşamında da devam ettiren ve en nihayetinde, öğrenim hayatı boyunca öğrendiklerini iş hayatına adapte edebilen insanın hayatı mutlaka renklenecektir.
Canım Kardeşim,
Bir ağabeyiniz olarak, sizlerin geçtiği yollardan geçmiş bir insan olarak, deneyim ve bilgi birikimimi sizlerle paylaşmak bana büyük zevk vermektedir. Umarım bu yazdıklarımı okuyunca, anlattıklarımdan dersler alacaksınızdır. Bizler de bu umut ve heyecanla yazmaya devam edeceğiz. Yeter ki ülkemizde bilinçli ve farkındalık seviyesi yüksek insanlar çoğalsın ve hayat her zaman onlara mutluluklar versin.
Hepinize büyük başarılar dileklerimle…