İnsanın kendini tanıması ve kendini merak etmesi başka canlılarda olmayan, kendi özüne ait bir durumdur.
İnsan, var olduğu andan itibaren bir gelişim, değişim ve dönüşüm içerisindedir. Doğası budur. Kendini merak eden, kim olduğunu, ne yaptığını sorgulayan, yaptıklarından pişmanlık veya haz duyan başka bir canlı olmadığına göre, insan gelişim ve değişim sürecinde gerçekten incelenmesi gereken bir varlıktır.
Aslan avını yakaladıktan sonra avının bir ailesi, çocukları olduğunu düşünmez. Düşünmek zorunda da değildir. Onun derdi avını yakalamak ve bir an önce karnına indirmektir. Fazla detay aslan için gerekli değildir. Avını pişirerek yemek, garnitür ilave etmek, tuz veya baharat eklemek gibi ayrıntılar önemli değildir.
Aslan için söylediklerimiz diğer hayvanlar için de aynıdır. Detay, düşünmek, gelişmek, çeşitlilik, farklılık, vicdan insanın işidir; insan …
DOÇ. DR. TURGAY BİÇER
www.dorukperformans.com
İnsanın kendini tanıması ve kendini merak etmesi başka canlılarda olmayan, kendi özüne ait bir durumdur.
İnsan, var olduğu andan itibaren bir gelişim, değişim ve dönüşüm içerisindedir. Doğası budur. Kendini merak eden, kim olduğunu, ne yaptığını sorgulayan, yaptıklarından pişmanlık veya haz duyan başka bir canlı olmadığına göre, insan gelişim ve değişim sürecinde gerçekten incelenmesi gereken bir varlıktır.
Aslan avını yakaladıktan sonra avının bir ailesi, çocukları olduğunu düşünmez. Düşünmek zorunda da değildir. Onun derdi avını yakalamak ve bir an önce karnına indirmektir. Fazla detay aslan için gerekli değildir. Avını pişirerek yemek, garnitür ilave etmek, tuz veya baharat eklemek gibi ayrıntılar önemli değildir.
Aslan için söylediklerimiz diğer hayvanlar için de aynıdır. Detay, düşünmek, gelişmek, çeşitlilik, farklılık, vicdan insanın işidir; insan geliştikçe, değiştikçe işi daha da zorlaşır aslında.
İnsan kendini tanımak, merak etmek, değiştirmek ve geliştirmek zorundadır. Ve insanın birey olarak değişim süreci de, kendini bilmeye ve merak etmeye başladığı andan itibaren şekillenir, dersek abartmış olmayız herhalde.
İnsanın bir birey olarak gelişim sürecinde öz’ün özü olarak adlandırdığım, bireyin kendini tanıma ve kaynaklarını kullanarak kendi yaşamını belirleyebilme sürecindeki önemli olguları paylaşmak istiyorum.
Özfarkındalık
Özfarkındalık bireyin temel özelliğidir. Bireyin kendisinin kim olduğunu, yaşamının yönünü, üstlendiği veya kendisine yüklenilen misyonu, fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal yönlerini keşfedip farkına varmasıdır. İnsanoğlu yolculuğuna bu duraktan başlar. “Neyim, kimim, ne veya kim olmalıyım, neye sahibim veya sahip olmalıyım?” gibi soruları kendine sorarken farkındalık çıtasına göre kendi geleceğine yön vermeye başlar.
Özsaygı
Özfarkındalık özsaygıyı getirir. Birey varlığına koşulsuz saygı duymaya başlar veya saygı arayışına girer. Bireyin benlik bilinci geliştikçe özsaygı artmaya başlar. Tersi de doğrudur. Özsaygı azalmasıyla, bireyin kendisi ile sorunları da o denli artış eğilimi gösterir.
Özsaygı, insanın kendisine olduğu kadar, başkalarına ve yaşadığı hayata saygı duymasını gerekli kılar. Özsaygı koşulsuz olduğu sürece bireyin benlik algısı yüksektir. Sağlıklı bir benlik algısı için özsaygı, olmazsa olmaz koşullardan birisidir.
Özsaygı bireyin kendisiyle kurduğu iç iletişimin yansımasıdır aynı zamanda. Bu iç iletişim olumlu, dinamik ise özsaygı da aynı paralelde olacaktır.
Özsaygı da her şey gibi geliştirilmeye, yükseltilmeye gereksinim duyar. Birey kendine verdiği değeri artırır, bilgisini çoğaltır, kaynaklarını kullanmayı öğrenir ve hayatı dost ve anlamlı olarak algılamaya başlarsa özsaygı da aynı ölçüde artma gösterecektir.
Özgüven
Özsaygı, özgüveni doğurur. Özgüven bireyin kendini kendi zihninde olumlu ve yeterli algılaması ve/ya bireyin kendisi hakkında olumlu iç resimlere sahip olması olarak kabul edilir. Bireyin iç barışıdır özgüven. Yeteneklerini, sınırlarını, kapasitesini bilmesi ve bu bilgiyi eyleme geçirebilme yetisi olarak da kabul edilir.
Özgüven kolay gelişmez. Bireyin yaşadığı deneyimler ve bu deneyimler sonunda kazandığı yetiler, beceriler özgüveni pekiştirir veya zayıflatır. Birey yetilerini bir yetenek ve beceri haline getirebildiği, bilebildiği ve yaptığı işin üzerinde kontrol sağladığı ölçüde kendine güvenecektir veya güvenemeyecektir.
Özgüvenin yetersizliği problem olduğu kadar, fazlalığı da sorun teşkil edebilir. Aşırı özgüvene sahip olan kişiler egolarını şişirerek, gerçeklikten, doğallıktan uzaklaşarak önemli ölçüde kişilik ve davranış sorunları yaşayabilirler. Zaman zaman bireyin anlamadığı, kontrol edemediği, bilmediği durumlarda çekinik kalması, kendine güvenememesi normaldir; buradaki kendine güvenmeyiş olumsuz değil, olumlu bir durumdur. Bu durumda özgüveni olan kişi kendini yetersiz hissedebilir; ama aşağılık kompleksine kapılmaz. Aşağılık kompleksi özfarkındalığı, özsaygısı ve özgüveni az veya eksik olan kişilerin yaşadığı ruhsal bir durumdur.
Özmotivasyon
Kendisi ile ilgili bilinç düzeyi gelişen kişi, aktif, girişken ve yaşamının sorumluluklarını alan kişidir. Harekete geçmek için başkasının itim gücüne ihtiyaç duymaz. Başlarından ilham alır; ama ne yapacağına kendisi karar verir. Başkalarının boş dolduruşları veya gaza getirilmelerine metelik vermez.
Düşünür, planlar, uygular ve sonuçlara göre yeni davranış becerileri ve stratejileri geliştirerek yaşamını ve yaşadığı dünyayı belirli ölçütler içerisinde değiştirmeye, geliştirmeye çalışır. İlham alırken ilham verir. Doğrunun ve erdemin izinden giderken, varlığının ve farklılığının izini de yaşadığı dünyaya bırakır.
Başarısından ve başarısızlıklarından haz almasını bilir. Kendini değiştirmeyi, geliştirmeyi üstlenir. Zor anları kaynak olarak kullanır. Hazza odaklandığı gibi acıdan da kaçar.
Öz(Oto)kontrol
Kendisiyle ilgili farkındalıkları gelişmiş birey, otokontrol sürecini kendisi gerçekleştirir. Ne yapılıp ne yapılamayacağını, nerede, nasıl ve ne kadar davranılacağını bilir ve öğrenir. Öğrenmekten kendisi sorumludur. Otokontrolü yüksektir. Kendi enerjisini kendi yapacaklarına harcar. Başkaları ile yarışmaz. Başkalarını yetersiz ve gereksiz görmez. Başkalarının zayıf yanları ile alay etmez. Onların hata ve zayıflıklarını kullanmaz, dedikodusunu yapmaz. Öç almaya, birilerini başkalarının gözünde küçük düşürmeye çalışmaz. Kendi hatalarını gizlemek için başkalarına saldırmaz. Enerjisini kendinden çok başkalarına verdiği sürece kaybedeceğini bilir. Saygınlığı, güvenirliği ve benlik bilinci yüksek bir insandır.
Özeleştiri
Öz eleştiri, olgun insanın önemli bir kişilik özelliğidir. O bilir ki hiçbir zaman mükemmellik diye bir şey yoktur. Her şey daha iyi yapılabilir ve işler gelişmeye ve değişmeye açıktır. Özeleştiri bireyin kendi yolculuğunda, kendine kattığı önemli bir özelliktir. Bireyin yaşamdaki yerini, değerini, gücünü ve yaptırım özelliklerini belirler. İnsanın kendi kendine öz gelişiminin temelidir aynı zamanda.
Özeleştiri bir sigortadır birey için. Sağlıklı gelişim için önemli ve gereklidir. Kendini doğru değerlendirme, hedef ve amaçlara ulaşabilmede öz eleştiri, bireye geri bildirim kazandıran ve geleceğin ön görülmesinde yardım eden önemli bir karakter özelliği olarak kabul edilir.
Zayıf, kişiliği az gelişmiş veya gelişememiş, kendisiyle sorunlar yaşayan, olduğu gibi değil de sürekli olmasını istediği gibi davranan bireyler özeleştiriden kaçacaktır.
Esneklik
Esneklik kavramını yanlışta inat etmeme, başka seçenekleri görebilme, farklıyı deneme ve doğru olana yönelme olarak kabul edebiliriz.
İnsan her zaman en iyiyi, en doğruyu, en mükemmeli yapamaz ve yapmak zorunda da değildir. İnsan yanılabilir, hata yapabilir ve kaynaklarını kullanamayabilir. Niyeti doğru olduğu sürece kişi kendine şans tanımalıdır. Yeni beceriler geliştirmeli, yaratıcı ve tasarımcı tutumlarla davranışlarını ve seçeneklerini artırmalıdır. Böylece kendisinin ve başkalarının yaşamını daha da güzelleştirebilir.
Esneklik, olgun bir duruş sergileyerek başka seçenekler olduğunu kabul etmektir aynı zamanda. Hoş görmek, başkasına şans tanımak, kendini özgür ve bağımsız kılmaktır koşullardan.
Yukarıda sayılan özellikler, bireyin birey olma sürecinde önemli olduğunu düşündüğüm olgular. İnsanoğlu kendini geliştirmeden başkalarını geliştiremez. Yapsa da sahte olur ve uzun sürmez.
Sizler de önce kendinizden sorumlusunuz. Her birey kendi gelişim ve değişim sürecinin mimarı olmak zorundadır. Başkalarının bilgi, fikir ve deneyimlerinden öğreneceğiniz çok şey var; ama bu gelişimi yöneten siz olmalısınız ve kendi liderliğinizi yapmayı siz kendi rızanızla seçmelisiniz.
Yaşam boşluk tanımaz. Sizin bıraktığınız boşlukları başkaları sizler istemeden doldurmaya yeltenebilir.
İzin vermemek sizin işiniz…