Ertelemek, insanı güçsüz düşüren ve zamanını çalan bir hastalıktır. Bizi hedeflerimizden alıkoyar, yarını baskı altına alır, kendimize olan saygımızı yitirmemize neden olur.
Ertelemenin ana nedenlerinden biri alışkanlıklardır. Hepimiz değişimin zorluklarını kabullenmek yerine belirli kalıpları bağlanıp bunları devam ettirme eğiliminde oluruz. Evinin pencerelerine kış panjurlarını takmaya üşenen bir adamı düşünelim. Gerekli olduğunu bildiği halde panjurlarını garajdan çıkarıp takmayı sürekli erteler. Yakıt faturası gelip dayandığında fena halde sarsılır. Üstelik şimdi o işi karlı ve buzlu bir havada yapmak zorundadır. (1)
Genellikle belirli işleri erteleriz. Çünkü bunlar zordur, sevimsizdir ya da kendimizi kararsız hissetmemize neden olur. Hoş olmayan işleri …
Celal ÇELİK
www.zamanplanlamasi.com
Ertelemek, insanı güçsüz düşüren ve zamanını çalan bir hastalıktır. Bizi hedeflerimizden alıkoyar, yarını baskı altına alır, kendimize olan saygımızı yitirmemize neden olur.
Ertelemenin ana nedenlerinden biri alışkanlıklardır. Hepimiz değişimin zorluklarını kabullenmek yerine belirli kalıpları bağlanıp bunları devam ettirme eğiliminde oluruz. Evinin pencerelerine kış panjurlarını takmaya üşenen bir adamı düşünelim. Gerekli olduğunu bildiği halde panjurlarını garajdan çıkarıp takmayı sürekli erteler. Yakıt faturası gelip dayandığında fena halde sarsılır. Üstelik şimdi o işi karlı ve buzlu bir havada yapmak zorundadır. (1)
Genellikle belirli işleri erteleriz. Çünkü bunlar zordur, sevimsizdir ya da kendimizi kararsız hissetmemize neden olur. Hoş olmayan işleri ertelemek onları ortadan kaldırmaz, sadece sizin endişe düzeyinizi artırır. Çünkü yapılması gereken o işler hala ortadadır.
Bir adam benzin almak için benzin istasyonuna yanaşır. Servis yapan görevli ona, aküyle yağın kontrol edilmesini isteyip istemediğini sorar. Adam sabırsızdır ve acelesi vardır. "Onlarda bir şey yoktur." diye cevap verir. Benzini alıp yola koyulur ve yolda aküsü biter. "Keşke" demeye başlar ama bu "keşke"nin ona hiçbir faydası dokunmayacaktır. (2)
Dale Carnegie şöyle yazar: "Erteleme bir sorundur; çünkü sizin için ve gelişmeniz için önemli olan işleri ihmal etmek ve geciktirmek, yolunuzu sürekli tıkayan bir engel haline gelir." (3)
Korku, ertelemenin bir parçası olabilir mi? Korku bazen hayır demek isteyip de diyemediğimiz patrondan, arkadaşlarımızdan veya aile üyelerimizden çekinmektir. Hayır diyememe probleminiz varsa sebebi genellikle reddettiğiniz kişi ile aranızın bozulacağını düşünmektir. Oysa hayır demekle kişiyi reddetmiş olmayız; olsa olsa evlenme teklifinde hayır demek karşıdaki kişiyi reddetmek demektir.
Hayır demenin en iyi yolu, bunu muhatabınıza alınmayacağı, incinmeyeceği derecede yapıcı bir şekilde söylemektir. (4)
Erteleme Hastalığından Kurtulun
Erteleme hastalığınızı tedavi etmek için önce neyi ertelemekte olduğunuzu ve ertelemenizin nedenini tespit etmek gerekir. Bunun için boş bir kağıt alıp aşağıdaki tabloyu çizip doldurun.
Yapılması Gereken İşler
Niçin Yapılmadı?
Gerçek Sebep Ne?
Ertelemenin sebepleri şunlar olabilir:
> Yapmaktan nefret ettiğiniz için
> Görevin sonuçlarından korktuğunuz için
> Nasıl yapacağınızı bilmediğiniz için
> Yapmaktan zevk almadığınız için
Zaman Yönetimi Merkezi'nden Dr. Merill E. Doglass ve Dr. Larry B. Baker şöyle diyor:
"Ertelemek;
< Öncelikli işler yerine daha az öncelikli olanları yapmak.
< Çok önemli bir rapor üzerine çalışmanız gerekirken masanızı düzenlemek.
< Size daha fazla kazandıracak müstakbel müşterinize bir tanıtım hazırlamak yerine, daha az satın alan ama dostunuz olan bir müşteriyi aramak.
< Çocuklarınızla geçirmeniz gereken zamanı, onlar iyice büyüyüp çok geç olana kadar ertelemek.
< Çalışanlarınıza kötü haberi söylemek yerine onlardan kaçmak. Astınızı disipline etmekten kaçmak için büroya gitmemek."
Ertelemecilikten Kurtulmanın Yolları
1- Hoşlanmadığınız işi önce yapın: En sevmediğiniz, en çok erteleme eğilimi gösterdiğiniz işi, günün başlangıcında yapmaya çalışın. Bu, işin sürekli korku saçıp ertelenmesi yerine, işin bir an evvel olup bitmesini sağlar. (Douglass ve Baker)
2- Ertelenmesi muhtemel işi parçalara ayırın: Sorunun üstesinden gelebileceğiniz bölümleriyle her gün 10-30 dakika uğraşın. Zaman dolunca bırakın. Hoş olmayan işlerle bugün uğraşmamak, aynı problemi yarın yine taşıyacağınız anlamına gelir.
3- Kendinize bir bitirme tarihi saptayın: İş yapmaya motive olabilmemiz için biriyle bahse girin. Örneğin; patronunuza bütçeyi normalden bir hafta önce hazırlayacağınızı, yapamazsanız ona bir akşam yemeği ısmarlayacağınızı söyleyin.
4- İşi bitirdiğinizde kendinizi ödüllendirin: Kendinize vereceğiniz ödüller, küçük ya da büyük, hoşunuza giden her şey olabilir. Eğer ödüle layık olamazsanız, kesinlikle almayın; başarılı olursanız ise mutlaka ödülünüzü kendi kendinize verin. Ara sıra alacağınız bu ödüller yaşamı daha da renklendirir ve korktunuz işleri erteleme eğiliminin üstesinden gelmenize yardım eder.
5- Elinizde ne varsa onunla yola çıkın.
6- Sıkıcı ve sevimsiz bir işi birine vermeyi deneyin.
7- Ertelemeciliğe karşı engeller oluşturun. (5)
Dipnotlar:
1- Mustafa Sevinç, a.g.e., 1996, s.240
2- Mustafa Sevinç, a.g.e., 1996, s.239
3- Ray Josephs, a.g.e., 1997, s.56
4- Jane Allan,a.g.e.,s.108
5- Ray Josephs, a.g.e., 1997, s.56-57-58