Dijital korsanın önlenemez yükselişi

0
762

Basılı kitap ve dergilerin dijital olarak çoğaltılıp izin alınmadan internette paylaşılması önemli bir sorun haline geldi. Avrupa Birliği, bu konuda yeni reformlar hazırlarken, Türkiye bu işin epey gerisinde. Binlerce kitaba internetten rahatça ulaşılabiliyor ve caydırıcı herhangi bir yaptırım söz konusu değil.

Korsan kitapların önüne geçme konusunda kendini hafiften de olsa toparlamaya çalışan ülkemizde, internet üzerinden yapılan ve “dijital korsan” olarak adlandırılan fikir hırsızlıklarına karşı ciddi bir gelişme olduğu söylenemez. Kısa bir örnekle devam edersek, internet devi Google’dan sevdiğiniz bir yazarın, hele epey popüler bir isimse, kitabını yüzlerce siteden indirmek kolayca mümkün. Bunun yanı sıra e-kitap diye yazdığınızda arama motoru size “e-kitap indir”, “e-kitap oku”, “e-kitap arşivi” gibi önerilerle size yol göstererek ilgili sitelere rahatça ulaştırıyor. Akıllı telefonların ve tabletlerin yaygınlaştığı bir dönemde piyasadaki e-kitabın azlığı da okurların bu tür korsan sitelere başvurmasındaki etkenlerden biri. Gittikçe büyüyen bu dijital korsan pazarı büyük ilgi görürken, siteler de sayfalarına pek çok reklam alıyor.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Reşat Nuri, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Sait Faik, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Ayşe Kulin, Elif Şafak, Ahmet Altan ve İlber Ortaylı’ya uzanan uzunca bir yazar listesinin yanı sıra klasiklerden popüler kitaplara, edebiyat dışı kitaplardan dergilere oldukça geniş bir arşive ulaşılabiliyor. Kimi duyarlı (!) siteler ise hukuki sorumluluğu üstünden atmak için “mevcut yasal mevzuata ve telif haklarına karşı duyarlı” olduklarını dile getirerek, başka sitelerden bu yayımlara ulaştıklarını belirtiyor. Sorumluluğu üzerinden atmaya çalışan siteler, beslendikleri dijital korsan sitelerin linkini vererek kitaplara erişimi sağlıyor. Zira herhangi hukuki bir süreç için yayının yer aldığı site ile içeriğin kaldırılması için bağlantıya geçilmesi gerekiyor. Uyarılara rağmen yayından kaldırılmayan korsan e-kitaplar için savcılığa başvurulabiliyor. Fakat pek çok hak sahibi bu uzun sürece dahil olmak istemiyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı geçtiğimiz Kasım ayında, internetten müzik, film, dosya indirmeyi içeren fikir hırsızlıklarına karşı Fransa’daki “uyar-kaldır” modeli uygulayacağını duyurmuştu. Çeşitli uyarı mekanizmaları içeren bu model kapsamında kullanıcılar, ilk seferinde e-posta, ikincide ise eve mektup yollanarak uyarılacağı dile getirilmişti. Bu uyarılara karşı üçüncü kez korsan eser indiren kullanıcıların suçlu sayılacağı ve para cezasına çarptırılacağı konuşuluyordu. Fakat bu modeli hayata geçirecek Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağından henüz somut bir gelişme görünürde yok.

Caydırıcı önlemler şart

Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği, korsanın bitirilemeyişinin nedenlerini araştırdığı makalesinde, Birliğin Genel Sekreteri Av. Melahat Aşnük Boran’ın dijital korsan üzerine şu tespitlerde bulunuyor: “Ne yazık ki ülkemizde “ahtapot yazılım”lar kullanılamadığı için ihlaller anında tespit edilememektedir. Gerekli tüm yasal işlemlerin yapılması ile korsan sitelerden içeriğin kaldırılması ya da erişimin engellenmesi sonrası kısa süre içinde farklı bir site adı altında farklı linkler ile aynı ihlallere devam edilmektedir. Yasa koyucunun bu konuda caydırıcı bir çözüm bulması gerekmektedir.” Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği, tüm Türkiye’de korsancılara karşı açılan davalarda 2013’te toplam 230 adet mahkeme, 90 adet savcılık dosyasına müdahil olarak, dijital korsanlık yapan 95 internet sitesinin korsan kitap yayınına son verdirmişti.

AB’nin dijital biriminden sorumlu başkanı Neelie Kroes, geçtiğimiz aylarda Avrupa’daki mevcut telif hakkı sisteminin yetersiz olduğunu, ilgili yasaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söylemişti. Avrupa Birliği Komisyonu’nun bu yıl içerisinde bu soruna ve yeniden düzenlemeye karşı harekete geçeceğini söyleyen Kroes, dijital çağda telif haklarına yönelik yeni yaklaşımlar üzerine kafa yorulmasının zorunlu olduğunu belirtmişti. Komisyonun üzerinde çalıştığı yeni Telif Hakkı Reformu’nun bu yıl içerisinde duyurulması beklenirken, ülkemizde de Fikir ve Sanat Eserleri Kanun Taslağı’nın bir an evvel hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra yayınevlerinin de kendi bünyesindeki kitapların takibini yapıp ilgili korsan yayın yapan sitelerden bu içeriklerin kaldırılması için hukuki yollara başvurmasını on binlerce sitenin varlığı düşünülünce, biraz zorlu bir iş gibi gözüküyor. Bu yüzden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın caydırıcı yaptırımlar üzerine yoğunlaşması dijital korsanın önüne geçilmesine yardımcı olabilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız